MAHALLE ABİSİ

Bölüm 30

Ayberk sürekli Uras ile takılmaktan sıkıldığı için mahallesine dönüp, volta atmaya başladı eskisi gibi. Uras iyi hoştu ama yaptığı iş çok sıkıcıydı. Sürekli birlikte oldukları için ilişkileri de yıpranabilirdi. Biraz mesafe biraz özlemek iyi gelirdi birbirlerine diye düşünüyordu. 

Cebinden sigarasını çıkartıp, yaktı. O esnada tabii ki Uras belirdi. Hiç şaşırtmıyordu.

"Ne?" Bıkkın bir tonda döndü ona.

"Çok seks yapıyoruz diye beni terk mi ettin gerçekten?"

"N-Ne alakası var ya? Azıcık birbirimizi özleyelim dedim. İlişkinin şeyi artsın diye... heyecanı!"

Gerçekten mi Ayberk?" Bakışları her şeyin farkında olduğunu söylüyordu.

"Of ama seks yapmaktan götümün üstüne oturamıyorum Uras. Şirketten de gerçekten sıkıldım. Etraf beyaz yakalı yalaka kaynıyor."

"Arkadaşın da çalışıyor. Onunla falan takıl."

"Of onun da senden aşağı kalır yanı var sanki?"

"Ne anlamda?" Kıskançlık çanları çaldı hemen. Ayberk tabii ki fark etti.

"O anlamda değil be, o anlamda değil." Tiksinti ifadesi takındı. "O da senin gibi iş kolik. Ayrıca Özgür piçi gidene dek gelmememi o rica etti. Neymiş efendim çocuğu hastanelik edermişim. Yok daha neler? Komaya sokar sokar çıkartırım en fazla. Ne var bunda? Öyle değil mi?"

"Bitti mi?"

"Mahallemi özledim. Volta atmayı, üç beş serseri pataklamayı falan." Sızlanmaya başladı. "Hem annem de kızıyor artık." 

"Hayır kızmıyorum." Annesi camdan seslendi.

"Oha be kadın, nasıl duydun?!"

"Anneler hisseder sen anlamazsın." Dedi ve içeri girdi.

"Valla çok sıkıldım Uras. Bırak biraz kendime kalayım." Uras saatini kontrol etti.

"Tamam. Tam tamına iki saatin var." Hemen ayrıldı oradan.

"İki saat çok az ama! Uras!" Giden bedenin arkasından seslendi. "Of ya! Kafeste ki kuş muyum ben?!"

"Ahırda ki eşek olursun anca sen. İşte böyle de anırırsın." Annesi belirdi yine camda.

"Of anne ya! Bir de sen başlama!"

"Anneye of denmez!" Terlik attı kafasına. 

"Acıttı!"

"Oh olsun. Çabuk getir terliğimi! Ayaklarım üşüyor." Ayberk küfrede küfrede yerden aldı terliği ve eve götürdü. Annesi kapıyı açınca kolundan tuttuğu gibi içeri soktu.

"Ayberk mi geldi?"

"Aa Ayberk gelmiş ayol."

"Nasılsın Ayberk?" 

"Altın günü mü vardı?" Yüzünde ki hayal kırıklığı her halinden okunuyordu.

"Bak sana dolma sardım. Ye de nasıl olmuş söyle bana." Necla teyze dolma tıkıştırdı ağzına.

"Eline sağlık Necla teyze. Zahmet etmişsin."

"Olur mu öyle şey? Sen bol bol yemelisin yavrum."

"O neden?"

"Çok enerji harcıyorsun da ondan." Ayberk gülümsedi.

"Evet, fırsat buldukça çalışıyorum." Birkaç boks hareketi yaptı.