Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra, prova için sabah 10.00 da her zaman ki, gibi okuldaydım. Prova çalışmamazı çok güzel tamamladık ve artık Hamlet gösterisine az bir zaman kalmıştı.
O gün Orhan hocam nedense çok sevinçli ve heyecanlıydı kısacası yerinde duramıyordu, ben de ne olduğunu anlayamamıştım.
Üçüncü dersimiz Coğrafya dersiydi derse girdiğimizde çocuklar bugün sevincimi sizlerle paylaşmak istiyorum dedi ve dün gece benim bebeğim doğdu dedi, hepimiz çok sevindik, hocam hayırlı olsun, allah analı ve babalı büyüsün, cinsiyetini sorduk ve o da çok tatlı bir kız dedi! Orhan hocam bu akşam ismini vereceğiz kızımın dedi, 10 dk. sonra, tenefüs zili çaldı; Orhan hocam, Nazar sen de benim ile hastaneye gelirmisin diye çok şaşırdım ve ben de tabii dedim, Orhan hocam müdür beyden yani Fehmi hocadan izin aldıktan sonra, beraber arabasına binip, hastaneye gittik odaya girdiğimiz de eşinin kucağında çok tatlı, kar gibi beyaz, inci gibi, bir bebek ve misler gibi kokuyordu, eşi ile beni tanıştırdıktan sonra, bana dönerek demek Nazar sensin, bu kadar başarılı olan bir genç kız dedi, samimi bir şekilde ve eğer izin verirsen biz kızımızın adını Nazar koymak istiyoruz diye bana soruyordu? Çok şaşırmış ve sevinmiştim ve o sıra da, bebeği kucağıma verdiler, böylece adaşımla tanışmış oldum, çok tatlı ve masum bir bebek içimden işallah benim kaderime benzemez, kader sana hep gülsün o güzel gözlerin hiç ağlamasın dedim sessizce!
Bebişin ismini Orhan hocamın babası kulağına üç kere fısıldadı ve saat 14.00 da hep birlikte Orhan hocamın evine gittik, eve gelince ev akrabaları yani Orhan hocamın annesi, eşininin annesi eve daha önce gidip loğusa şerbeti hazırlamış bizi bekliyordu ve beni de görünce hemen Nazar kızımız bu mu? dediler, Orhan hocam ve eşi de evet dedi, onlar da beni çok sevmişti.
Bir hayli vakit geç olunca Orhan hocam beni eve bıraktı. Hayatım da ilk defa babam vefat ettikten sonra bu kadar mutlu olmamıştım ve o gün gerçekleşen çok mutlu oldum.
Eve gelince, annem ve ablam bir hayli beni merak etmişler, meraklı gözlerle nerde kaldın Nazar dediler ve ben de bugün olanları bir çırpıda anlattım onlar da, çok sevindiler ama beni de bir hayli merak etmişler, aslın da bir yere giderken hep habet verirdim ama; o gün haber verecek zamanım yoktu, annemden ve ablamdan hemen özür diledim, annem bir daha haber vermeyi unutma dedi!
O gece yatarken minik Nazarı düşündüm durdum, ne mutlu sana hep mutlu ol, benim tatlı küçüğüm derken uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
RandomHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla