Sabah olmuştu; ciciannem kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyordu, ciciannem de kahvaltıyı yaptıktan sonra; hastanenin yolunu tuttuk.
Yol boyunca işallah bugün daha iyi olur diyorum ama bir hayli sıkıntı vardı içimde.
Hastaneye geldiğimde, yine koşar adımlarla babamın odasına girdik, çok şükür babam nefes alıyordu, bir ara gözüm tekrar idrar torbasına takılmış fakat idrar torbası dolmamıştı, dışarı çıkıp, hemşireye babamın idrar torbası dünden beri mi? diye sordum, o da evet diye cevap verdi, o sırada yanımızdan doktor geçerken, bizim hemşireyle konuşmalarımızı duymuş ve yanıma geldi, sen kaçıncı sınıftasın dedi; ben de bu yıl üç ders sınavımı verince orta 2 nci sınıfa başlayacağım diye cevap verdim.
Doktor anladığım kadarıyla çok kitap okuyor ve çok zeki bir kıssın, allahtan ümit kesilmez, önce allah sonra doktorlar gelir ama bazen bizlerin elinden birşey gelmiyor tatlı kız dedi. Bir ara gözlerim doldu ve doktor bana sarıldı; biliyormusun senin gibi bir kızı olduğu için baban çok şanslı dedi. Bu konuşmadan sonra, anladım ki; babamın fazla bir şansı yoktu, kısaca işimiz allahın takdirine kalmıştı. Doktorun yanından ayrılıp; tekrar odaya geldim, bir sürü ziyaretçi gelmişti, babamın iş yerinden ve kazayı anlatıyorlardı.
O gün babam yeni fabrikada çalışırken, eski fabrikaya sabun dökmesi için çağırmışlar; babamı iki fabrika bölüşemiyor, çok seviyorlardı. O gün kazan tamirden yeni çıkmış ve babam piston borusunu açmasıyla birlikte kazan patlamış ve saat 10.00 da olmuş, fakat bize saat 15.00 da haber vermişlerdi. Tabii bu sırada kazanı hemen tamire götürmüşler, işyerindeki işçiler yani babamın arkadaşları bu şekilde anlatmışlardı.
O yıllarda işçilerin sendikası maalesef yoktu. Arkadaşları ziyaret saati bitince hastaneden ayrıkdılar. Bizde babaannem, ablam ve ben hastaneden ayrılıp eve dönmek için yola koyulduk.
Eve geldiğimiz de ciciannem akşam yemeği hazırlamış bizi bekliyordu, ama hiçbirimizin yiyecek hali yoktu, saat 22.00 da ciciannemden ayrılıp eve geldik, çünkü ertesi günü tekrar hastaneye gidecek ve saat 14.00 da sınava girecektim.
O gece erken yattık, gece saat 02:30 da kalbimde bir sıkıntıyla uyandım, bahçede tur atmaya başladım, ablam ve babannem de uyanmış; şaşkın bir şekilde beni seyrediyorlardı, rengim mosmor bir şekilde ve kanter içimdeydim, babannem hemen ciciannemi çağırdı, çok kötüydüm; ciciannem kolonyayla bileklerimi ovuyor ve bana su içirdi. Daha sonra uyuya kalmışım, tabii bizimkilerde uyumuşlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
LosoweHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla