Uras büyük bir gürültü ve patlama sesiyle , korkuyla gözlerini açtı yeni güne.
"Ayberk!" Hızla doğrulup yanında olması gereken bedene baktı.
"Günaydın!" Ayberk'in neşeli sesi eşlik etti ona tepesinden aşağı renkli şeyler dökülürken. Korkmuş bir halde Ayberk'e baktı.
"Ne oluyor? Sen iyi misin?" Endişeyle yataktan kalktı ve onu kontrol etti. "O patlama da neyin nesiydi? Bir yerin acıdı mı?" Uyku sersemiydi ve algılayamıyordu. Sadece Ayberk için endişeliydi.
"Korkma korkma. Ben iyiyim. Konfeti patlattım sadece." Uras o an durdu bir süreliğine. Etrafına bakındı. Sonra Ayberk'e döndü. Pastayı gördü.
"Ayberk bu da ne demek oluyor?" Ellerini saçları arasından getirip, deli gibi atan kalbinin üstüne koydu. "Sana bir şey oldu sandım. Aklım çıktı." Sıkıca sarıldı ona. Hala şoktaydı. Korkunç bir şekilde açmıştı gözlerini.
"Korktun mu?" Ayberk pişman olmuş gibi görünüyordu.
"Korktum tabi. Silahlı saldırı falan oldu sandım. Sana bir şey olacak diye aklım çıktı."
"Üzgünüm. Korkacağını düşünemedim." Daha da kötü hissetmeye başladı.
"Neyse ki iyisin. Gerisi önemli değil." Ona sarılabildiği için şimdi daha sakindi. "Lütfen bir daha böyle şeyler yapma."
"Bana kızdın mı?" Gözleri doldu Ayberk'in hemen.
"Tabii ki kızmadım. Sadece çok korktum. Sana bir şey oldu sandım. Bak kalbim hala küt küt atıyor." Ayberk'in elini kalbine götürdü. Ayberk duyabiliyordu atan kalbi. Gözünden yaşlar akmaya başladı hemen. "Hayır, ağlama." Öpücük kondurdu gözünün altına. "Eminim güzel bir şey yapmaya çalışıyordun. Ağlama lütfen." Yaşlarını sildi.
"A-Ama seni ko-korkuttum." Ağlaması daha da şiddetlendi.
"Evet çok korktum çünkü sana bir şey oldu sandım. İyi olduğunu gördüğüm için mutluyum. O yüzden lütfen ağlama." Şefkatle okşadı saçlarını, ardından elini beline indirerek, sarıldı. "Ağlama." Yanağına öpücük kondurdu. "Ağlak bebeğim benim." Dikkatini dağıtmak için elini poposuna indirerek sıktı. "Sabah seksimiz için mi hazırlık yapıyordun yoksa? Daha da fazla heyecan katmak için falan?" Ayberk hemen kesti ağlamayı ve güldü.
"Salak mısın sen? Hiç öyle şey olur mu?"
"Olur bence, neden olmasın? Benim biricik sevgilim, gün ışığım ne yapsa olur." Burnunu onunkine sürttü. Ayberk hafifçe vurdu göğsüne.
"Salaksın Uras." Gülmeye devam etti.
"Heh gül işte şöyle kurban olduğum." Dudaklarına öpücük kondurdu. "Gülmek sana çok yakışıyor." Ayberk çattı hemen kaşlarını.
"Kurban olduğum ne Uras? Sen hangi statüde olduğunu unutuyorsun sanırım? Gerçekten mahalle kahvesine gitmeni yasaklayacağım bak." Sinirlendi. "Kocama tuhaf tuhaf şeyler öğretiyor yaşlı bunaklar. Gıcık oldum şimdi."
"Sinirlenme hemen." Huylandığı yere yani böğrüne dokundu.
"Bak yapma." Ayberk tepki verdi hemen.
"Sinirlenmezsen ben de yapmam." Bir kez daha dokundu.
"Ya Uras!" Sitemkar bir şekilde uzaklaşmak istedi ama Uras izin vermedi.
"Kollarımdan kaçıyorsun bir de öyle mi? Bak şimdi çok kızdım. Buraya gel." Ayberk önde Uras arkada kovalamaca başladı evin içinde. Uras yakaladıkça gıdıklıyor, Ayberk ise kahkaha atarak gülüyordu. En sonunda Ayberk yorulunca pes etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ABİSİ
ФанфикBir mahalle abisi ile bir CEO'nun aşkını konu alan bu kitapta gidişat nasıl olacak hep birlikte keşfedelim.