Bölüm 52

514 44 35
                                    


Oldukça inlemeli, vahşi bir gecenin sabahında büyük acılar ve ağrılar içinde gözlerini açtı Leo. Üstünden kamyon geçmiş gibi hissediyordu. Parmaklarını kımıldatacak hali yoktu. Tavanda ki aynadan morluk ve ısırıklarla dolu bedenini görebiliyordu. Gerçekten berbat görünüyordu. 

Küfür etmek istiyor ama dudaklarını oynatmak bile acı veriyordu. Dudakları şiş ve yaraları tazeydi. Bir insanla mı yoksa bir aslanla mı seks yaptığı konusunda hiçbir fikri yoktu. Daha önce ukeliği tecrübe etmemiş olsa da, kendi semelik tecrübelerinden onun vahşi bir yırtıcı olduğunu söyleyebiliyordu.

Bir uke için en korkutucu tecrübeyi yaşamış, bir felçli gibi yatağa hapsolmuştu. Kaç gün böyle kalacağını ya da iyileşip iyileşemeyeceğini dahi bilmiyordu. Susamıştı ama mecali yoktu. Yutkunmak bile acı veriyordu. İnlemekten ve bağırmaktan sesi de kısılmıştı. İğne ucu kalmayacak şekilde her yerine ağrı nüfuz ediyordu.

Kulağına dolan su sesi nihayet son bulduktan kısa süre sonra belinde havlusu ile kendisini bu hale getiren, perişan eden o vahşi kaplan belirdi. Saçlarını kurulayarak kendisine doğru adımladığında iç güdüsü kaçması için haykırsa da, yapamadı. Gerçek anlamda kıpırdayamıyordu. Çaresizce kaderine boyun eğmekten ve onun merhamet etmesini ummaktan başka elinden bir şey gelmezdi.

"Uyanmışsın." Sesi oldukça normal geliyordu. Gece vahşileşen, devleşen o adamdan farklıydı. "Bileğinde mi kalmış?" Gülerek bilekte ciddi iz yapan kravatı çözdü. "İz sürmek lazım, iz yapmış." Eserini görmüyor gibiydi sanki. Krem sürülmesi gereken tek yer bilekleri değildi. Tüm vücudunun acil bakıma ihtiyacı vardı. Bu halde hastaneye gitse yoğun bakıma kaldırılabilirdi. 

James her şey yolundaymış gibi banyoya yöneldi ve Leo'nun nereden bulduğunu bilmediği kremle geri döndü çünkü Leo evinde krem bulundurmazdı. James kremin kapağını açıp, sürmek için hamle yaptığında durdu.

"Önce duş almak ister misin? Biraz kötü görünüyorsun. İçeri de küvet de var." Leo kendi banyosunu kendisine tanıttığı için daha da çok küfür etmek istese de tuttu kendisini. Gerçekten ağrı içinde kıvranıyordu. "Kaskatı kesilmişsin. Ilık bir duş iyi gelir. Götüreyim mi yoksa kendin mi gidersin?" Leo açabilse hayretle ağzını açacaktı ama onu bile yapamıyordu. Neyse ki gözleri onun yerine hayret edebiliyordu. "Yanlış bir şey mi söyledim?" James düşündü kısa bir süre. "Neden konuşmuyorsun ki? Sinirli misin bana?" 

Saçlarından akan sular Leo'nun vücuduna damlayınca bile acıyordu canı. Neredeyse ağlayacak noktadaydı. En kuvvetli ağrı kesicilere ihtiyacı vardı. 

Neyse ki James durumu fark ederek, ayaklandı.

"Sana ilaç getireyim. Öncesinde de bir şeyler yemelisin. Dolapta ne var?" Doğrudan mutfağa ilerledi. Leo bakir deliğini ona neden verdiğini bile bilmezken, bir de ona verdiği için üzülüyordu. Vere vere insanlıktan nasibini almamış bu herife mi vermişti yani? Milyarlarca insanın olduğu bu ülke de hem de? Aptallığına sövdü. Herifi kışkırtan da kendisiydi çünkü. Şimdi şikayet etmeye hakkı yoktu.

"Geldim geldim!" James kısa süre de elinde tepsiyle geri döndü. "Dolabın bomboş. Neyse ki yumurta ve sosis buldum." Leo göz ucuyla baktı yemeklere. Pek yenilir gibi durmuyordu. Zaten aç değildi ama iştahı iyice kapanmıştı. "Görüntüsü ve tadı kötü olabilir ama ben de aşçı değilim. Şimdilik idare et." Tepsiyi kenara koyup, onu kucağına aldı. Leo acıdan gözyaşı dökerken acı bir inilti döküldü dudaklarından. "Affedersin. Ağrıyan bir yerine dokundum sanırım." Leo bedeninde acımayan bir nokta var mı onu düşündü hemen. Çünkü yoktu.

"Sık dişini. Yemeğini ye ilacını iç sonra ılık bir duş ve hemen sonrasında yatak. Güzel bir uyku çeker iyileşirsin." Tepsiyi kucağına bıraktı Leo'nun. Leo ise mal mal bakmakta buldu çözümü. Bu halde nasıl yiyecekti? En çok ceremeyi çeken götünün üstüne oturduğu için beyninde şimşekler çakarken hem de? "Tadı kötü olsa da burnunu tıka yut. Zehirlenmezsin, sadece lezzetsiz." Sanki Leo'nun endişesi buymuş gibi konuşuyordu. Leo düşündü bir süre. Acaba eserini görmüyor muydu gerçekten? Algılayamıyor muydu?

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin