Bölüm 45

397 36 60
                                    


Mahalle de gezinen karabulutları hisseden Neşe soluğu Derya'nın evinde buldu. Kapıyı çaldığında onu gözleri şiş, perişan bir halde buldu.

"Ne oldu bacım?" Doğrudan içeri girdi ve oturttu onu hemen. Derya başını öne eğerek, elinde ki mendili sıktı. Ne diyeceğini bilmiyordu artık. "Dur ben bir su getireyim sana." Koşarak mutfağa girdi ve bir bardak suyla geri döndü. "Biraz su iç canım, iyi gelir." Derya titreyen eliyle kavradı bardağı ve döke saça içti birazını suyun. Sehpaya koymak için başarısızca uzandığında Neşe aldı elinden hemen. "Kıyamam, ne oldu sana bacım böyle? Ömer abi nerede, Feyyaz falan?" Derya daha da kötü oldu ikilinin ismini duyunca. Ağlamaya başladı. Neşe sorunun o ikisi olduğunu anladı hemen ve sıkıca sarıldı ona. Teselli etmeye başladı.

Aradan geçen birkaç dakikanın sonucunda sakinleşerek, araladı dudaklarını. Neşe önünde diz çökerek, yere oturduktan sonra elini tuttu.

"Anlat bacım, çekinme. Dostunum ben senin." Akan yaşını sildi şefkatle. Derya bunu bildiği için biraz rahat hissediyordu.

"Ömer abin evi terk etti." Gücünü toplayarak söyleyebildi.

"Ya Feyyaz?"

"Kovdum." Sesi çok kırgındı. 

"Neden kovdun? Ne yaptı o hergele?" Derya için söylemesi çok zordu ama içinde tutmak da acı veriyordu.

"O herifle... o herifle aşk yaşıyorlarmış."

"O herif dediğin... yoksa Özgür mü?" Aklına tek gelen isim buydu ama emin değildi yine de. Derya olumluca onayladı başıyla. "Bu nasıl olabilir? Feyyaz o çocuktan zor kurtulmamış mıydı?" Hayret etmeden edemiyordu.

"G-Günlüğünü buldum... aniden eve geldi bir gün." Yutkundu. "Her yeri dağıttı ve gitti. Ben de toplamak istedim... günlüğünü buldum."

"Deme!" Neşe ağzını kapattı şaşkınlıkla. "Okudum deme bana Derya."

"O-Okudum." Sesi çatallaşmıştı. "Me-Meğer aşıkmış bizim oğlan ona... A-Akşam yemeğine gitmişler lüks bir yere." Mendili ile sildi yaşlarını. "O gün 18 yaşına girmiş çocuk." Konuşmak git gide daha da zor oluyordu. "Benim ki bunu öğrenince geri çekilmiş ama- kalbi... kalbi susmak bilmemiş!" Hıçkırıklara gömüldü yeniden. Neşe sırtını sıvazlayarak sakinleştirmeyi denedi yeniden. "O-O gü-günden beri... unutmak istemiş! Unutamamış." Yumruklarını sıkarak konuşuyordu. Sadece bu şekilde cümleleri bitirebiliyordu.

"Anladım." Neşe'nin de ses tonu düştü tüm bu olanlardan sonra.

"G-Geymiş benim oğlum Neşe! Gey!" Gözlerini belerte belerte sarsmaya başladı Neşe'yi. "Bu nasıl olur?! Her şey... her şey yalanmış!" Kabullenemediği belliydi. "O-O çocuk zorlamamış!.. Bizim ki seviyormuş zaten onu!" Derya kendisini en çok yıkan noktaya değinebilmişti nihayet. "B-Benim o-oğlum... gey... hala aklım almıyor!" Neşe onun gözlerinde ki hayal kırıklığını görebiliyordu.

"Gey olduğunu Ömer abi de öğrendi mi? Yani tüm bu olanları?" Neşe oldukça sakin görünüyordu. Derya onun söylediklerine onay verdi başıyla.

"B-Beni suçladı... Ben o-ona çok yüz vermişim... kız etmişim oğlanı." Bu daha da yakıyordu canını. "T-Terk etti beni."

"Ve sen de Feyyaz'ı terk ettin." Kadın bunu da onayladı. Neşe yumruğunu sıkarak kalktı ayağa. "Zor bir dönemden geçtiğinizi biliyorum ancak... oğlu gey olan bir anne olarak söylemek istediğim bir şey var." Sesi titremeye başladı. "Onu olduğu gibi çok seviyorum. Bir kez bile kovmak aklımdan geçmedi." Başını yukarı kaldırdı ki gözlerinde biriken yaşlar akmasın diye. "Rahmetli babası-" Yumruğunu sıktı. "Sağken bile bir gün suçlamadı onu."

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin