Nihayet son provamızı yaptıktan sonra o gece Hamlet tiyatrosunu oynamaya sıra gelmişti ve ben çok heyecanlıydım içimden bir ses ya başaramassam diyor, başka bir ses onu tamamlıyor Nazar sen her şeyi başarmış birisin bunu da başarırsın diyor ve bir ara ilkokulda sergilediğim tiyatrolar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti ve eve dönerken babamın bana gururla bakışı ve benim ile onurlanması, kendime gelip; Nazar sen bunu başarırsın ve başarmak zorundasın dedim!
Artık saatler geçmek bilmiyordu ve nihayet sahneye çıktık, bütün gözler benim üzerimdeydi, ben sanki gerçek Hamlet gibi hareket ediyordum, hiçbir şey umrumda değildi, adeta rolüme adepte olmuştum ve uzun süren Hamlet oyunu bitmiş alkış sesleri yükseliyordu ve perde kapanıp tekrat açılıyordu; Orhan hocam beni elimden tutup tekrar sahneye çıkardı ve bana doğru, ünlü bir tiyatro oyuncusu gelip, tebrik etti, çok şaşkındım; bu yaşta böyle bir kabiliyet deyip, beni tebrik etti; Orhan hocamın daha önce söylediği süpriz buydu!
Tiyatromuz bitince vedalaşıp ayrıldık ve ertesi gün okula geldiğimde o tiyatro sanatçısı tekrar gelmiş, benimle konuşmak istiyordu, çok hoş bir bayandı, bana tiyatro alanında çok başarılısın, tiyatro bölümünde okumak istermisin demişti, hiç aklımda olmayan bir bölümdü; benim hedefim iyi bir hukukçu olmaktı, bugüne kadar o bölümü hiç düşünmemiştim ve bana kartını bırakıp, bir kaç günlüğüne Istanbul'a gideceğini söyleyip vedalaştık.
Kafam bir hayli karışmıştı, bu olayı anneme anlatsam asla kabül etmez; soyumuz da ve sopumuz da olmayını istiyorsun deyip, hemen karşı çıkardı, fakat bu konuyu ablam Nazlı ile konuşmak istiyordum ve ablam belki bana yol gösterir diyordum, başka kiminle konuşabilirdim ki, önce ablamla konuşup, sonra da Orhan hocam ile konuşmaya karar verdim.
Eve gelince akşam yemeğini yedikten sonra, ablama bugün yaşadığım olayı anlattım; ablam çok sevinmiş, bu olaya olumlu bakmıştı; ama anneme asla kabül ettiremedik, kısaca böyle olunca Orhan hocam ile bu durumu anlatamadım, açıkçası tiyatroculuğu hobi olarak yaparım diye düşündüm!
Şahsen ben olsaydım; benim çocuğumun böyle bir yeteneği olsaydı, ona destek olurdum, annem sanat olaylarını pek bilmediği için, önemli değildi ve yıllar sonra çok pişman oldu ama iş işten geçmişti!
Annemin en büyük korkusu, benim onu bırakmamdı; aslında haksız sayılmazdı, şimdi daha çok hak veriyorum, canım anneme!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
RandomHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla