12 Eylül 1980 4 ncü Bölüm

13 0 0
                                    

Sabah olmuş, annem kahvaltıyı hazırlamış ve ablam kahvaltısını yaptıktan sonra işe gitmişti, biz de üçümüz kahvaltı yaparken kapı açıldı ve ablam eve geldi, biz şaşkın bir şekilde ne oldu? Bir şey unuttun dememize ramak kalmıştı ki; ablam ihtilal oldu, televizyonu açmadınız mı? herkesi yoldan çeviriyorlar dedi, hemen televizyonu açtık, TSK.leri ihtilali açıklamıştı ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti! Bütün mahalleler didik, didik aranıyor, ünivesite de, lise de okuyan öğrenciler de karakola götürülüp sorgudan geçiriliyordu; babaannem eeeeeeeee şimdi ne olacak, Nazar'ı da götürürler o da lise öğrencisi dedi ve biraz sonra, kapı zili çalınmaya başladı, annem kapıyı açtı; kapı da 3 asker vardı ve anneme Nazar bu evde mi? Dediler annem de, evet ben annesiyim, anneme teyzecim biz sadece prosedür gereği alıp, götüreceğiz eğer bir suçu yoksa zaten göndereceğiz dedi, o sırada kapıdan rütbeli bir kişi geldi, annem onu görünce yüzünde bir gülümseme belirdi, gelen Nejdet idi ve ben Nazar'ı sorgusundan sonra getiririm dedi!
3 asker, Nejdet ve ben askeri araca binip, yola koyulduk ve nihayet gelmiştik orası adeta toplama kampı idi; hepimizin parmak izlerini aldıktan sonra, bir kaç saat sonra ben ve bir kaç kişi evlerimize gönderdiler, aslında suçlu değildik ama yapılması gereken buydu!
Eve gelince Perihan teyze, cicannemler ve bizimkiler beni görünce rahatladılar, hele babaannem boynuma sarıldı ve çok şükür allahım dedi; ben gidince tansiyon fırlamış tansiyonunu düşürmek için bir hayli uğraşmışlar, annem neyse babaanneme bak sağ salim geldi dedi. Bir hayli yorgundum; anneme ben biraz dinlenmek istiyorum dedim ve odama çekildim, biraz daha iyidim, artık ortalık yatışmıştı ve gençler birbiri ile çatışmayacak ve ortalıkta silah sesleri patlamayacak ve kan gölü olmayacak, analar ve babalar ağlamayacaktı böyle düşünürken uyuya kalmışım; saat 20:00 da annem sofrayı hazırlamış beni kaldırmıştı; hep birlikte yemek yedikten sonra; Perihan teyze ve ciciannemler bize geldiler, beni bir hayli merak etmişlerdi, gerçi Nejdet bütün olanları anlatmıştı, ama onlar benim çok korktuğumu düşünerek bana destek olmak istiyorlardı, işte gerçek anlamda bir dostluktu; bugün çevreme baktığımda böyle dostluklar var mı? Diye adeta kendimi sorguluyorum ama maalesef eski dostluklar kalmamış, haksızmıyım, bunu da siz söyleyin!
Evet ben gerçekten çok korkmuş ve ürkmüştüm, içimden keşke şu an babam yanımda, arkamda dağ gibi olsaydı ve şu yaşadıklarım olayda beni sımsıkı sarsa ve tüm sıcaklığını hissedebilsem diye bir iç geçirsem diyordum ama o yanımda yoktu! Ama ben yine de şanslıydım, babamı çocuk yaşımda kaybetmiş bile olsam; arkamda sımsıcak bir ailem ve dostlarım vardı, bu güzel şeyler kaç kişiye nasip olabilirdi;
O gece bir hayli oturduk, Nejdet hala görevdeydi, bazı gençler evlerine geliyor, bazı analar ve babalar da ağlıyordu; bazıları gerçekten suçlu, diğerleri de sadece arkadaş kurbanı, işte yaşanan bu olaylar sadece gençlerimizin akıllarını kullanmamaları, sonuçta analar, babalar ağladı ve bir çoğunun gençlik yılları hapislerde geçti, en çok üzüldüğüm olay da; hiç bir olaya karışmadığı halde, sadece o kişilerle arkadaş olmaları.

Benim AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin