MAHALLE ABİSİ

Bölüm 56

"Neler oluyor burada?" James kendisine sarılan kişinin saçlarını okşayarak, onu teselli ederken gözleri Leo'ya odaklıydı. Leo yerden kalkarak, çırptı üzerini.

"Abi orada ki herif beni dövdü!" Eliyle Leo'yu işaret etti.

"Onun için mi ağladın sen?" James endişeli görünüyordu.

"Sadece o da değil. O ikisi... öpüşüyorlardı! Nick beni onunla aldattı!"

"James abi bu bir yanlış anlaşılmaydı!" İsminin Nick olduğunu öğrendiğimiz o yapılı, güçlü adam korkarak yaklaştı James'e. Leo gözünün önünde ki olaylara anlam veremiyordu. James'in küçük bir kardeşi mi vardı?

"Tüm bunlar doğru mu Leo?" İkisini de geride bırakıp , bileğinden kavradı onu. Gözlerinde ki öfke korkutucuydu. Leo neden korktuğunu bile anlamıyordu.

"Acıtıyorsun." Dikti gözlerini onunkilere.

"Leo bey!" Adamları müdahaleye hazırlanınca, eliyle durmalarını emretti.

"Eve gidin." 

"Emin misiniz Leo bey?" Endişelendi.

"Endişelenmeyin. Hepiniz gidebilirsiniz."

"İsterseniz sadece ben kalabilirim efendim." Baş koruma direttikçe Leo daha da öfkeleniyordu.

"Emirlerime itaat edin ve gidin. Hepiniz!"

"Emredersiniz." Mecburen hep beraber ayrıldılar ortamdan.

"O herif Nick'i ayarttı abi! Döv onu!" Luke arkadan seslendi abisine.

"Hadi lan oradan tıfıl! Bin kere söyledim! Bana gelen oydu!" James'i göz ardı ederek, Luke'a yöneldiğinde James sertçe çekti onu yanına.

"Doğru mu tüm bu duyduklarım dedim Leo?!"

"Ne bağırıyorsun be?! Çocuk mu var senin karş-" James oldukça kuvvetli bir şekilde sıktı çenesini. Gerçekten canı acıyordu.

"Cevap ver bana! CEVAP VER!" Leo onun ne kadar ciddi olduğunu o an fark etti. Yine de geri adım atmayacaktı. Tüm gücüyle ittirdi onu ve acıyan çenesini okşadı.

"Bir daha bana elini sürersen, seni buna pişman ederim James!" Gözleri alev saçan bu kez kendisiydi.

"O zaman cevap ver bana lanet olası! Öptün mü o piçi?!" Omuzlarından kavrayarak, sarstı. "Öptün mü dedim?!" Leo sinirlenerek aynı şekilde bağırarak karşılık verdi.

"Öptüm! Evet öptüm amına koyayım! Ne olmuş?! Evet öptüm! Fransız öpücüğü bile yaptık! İçkimi ağzımdan ağzına da aktardım! Öptüm lan öptüm ne olmuş?! Öptüm işte!" James yüzünü kavradı sertçe ve dudaklarını dişleyerek öpmeye başladı. Leo canı yandığı ve hatta dudakları kanamaya başladığı için ittirmeye çalışıyordu onu.

"A-Abi ne yapıyorsun?" Luke da şaşkındı. "Neden sen de onu öpüyorsun?! Neden herkes onu öpüyor?!" Ağlayarak yere çöktüğünde Leo güç bela kurtarabildi kendisini James'den ve sert bir tokat patlattı yüzüne.

"Delirdin mi sen?!" Acıyla dudaklarına dokundu. Gerçekten de kanıyordu.

"Neden Leo?! Onca insan içinde neden o?!" James'in öfkeli bakışları hüzne döndü. "Başka insan mı kalmadı? Neden o Leo?" Omuzlarını düşürüp, başını öne eğdi. Leo anlam veremiyordu.

"Bana gelen oydu. Ben değildim." Nedense panikledi onu böyle görünce ve kendisini anlatma ihtiyacı hissetti. "Bir kardeşin olduğunu dahi bilmiyordum James! Onun sevgilisi-" Luke lafını kesti.