Babam artık imarathaneyi satmış ve işçilerin parasını ödemiş; 3 tane sabun kazanı, sabun yapmak için malzemeler alıp eve geldi; babam gelince malzemeleri çiçek serasının olduğu yere yerleştirdik ve hepimiz çok mutluyduk.
Ertesi gün, okullar açılmıştı; ben 5 nci sınıfa, ablam da lise 2 nci sınıfa gidiyordu. Artık ben ve ablam daha çok başarmak zorundaydık. Okuldan gelir gelmez; yemeğimizi yedikten sonra, derslerimizi çalışıyor ve kalan zamanımız da babama yardım ediyorduk; böylece biz de sabun dökmeyi kısmen de olsa öğrenmiştik. Artık mahalleli sabunlarını ve deterjanlarını bizden almaya başlamıştı. Babam döktüğü yeşil sabunların üzerine Nazar yazmıştı. Haftanın beş gününde pazara çıkıyordu. Babannem de babam ile birlikte; pazara gidiyordu, ben de Cumartesi, Pazar günleri pazara gidiyordum, babama yardım etmek için; babam daha sonra, kuru erzak da almış sabun ve deterjanların yanında kuru erzakda satmaya başlamıştı. Çok yoruluyordu ama halinden şikayetçi değildi.
Okullarımız da artık bitmek üzereydi; ben o yıl hem bitirme sınavlarına hem de yatılı parasız öğretmenlik sınavlarına girdim, hem okulumu başarıyla bitirdim; hem de öğretmenlik sınavını kazandım, ablam da başarılı bir şekilde lise 3 ncü sınıfına geçmişti.
Akşam babama öğretmenlik sınavını kazandığımı söyledik, babam çok sevindi, ikinizle de gurur duyuyorum dedi ve ancak Nazar seni yatılı o okula gönderemem dedi, bir gün bile olsa bu hasrete dayanamam diyordu. Ben ne kadar ısrar ettiysem de babamı ikna edemedim aslında hak da vermek gerekiyor, kim evladını yatılı okula göndermek ister.
Yaz boyunca babamla birlikte; pazara çıkıyor elimizdeki sabunları, deterjanları, kuru erzaklarımızı satıp evin yolunu tutuyorduk.
Teyzem de bize yardım ediyor ama bunu gizlice yapıyordu; çünkü babam çok gururluydu. Yine bazı akşamlar yazlık sinemasına gidiyorduk, açıkçası aç değildik ve başımızı sokacağımız bir evimiz ve sımsıcak bir ailemiz, yuvamız vardı.
Artık Ağustos ayının sonlarına gelmiştik; babam beni Şemikler Ortaokuluna yazdırmıştı ve okulların açılmasına 15 gün kalmıştı.
O gece bize babamın arkadaşı Kadir bey ailesi ile birlikte geldiler, sohbet esnasında Kadir beyin eşi Hadiye hanımla annem uzaktan akraba çıktılar.
Kadir bey babama Ekiz Sabun Tozu Fabrikasında sabun ustası aranıyor, yarın bir gidip görüşelim diyordu, babam da olur,niye olmasın diyordu.Onlar gittikten sonra hepimiz yattık.
Ertesi sabah babam kahvaltıdan sonra, iş görüşmesine gitti ve eve gelmesi saat 20.00 eve gelince biz meraklı gözlerle babama bakıyorduk, babam çok neşeliydi, beni işe aldılar; bir maaş, 3 ikramiye, bir de deterjan ve sene de bir kere 15 kg zeytinyağı veriyorlar dedi. Bu günden itibaren işe başladım; hepimize hayırlı olsun, artık zor günler bitti diyordu.
Herkes çok mutluydu, ama ben;
Pek mutlu değildim, içimden bir ses; sanki burası hayırlı gelmeyecek diyordum ve bir taraftan da allahım işallah her şey güzel olsun diye dua ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
De TodoHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla