Evet dayım, 12 Ağustos 1973 yılında saat 16.00 da vefat etmişti ve aradan 4 saat geçmişti, o yıllarda bir gün cenaze evde bekletilirdi. O gece herkes ayaktaydı ve bütün komşular teyzemin evindeydi, ben ise biricik dayımın baş ucundaydım örtüsünü sürekli açıp kapatıyordum ve sürekli gözlerim dolup, taşıyor ve sonra kendimi toparlıyor dayıma verdiğim söz aklıma geliyordu.
Annem bizim eve gitmişti, İstanbul'da ki dayım gelmişti, ben hala dayımın baş ucunda oturuyor ve birlikte yaladığımız günleri hatırlıyordum, keşke dayım ölmeseydi diyor, bir taraftan onun çektiği acıları gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçiyordu ve ben ağlamamak için direniyordum.
Saat epeyce ilerlemişti, saat 04.00 teyzem hadi Nazar eve git kızım dinlen dedi, hiç gidesim yoktu, dayımın yanından bir an bile ayrılmak gelmiyordu; istemiye, istemiye teyzemden ayrılıp, eve doğru yürümeye başladım birden bire, yolda bir güç beri kucaklayıp havaya doğru kaldırdı, o an utkum tutulmuş, bağırmak istiyorum ama bağıramıyordum ve en sonunda bir çığlık attım, benim çığlığımı duyan annemler ve komşular dışarı fırlamıştı, ben yerde upuzun uzanmış, hareketsizce gözlerim belli bir yere doğru sabit bir şekilde bakıyor ve gözlerimden yaşlar akıyordu, o sıra da bir ses Nazar diye bu babamın sesiydi, ben cevap veremiyordum gerisini de zaten hatırlamıyorum.
Bir kaç saat sonra; kendime geldiğimde ev halkı başucumdaydı, hepsi meraklı bir şekilde sorular soruyor, ama ben cevaplıyamıyordum, biraz sonra kendime geldim ve olan biteni anlatmaya başladım, Orhan dayım sen bütün gün dayınla kaldın değil mi? Evet dedim, o da sen halisünasyon görmüşsün deyip beni geçiltirmek istiyordu, ben de itiraz ediyordum, çünkü bu olay halisünasyon değildi. Bugün bile o yaşadığım dakikalar gözümün önünden hiç gitmiyor.
Ben birkaç saat sonra uyudum saat 12.00 babam, Orhan dayım, eniştem ve komşumuzun erkekleri cenaze namazına gittiler, annem ve komşu hanımlar bir taraftan tespih çekiyorlar, dualar okuyorlar ve diğer taraftan sofra hazırlıyor ve helva kavuruyorlardı. Ben ise sessiz sedasız onları izliyordum, sonra erkekler geldiler, yemek yediler ve akşam namazından sonra evimize Orhan dayım 7 hoca getirdi ve hocalar ayrı, ayrı dualar okumaya başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ailem
RastgeleHerkesin bir ailesi vardır; hiç unutamadığı ve unutmak istemedikleri bu roman gerçekten alınmıştır, yaşanan tüm olay olduğu gibi hiç bir şekilde hayal ürünü değildir; saygılarımla