Uzun bir aradan sonra herkese merhaba. Çok zaman geçmiş be, duygulandım :') Umarım seversiniz özel bölümümüzü. Facebook grubuna katılımınızı bekliyorum: Justsmileandsleep Hikayeleri. Bu arada medyada Aylin ve Güneş' le ilgili bilgiler var. Bakmanız tavsiyem. Sizi seviyorum, iyi okumalar.
--
"Her şey hazır değil mi?"
"Evet."
"Bir sorun yok?"
"Yok."
"Ne zaman kuaföre gideceğiz?"
"Bir saat sonra."
"Ha, tamam," diyerek koltuğa bıraktım endişeyle kendime. Çok heyecanlandıydım. Nasıl olmasaydım? Bugün evleniyordum be ben! Koca kız olmuş, kocaya gidiyordum. Tamam, sonunda herkesin rızası var. Ne o kocaya gitmek falan?!
"Her şey-"
"Ay, yeter! Sus artık Aylin, sus!"
Güneş birden bağırınca yerimden hoplayıverdim."Ne dedim ben be?!"
"Ne demedin ki?"
Aa, evleniyorum olsun o kadar!
"Sen evlenince görelim bir de!"
"Hatırlatayım Aylin, çifte düğün yapıyoruz..."
Neyse ne... Tamam, biraz heyecanımı yenmeliydim. Sakin ol ve düşün Aylin... "Güneş?"
"Yine ne var?"
"İsim-şehir oynayalım mı?"
Güneş yüzüme gerizekalı bir diş fırçasına bakıyor gibi bakmaya başladı birden. Ne olduğunu anlamayarak yüzümün baktığı tarafına bakmaya çalıştım. Beceremedim tabi. "Ne, ne var? Yüzümde bir şey mi var?"
"Aylin sen geri zekalı mısın güzelim?"
"Evet?"
"Kızım geldin koskoca 23 yaşına! Psikolog oldun lan! Ne biçim psikologsun sen?! Daha kendi psikolojini düzeltemezken insalarınkini nasıl düzeltiyorsun? İlkokul bebesi misin sen?"
Anlaşılan Güneş de en az benim kadar stresliydi.
"Sakin ol ve sakince konuşmayı bırak," Hala sinirli sinirli bana bakıyordu. Göster hünerini kızım. "Derin bir nefes al," dedim. Sakin olmaya çalışarak derin bir nefes aldı. Ben de onunla birlikte aldım nefesimi. Sakin olmazsak düğünde cıngar çıkarırırdık, biliyordum. "Bırak," dedim ve ikimiz de tuttuğumuz nefesimizi bıraktık. Sakince gözlerimizi açtık.
"Çak bir beşlik," diyerek uzattım elimi ona doğru. Bana hala mal imalı bakışlarını atsa da çaktı elime. "Evet, tamam, iyiyiz."
"Kızlaaaar!"
Birden odamın kapısı açılıp annem ve Güneş'in annesi Ezgi teyze girdi içeri. İkisi de o kadar mutluydu ki evleneceğimiz için... Bizden mutlulardı. Çok meraklılardı sanırım bizi başlarından atmaya. Tamam, o kadar da değil, hissedebiliyordum içlerinde kopan fırtınaları.
"Nasıl hissediyorsunuz?"
"Bok gibi," dedim derin bir nefes vererek. Bir yetişkindim artık, küfürlerim annemi rahatsız edemezdi. Sanırım. Yani. İnşallah. Kötü kötü bakma anne. "Heyecandan ve endişeden ölecek gibi hissediyorum. Ya biz Durukan'la dans ederken biri silahını çıkararak "Soygun yapıyorum, eller pamuk ceplere!" diye bağırıp bizi öldürürse ve kara geline dönersem?"
"Allah korusun kız, o ne biçim laf öyle?" dedi annem kızgın kızgın. Ezgi teyze de ona katıldığını belirten homurtular çıkardı.
"Kız haklı anne, ya düğünü zombiler basarsa?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sapık!.
HumorBizim hikayemizin olağanüstü bir güzelliği yoktu. Olağanüstü kişiler, olağanüstü olaylar... Hiçbiri. Ama bizim hikayemizdi ya... Bu en güzeliydi. Bu, o gülünce kalbimin deli gibi çırpınışının, ne kadar kırılırsak kırılalım dönüşümüzün hikayesiydi. B...