Zil çalmış, sınıflarımıza girmiştik; bir çok arkadaşımız o toplantıya gitmişti, ders işledikteb sonra, bir kaç arkadaş yanıma geldi ve bugün toplantıya gelmeyenlerin isimlerini yazdılar, bakalım şimdi ne yapacaksın diyorlardı. Ben de gülümseyerek benim hiç kimseden korkum yok allahtan başka diye cevap verdim.
Dördüncü tenefüste; Sema, Ayten ile birlikte bahçede sohbet ediyorduk, Sema ve Ayten korkttukları için o toplantıya gitmişlet ve okul çıkışı bildiri dağıtıcaklardı; ben bunu yapmayın dedim ve o sıra da arkamdan bir ses ayı Metin ve bir kaç kişi bana toplantıya niye gelmedin diye san ki bana hesap soruyorlardı ve seni izlemeye aldık; bakalım sen necisin diyorlardı ve tam o sırada beni döveceklerdi ki; Balzan ve Yüksel imdadıma yetişti; Nazar'ı bırakın diyordu. Balzan ve Yüksel de ayı Metin'lerin grubundaydı onun seslenişi ile beni bıraktılar; çok korkmuş ve ürkmüştüm, ilk defa birileri tarafından hunharca dövülecektim. Sonra tekrar derse girdik, ders boyunca bir türlü kendime gelememiştim. Tekrar tenefüs zili çaldı; bahçe de bir grup, sol görüşlület ve sağ görüşlület arasın da arbede çıkmış; biz de onların arasın da kalmış ve bize de bir kaç yumruk gelmişti. Eğer müdürümüz Fehmi bey gelmese herkes hastanelik bir durumda olacaktı.
Son ders zili çalmış; herkes derslere girmişti; sınıfa müdür bey Fehmi bey; geldi ve bir daha böyle olay olursa disiplin kuruluna vereceğini; bir hafta süreyle okuldan uzaklaştırılacağını söyledi ve kimi rahatsız ediyorlarsa; bana gelin söyleyin dedi.
Eve dönüş zili çalmıştı; ben, Sema ve Ayten hemen Fehmi beyin yanına gittik ve durumu anlattık; Sema ve Ayten dağıtmak için verdikleri bildirileri Fehmi beye teslim ettiler ve Fehmi bey sakın korkmayın çocuklar; bir şey olursa direk bana gelin dedi; biraz olsun rahatlamış olarak okuldan ayrıldım ve Ali ağır adımlarla eve gidiyordu; beni görünce nerdesin? Nazar seni merak ettim diyordu? ve bir hayli de meraklanmış bugün bir şey oldu mu? dedi; ben de olan biteni kendisine anlattım, o da iyi bari, ucuz kurtarmışsın dei.
Ali ile ben çok iyi anlaşan san ki; iki kardeş gibiydik; belki onda aradığım bir baba şekati idi; aslın da ben aynı yaştayız zannediyordum, ama o benden dört yaş büyükmüş ve o da hayat şartları yüzünden bir süre okul hayatına ara vermiş; bana her zaman kız kardeşi gibi davranıyordu; çünkü kendisinin hiç kız kardeşi yoktu.
Konuşa, konuşa eve gelmiştik birbirimize iyi akşamlar, yarın görüşmek üzere değip ayrıldık.
Eve geldiğim de; babaannem de bize gelmişti, onu görünce çok mutlu oldum, hep beraber eski günlerde ki gibi, yemek yedik ve babaannem o gece biz de kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
RandomHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla