Bölüm 37

652 56 136
                                    


Cemil şaşkınlığını gidermek amacıyla kafasını kurcalayan o soruyu yöneltti.

"Kızım, sen o çocukla evlenmek istemiyor muydun?"

"H-Hayır baba." Başını öne eğdi hüzünle.

"O çocukla İngiltere de tanışıp aşık olmadın mı kızım sen?" Ciddiydi. İpek anlamsızca baktı ona.

"Hayır. Tanımıyorum bile onu." Babası daha da şaşırdı. Yüzü gerildi.

"Nasıl ya? Ama annen-" Durakladı. "Bu çocuğu tanımıyordun ve evlenmek istemedin hiç, öyle mi?"

"Evet baba."

"Annene de yalvarmadın bu çocukla evlenebilmek için o zaman?" Bir şeylerden şüphelendiği belliydi.

"Neler oluyor baba? Haberin yok muydu senin de?" Adam dudaklarını birbirine bastırarak başını salladı öne-arkaya.

"Annen bir şeyler karıştırıyor olmalı."

"Buraya ne için gelmiştin ki?" Neşe sorguladı hemen.

"Karımı korkutup, pıstırmayı başaran kişileri merak etmiştim. Oğlumun sevgilisi ve sevgilisinin annesi olduklarını öğrenince de gelmişken tanışmış olurum diye düşündüm."

"Hadi be." Ayberk iç çekti. "Kayınbabama kötü yönlerimi gösterdim hep." Pişman oldu.

"Bir sus Ayberk." Annesi azarladı. "O halde siz İpek'in zorla evlendirildiğini bilmiyor muydunuz?"

"Hayır tabii ki. Prensesim evleniyor diye gözyaşı döküyordum." Sıkıca sarıldı ona. "O daha çok küçük ne evlenmesi." Saçlarını okşayıp öptü. "Annesi evlenmek istediğini söyleyince dünya başıma yıkıldı." O anı hatırlayınca acıyan kalbini tuttu. "Neyse ki benim prensesim o sümüklü ile evlenmek istemiyormuş." Mutluydu şimdi.

"Baba!" İpek sımsıkı sarıldı. "Bu o sinir bozucu herifle evlenmek zorunda değilim demek mi oluyor?"

"Ve Uras ile benim ilişkimi de onayladığını mı gösteriyor?" Ayberk de girdi araya fırsatını bulmuşken.

"Ah zavallı kızım, kim bilir ne acılar çektin." Saçlarını okşamaya devam etti. "Babacık burada, korkmana gerek yok. Her şeyi iptal ediyorum. Küçük prensesimi benden almak isteyen olursa, karşısında beni bulur."

"Yaşasın!" İpek çok sevindi.

"Bebekken 30 yaşına dek evlilik yasak anlaşması yapmadığım için pişmanım. Şimdi mi yapsak?"

"Baba ya." Güldü onun bu hallerine.

"Siz de beni bırakın ya." Korumalara söyledi. Bu durum adamın dikkatini çekti.

"O neden tutuklu?"

"Hanımefendi çok baskın geldi. Özür dileriz Cemil bey." İkisi de eğdi başını öne. "Cezamız neyse çekmeye hazırız."

"Anlayabiliyorum." Neşe'ye bakınca anlamamak pek de zor değildi. "Uras görmeden serbest bırakın. 

"Baba biliyor musun abim de annemle iş birliği içindeydi! Bana kalpsizce dedi ki ya git sevgili yap onunla evlen ya da mirastan çekil! İnanabiliyor musun?" Babası öfkeyle çattı kaşlarını.

"O aptal velet seni buna nasıl zorlar? Küçük prensesim olmadan ben nasıl yaşayabilirim?" Bağrına basmaya devam ediyordu İpek'i , Ayberk çok sinirlendi.

"Ne biliyorsun ki?!" Bağırdı bir anda. Öyle olunca irkildi herkes.

"Ayberk, ses tonuna-"

"Karışma anne! Kimse karışmasın bana!" İpek'e döndü doğrudan. "Sen ne biliyorsun ki? Küçük prenses!" İğneleyiciydi. "İşine geldiği gibi ağla ve sonra birilerini suçla! Urasla ilgili ne biliyorsun da onu babana şikayet ediyorsun?!"

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin