Sabah kahvaltımı yapıp, okulumun yolunu tutuştum, zil çaldı derse girdik. Ders başladı ve dersimize devam ettik. Tenefüs zili çaldı, herkes tenefüse çıkmaya başladı, bende sıramda oturuyordum, yanıma Gönül, Fazilet ve Avzinin kardeşi Saniye geldi, hadi hep birlikte tenefüse çıkalım dediler, onları kıramadım çünkü onları çok seviyordum, onlar da beni; dışarı çıktık, onlarla sohbet etmek çok zevkliydi.
Fazilet; sarı saçlı, mavi gözlü güzel bir kız kendisi ve ailesi Bulgaristan göçmeni;
Saniye; kızıl saçlı, yeşil gözlü o da Bulgaristan göçmeni;
Gönül siyah saçlı, ela gözlü ve gözleri bozuk olduğu için gözlük kullanıyordu, ancak sınıfta ona dört göz lakabı takmışlar, hiç hoş değildi. Açıkçası benim daha önceki okulumda böyle şeyler olmazdı, işte bu yüzden bu okulu ve bazı arkadaşlarımı sevmiyordum.
Zil çaldı. derse girmiştik ve çekilmez ders başlamıştı, öğretmen konu anlatıyor ve arada bir soru soruyordu; yine her zaman ki gibi sorulara Gönül ve Avzi cevap veriyor, diğerlerinde çıt yok, ben de sadece dinlemeyle geçiniyordum. Öğretmenimiz bir sürü ödev verdi ve evlerimize gitmek için okul bştiş zili çaldı, çantamı sırtlanıp, eve doğru Gönül, Fazilet ve Saniye yola koyulduk, eve gelince öğle yemeğimi tedikten sonra dersimin başına oturdum, dersimi yapmaya başladım, sıra matematik kitabıma gelmişti, fakat matematik kitabım yok; ödevim de vardı ve ben yapamadım. Anneme matematik kitabım yok dedim, annem de okul da kalmıştır, yarın alırsın dedi; gece olnuştu ama benim hala aklımda matematik kitabım vardı, bir an önce yarının gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Sabah olunca apar, topar kahvaltımı yapıp, okula gittim ilk işim sınıfa girdim, kitabımı aradım, maalesef kitabım yoktu ve zil çaldı, öğretmenimiz sınıfa girdi ve hemen ödev kontrolü yaptı, benim matematik ödevini niye yapmadığımı sordu, bende olan biteni anlattım ve bulamadığımı söyledim; bana yalancı ve sorumsuz deyip cetvelle hızlı bir şekilde kafama vurdu ve ben o anda sendeleyip yere düştüm, ağlamamak için, kendimi zor tutuyordum, bunları hiç haketmemiştim.
Eve dönüş zili çaldı ve eve geldim, annem eve gelince annem; kitabını buldun nu? dedi, ben de yok diye kısık bir sesle cevap verdim ve oda çekilip, saatlerce ağladım, gece olmuş, babam eve gelmişti, babam gelince Nazar nerde dedi, annem de odasında ağlıyor, bugün hiç dışarı çıkmadı dedi. Babam yanıma geldi, beni ağlamaklı görünce ne oldu dedi ve ben de olan biteni anlattım. Babam yarın ben kitapçıdan bakayım üzülme, ama sende aramaya devam et dedi.
Ertesi günü de kitabım yoktu; babam da kitapçıdan kitabı bulamamıştı ve öpretmenim beni sürekli azarlıyordu, bie kaç gün sonra annem okula geldi; ilk önce öğretmenime söyledi, fakat öğretmenim hiç oralı olmadı daha sonra teyzemin eşi eniştem okul müdürüne durumu anlatmış ve okul müdürü öğretmenimizi çağırıp bu kitap bugün muhakkak bulunacak demiş ve matematik kitabım o gün bulundu; meğerse bu okulda hırsızlık varmış ve öğretmenim de bu durumu bildiği halde ve benim suçum olmadığım halde bana yapmadığını bırakmamıştı, birde müdür beye söylediğimiz için benimle artık devamlı uğraşıyor ve notlarımdan kırıyordu şu an bu satırları yazarken ben inanın geçmişe döndüm ve adeta gözlerim buğulanuyor.
Netice de kitabım öyle veya böyle bulunmuştu, çok ama çok mutluydum; en azından kitabımı ben kaybetmemiştim, öğretmenim bana sorumsuz demişti ama gerçek ortaya çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
RandomHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla