Hastane işlemlerinden sonra Feyyaz'ı da alarak ayrıldılar oradan.
"Daha iyi misin?"
"Teşekkür ederim." Mahcup bir şekilde baktı ona.
"Lafı mı olur? Dostuz la biz." Sırtına vurdu gülerek.
"Annem ve babam ne yapıyor acaba?" Hüzün doluydu hala gözleri.
"Babana benimle olduğunu ve iyi olduğunu söyledim. Keyfimize bakmamızı söyledi. Dert etme yani."
"İyi bari. Beni evlatlıktan reddetmemiş." Buruk bir gülümseme kondurdu yüzüne.
"Neden reddetsin oğlum mal mısın?" Vurdu kafasına.
"Ayberk, vurmasan mı acaba?" Uras girdi araya.
"Şakasına vuruyoruz herhalde Bay Çok Bilmiş." Göz devirdi. Sonra devrilen gözleri onun dudaklarına kaydı.
'Uf çok öpülesi duruyor şerefsizler.' diye geçirdi içinden. Artık nasıl baktıysa Feyyaz bile fark etmişti.
"Öpeceksen öp çocuğu, yedin bitirdin gözlerinle amına koyayım. Bakmıyorum ben, aha da kapadım gözlerimi." Eliyle gözlerini kapatıp, başını camdan dışarı çevirdi. Uras arabayı hareket ettirmeye hazırlanırken, durdu bunun üzerine.
"N-Ne alaka? Hiç de bile. Sen ney-den bahs- Sikerler. Gel buraya." Yüzünü iki eli arasına hapsederek günlerdir (1 saat) öpmediği dudaklara saldırdı. Uras da ona karşılık verirken Feyyaz kulaklarını da kapatması gerektiğini fark etti.
"Sanki saat başı adama atlamamış gibi davranmıyor mu bir de, tilt oluyorum." Söylendi kendi kendine arkadaşı erkek sevgilisi ile yiyişirken. Onları böyle görünce Özgürle olan sahneleri geldi aklına. Eli istemsizce dudaklarına gitti. Hiç düşünmemişti daha önce ancak onun dudakları da oldukça yumuşaktı.
Ne düşündüğünü fark edince hızlıca salladı başını ve cama çarptı.
"Ah!" Acıyla tuttu kafasını.
"Al işte, bak. Ben vurmayınca o başını camdan cama vuruyor. Sen de sürekli bana kızıp duruyorsun." Gurur yaptı kendince. Uras onun bu hallerini tatlı buluyordu.
"Kafam yarıldı burada, laf mı şimdi dediğin?" Hafif sinirlendi Feyyaz.
"Hadi hadi. Gene Allah bilir neler geçiyordu o kafandan."
"Ne geçecek be? Salak salak konuşma." Tersledi onu.
"Ne bileyim, o yer elmasını falan özlemişse dedim dudakların."
"Gebertirim seni!" Gözlerinden ateş saçarak boğazına yapıştı Ayberk'in.
"Tamam tamam sakin ol, şakaydı." Yatıştırmaya çalıştı onu.
"Derhal Ayberk'in boynunu serbest bırak." Uras'ın yüzünü görmese dahi sesinde ki tehdit yetmişti ürkmesine. Hemen geri çekildi.
"Ay sen beni mi korudun? Şapşik misin sen?" Öne doğru eğilerek flörtleşti kısa süreliğine onunla. Sonra ciddileşti. "Bir daha arkadaşımı tehdit edersen o direksiyonu alır götüne sokarım Uras."
"Mal mısın adam seni koruyordu."
"Ne olmuş yani? Ben kendimi koruyamaz mıyım? Hem ne hakla benim dostumu tehdit eder? Ben seni tehdit edemiyor muyum?" Tekrar doldu Uras'a karşı. "Sen beni hor mu görüyorsun lan? Götümüzü verdik diye erkekliğimizi de mi yitirdik aslanım? Sen hayırdır? Ne ima ediyorsun?"
"Sen tam bir malsın Ayberk. Adam bunu mu ima etti amına koyayım?" Feyyaz göz devirdi. "Yemin ederim bende sorun var. Ben Özgür'e ve ailesine boş yere kızıyorum. Benim en yakın arkadaşım da malın önde gideni. Sorun bende amına koyayım. Vallahi ben de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ABİSİ
FanfictionBir mahalle abisi ile bir CEO'nun aşkını konu alan bu kitapta gidişat nasıl olacak hep birlikte keşfedelim.