43- " Hayır danacık."

28.9K 897 327
                                    

Merhaba Sapıkatörlerim. Size geçen hafta Aylini değiştirmeli miyim diye sormuştum. Medyada bir anket var. Katılmanızı önemle rica ediyorum. Ha bu arada Aylin ve Durukan şuan 31 Ağustosta falanlar. Direk günümüze atlatacağım. Yeni bölüm bonus olacak o yüzden büyük ihtimal erken gelecek. Şarkıyı dinleyin, bu sefer koymayı unutmayacağım,söz. Yazarınıza dua etmeyi, facebook grubuna katılmayı, paragraf arası yapmayı unutmayın.

Birde ithaf geleneğimiz bozulmadı.

İyi okumalar Sapıkatörlerim ^^

~~~

" Aylin aç dedim!"

Abimin bağırmasıyla panik olmuştum. Fısıltıyla Durukanı uyardım, " Durukan! Abim gelecek şimdi. Kaç!"

Oflayarak cevap verdi, " Nereye gideceğim?"

" Elinin körüne! Ya, çık işte şu pencereden!"

" Oha! Oradan nasıl çıkayım ben? Sıkışırım!"

" İyi sende sıkışma o zaman! Ya hadisene! Oyalama, daha kapıyı açacağım!"

Sinirlenmeye başlamıştım.

" Peki ya aşağıya düşersem?"

" Geber."

" AYLİN DUYMUYOR MUSUN AĞAÇ OLDUM KÖK SALDIM GEL ARTIK BRE KADIN!"

Abim de sinirleniyordu.

" Ha yani abin benden daha önemli,he? Ben öleyim ama senin umrunda olmasın?"

" Durukan, eğer dediğimi yaparsan beni öpmene izin vereceğim."

Gözleri ışıltıyla parladı abaza gerizekalının, " İki dakikaya aşağıdayım."

Kendinden beklenmeyecek bir çeviklikle camdan atladı ve koşmaya başladı. Ha tabii gitmeden önce öpücük atmayı unutmayarak. Allah'ım, ne yapacağım ben bu abazayla?

" AYLİN! BAK BELA OKUYACAĞIM!"

Aman ne olur yapma abi! Abimin bedduaları fena tutardı. Mesela küçükken abimle kavga ediyorduk. Onun o " Muhteşem ötesi Johnny Bravoya benzeyen saçları" nı çektiğim an bana beddua etmeye başlamıştı bile. " İnşallah saçların kopar ve iki hafta boyunca çişini altına yaparsın." Bende ona cevap olarak, " İnşallah canım ya." demiştim. Ama ne oldu dersiniz!? Tabii kide maşa yaparken maşa kalitesiz çıktı ve saçımın uçları gitti demeyeceğim! Tamam, öyle olmuştu. Ve... bunu söylediğimde alay edeceksiniz biliyorum ama uyandığımda altımı ıslatmıştım. Hey! O zamanlar küçüktüm tamam mı! Ama abimin dediği gibi bu saçmasapan olaylar tam tamına iki hafta sürmüştü! Annem artık elinde çamaşır makinasıyla beni protesto edecek duruma gelmişti.

Tamam, çok konuştum.

Banyoya koşup kafama saç havlusu yerleştirdim. Çok zekiyim değil mi?

" Öf, geldim işte abi! İki dakika saç kurutturmuyorsun!"

Elinde ki poşetler adeta sırıtıyordu bana. " Napayım? Ben daha önemliyim senin saçlarından."

Ya tabii canım bende Brad Pitt' in kayıp manitasıyım. Angelina' yı aldatıyormuş bende yeni öğrendim!

" Eheh tabii öyle abicim. O elindeki poşetler ne?"

Şimdi elime düştün Betmen bakışlarıyla bana bakıp sırıttı, " İçeri ne zaman gireceğim ben?"

Abim içeri girerken benim hala gözlerim alışveriş poşetlerindeydi. Ben alışveriş yapmayı sevmezdim ancak giysileri çok severdim. Ayrıca abimin giysi zevki benden de güzeldir, Durukan gibi. Abimle küçükken hep beraber alışverişe çıkardık. Yani annemle değil, ABİMLE. Bana giysi seçerdi, bende ona. Sonra benim seçtiklerimi beğenmez, " Bülent Ersoy daha güzel seçerdi" derdi. Haklı mıydı? Evet. Bende seçtiklerimi beğenmezdim ama onun seçtikleri... harikalardı. Küçükken saçlarımı yıkayıp, tarayanda abimdi. Ben daha çok küçüklüğümü abimle tatmıştım zaten. Ha anneme de lafım yok ancak gerekse bana bu yaptığı tatlı işlerle yengemi çok kıskanacaktım sanırım.

Sapık!.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin