36- Tehlikeli oyun.

26.4K 996 145
                                    

" Durukan? Se..senin ne işin var burada?"
" Ben yanlış bir zamanda mı geldim?" Bunu söyleyen Endere baktım. Sonra arkasındaki Durukana. Sonra dedim ne ekşınlı!

" Ender şey sonra gelsen?"
Durukan sinirle konuşmaya başladı. Gözlerinden hayal kırıklığı akıyor,burnu öfkeyle kalkıp iniyordu. Çenesi de kasılmıştı. Böyle tam bir domuza benziyordu!

" Yok ya. Siz Enderle konuşun anlaşın. Hatta evlenin siz ya! Ben giderim."
Kıskandın mı kız?

" Duruka.."
Eliyle hareket yaparak konuşmamı engelledi. " Sakın. Siz paşa paşa eğlenin,giderim ben!" Bunları dedikten sonra koşarak uzaklaşmaya başladı. Arkasından bağırmalarıma aldanmadan.

Ayaklarımı sinirle yere vurarak tırnaklarımı saçlarımın arasından geçirdim. Karı gibi trip atmasındı!
" Yanlış bir zaman da.."
" Kapa çeneni!"

Ender bağırmamın üzerine ürkmüştü. Ee,sinirlenmiştim. Evet belki Ender'in kalbini kırmıştım ama Durukan ve onun karı tripleri daha mühimdi. Sevgilimde ne de olsa!
" Ya tamam gidebilir misin moralim bozuk."
" Ama.."
" Lütfen!"
" Peki."

Sessizce arkasını döndü ve uzaklaşmaya başladı. Ben de kapıyı sertçe kapattım. Öküzsün Durukan,bok ye!

Arkamı döndüğümde bir çift meraklı gözlerle karşılaştım. Hele şunu tipe bak. Maymun çükünün içindeki kılın üzerindeki bitin içindeki hücreler gibi duruyosun Güneş!

" Noluyo burada yaa? Deprem mi var? Halay mı çekiyonuz evleniyon mu? Ne bu gürültü?"
" Alt tarafı bi kapıyı sertçe kapattım be yazık,insafsız!"
Güneşe diyorum ama yerinde olsam daha da malca davranabilirdim, örneğin ne uykumdan uyandırıyosun uykum senden değerli bikere tamam mı! bağırışlarıyla evde dolaşırdım,fesat düşünmeye devam edin siz arkadaşlar.

Oflayarak odama döndüm. Durukanın attığı trip benim 10 yıllık tribimdi be! O 15 gün attığı trip hala aklımdaydı. Ya ben ölüp,fosillerimin çıkıp,kemiklerim tarafından böceklere ziyafet çekildiği zaman trip atmayı bitirseydi? Bakmayın öyle. Her şey olabilir bir kere.
Güneş odaya girince bakışlarım ona döndü. " Temizle şurayı!"
" BOK!"
Göz devirdim. Valla trip yemiştim,karnım doymuş,kilo almıştım hatta obez olmuştum! Bu ağırlığın üzerine bir de şu koskocaman pis odayı temizleyemezdim! Yapacak tek bir şey vardı! Annemin azarlarını dinlememezlikten gelecek ve odayı annem temizleyecekti! Ya da popumuz da kıpkırmızı bir iz kalırdı. Fesat düşündüğünüzü biliyorum! Terlik diyorum kız, terlik!

--

"Onno bono doprosyon kohvoso yopor moson acol lozom."

"Ağzında yemek varken konuşma Aylin!"

"Evet,ağzında yemek varken konuşma Aylin" diyerek onayladı annemi Güneş. Yemeğimi çarçabuk bitirerek kollarımı birbirine doladım.

"Of ya! Güneş hep yapıyor. Zaten o yapınca suç olmuyor,ben yapınca suç oluyor ama. Haksızlık bu! Sen Güneşi seviyorsun,beni sevmiyorsun!"

"Evet Aylin! Artık bunu itiraf etmenin vakti geldi kızım! Sen evlatlıksın!"

Anneme açık bir ağızla baktım. "G..gerçekten mi?"

"Aaaah,ah! Geçen feysbok denilen sitede gördüm. Kızların beyinleri annelerin beyinlerine çok benzermiş. Sen bu beyine nereden kavuştun kızım? Hayır yani baban da zeki bir insan. Zaten benim büyük dedem Aynştaynı görmüş. Haliyle o da akıllı oluyor. Ama sen.. Kendine bak yavrucuğum? Sen bu aklı sidikli Halimeden mi aldın? -eğer okurlarımdan ismi Halime olan varsa özür diliyorum. Kısıtlı bir şey değil.-"

Sapık!.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin