Bölüm 25

888 50 29
                                    

Derya ve Ömer ikilisi mahallelerine girdiklerinde yargılayıcı bakışlarla karşı karşıya kaldılar.

"Neler oluyor Ömer?" Kadın endişelendi. Komşularını hiç böyle görmemişlerdi. Ömer tam olarak bilmese bile tahmin edebiliyordu.

"Boş ver sen. Evimize gidelim." Karısının koluna girerek, apartmandan içeri girdiler. Evin kapısını açtıklarında gördükleri manzara karşısında hayret ettiler.

"Bu evin hali ne?" Derya koşarak Feyyaz'ın odasına girdi. "Feyyaz?! Feyyaz neredesin oğlum?" Aklını yitirircesine evin içinde onu aramaya başladı.

"Dur bir , sakin ol." Kocası sıkıca sarıldı ona. "Cepten arayalım hemen. Panik yapma."

"Doğru söylüyorsun." Feyyaz'ın yatağının ucuna oturttu eşini ve numarasını çaldırdı. Telefonun sesi yatağın altından geliyordu.

"Ses buradan geliyor." Eğilip yatağından altında ki telefonu aldı. "Evde unutmuş sanırım."

"Yoksa Feyyaz'a bir şey mi oldu?" Kadın tekrar krize girecekken kocası engelledi.

"Dur bir öğreniriz şimdi. Ayberk ile falan dolanıyordur belki."

"Ömer evin halini görmüyor musun? Kesin bir şey oldu."

"Hemen kötü düşünme. Hem doktor ne dedi? Sakin olmalıymışız. Tamam mı?" Alnına öpücük kondurdu kadının. Derya da başıyla onay verdi ona. Oğlu için sakin kalacaktı. Ömer ,Ayberk'i aradığında telefon ilk çalışta açıldı.

"Alo Ayberk, Feyyaz yanında mı evladım?" Doğrudan sordu. "Oh tamam güzel güzel... Yok bir sorun yok. Şimdi eve geldik de göremeyince Derya teyzen endişelendi." Derya oğlunun iyi olduğunu duyunca rahatladı tamamen.

"Çok şükür Allah'ım." O esnada evin kapısı çaldı.

"Kız Derya aç kapıyı. Benim ben Neşe." Neşe'nin neşeli sesi duyuldu. 

"Kapıyı açın Derya teyze!" İpek'in de sesi eklendi ona. Derya mecbur açtı kapıyı ancak kıyık bir şekilde.

"Efendim Neşe?" Her haliyle yorgun görünüyordu.

"İyi misin bacım? Hastaneye kaldırıldı dediler. Ay çok korktum. Hele geçelim bir içeri." Girmek için hamle yapsa da Derya izin vermedi. "Ne oluyor ayol?"

"Kusura bakma, ev baya dağınık. Bu şekilde seni ağırlayamam."

"Aaa delinin zoruna bak. Dağınıksa dağınık, toplarız. Dert ettiğin şeye bak." Omzuyla zorlayarak girdi içeri. Elinde ki sarma tabağını tutuşturdu Derya'nın eline.

"Böyle ayıp olur ama."

"Kız saçmalama ben yabancı mıyım? Biz kardeş sayılırız. Gel İpekçim yardım et."

"Geldim Neşe teyze." İpek kapıyı kapatarak yanına gitti. "Bana bir faraş bir süpürge getir e mi kızım?" İpek boş boş yüzüne baktı. Ne olduklarını bilmiyordu. "Neyse sen oturt şuna kendi ellerinle sardığın yapraklardan yedir ben bir koşu alır gelirim."

"Tamam." Gülümseyerek Derya'ya yaklaştı. "Derya teyze bunları ben sardım biliyor musun? İlk kez sardım." Gözlerinde ki heyecan Derya'nın içini ısıttı. "Lütfen tadına bakın. Sizin için özenle sardım." Derya elinde ki normalden kalın sarmalara baktı. "Şey... biraz görüntüsü kötü olabilir ama söz veriyorum çok çalışıp bir dahakine Neşe teyzeminki gibi güzel yapacağım!" Gözlerinde ki umut ışık saçıyordu Derya'ya.

"Yok, çok güzel olmuş İpek kızım. Ellerine sağlık." Şekli kusursuz olmasa bile verilen emek ve katılan sevgi belli oluyordu. Tekli koltuğa oturarak attı ağzına bir tane.

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin