Medyada kıskanç 1 Güneş *-*. Ha bu arada yedek wattpad hesabı açtım: Mrs. Nutellas
Takip edebilirsiniz ^^ Takip edemiyorsanız bana söyleyin, hallederim sorunu. Bu arada oy ve yorumu unutmayalım demeyeceğim çünkü çok geç geldi, demeye hakkım yok gibi *-*
Sizi seviyorum :*
-
Aylin'den
-1 gün sonra-
"Kankicanpikler... Tumblr açacağım. Sizce bana en iyi kullanıcı ismi ne yakışır?"
Bakışlarımı annemin spor topunda ileri-geri giden Kereme çevirdim, "Göt."
O da bana baktı ve başını olumsuz anlamda salladı, "Kullanılmış o isim."
"Mal ya..."
Yatağımın üzerindeki Güneş seslice pufladı o sırada, "Ya Aylinle atışmayı bırak artık Kerem! Bir romantiklik yap, bir şey yap. İçim bunaldı, içiim! Yeter ya, kadınım ben de..."
Kerem tekrar telefona baktı, "Öyle deme... Beyin hücrelerim öldü benim de. Yani romantiklik mi düşüneyim akşam hangi halayı çekeceğimi mi? İnsanım ben de! Pardon lan, halaycıyım."
"Ha yani halayı bana tercih ediyorsun?!"
"Ya demesene öyle... Kızım benim romantiklik yapmama gerek yok. Her gün Güneş doğuyor zaten bana. Aha bak karşımdasın... Işığın yeter, kız."
Romantikliğinize kafa atayım sizin!
Odayı Mahmut Tuncerin halay şarkılarından biri kaplayınca anlamıştım bile. Keremin telefonu çalıyordu... "Şşh, susun bakayım Duruk- öhöm Duru arıyor."
"Duru kim Kerem?"
Kıskanmana da kafa atayım Güneş!
Kerem toptan kalkıp odadan dışarıya çıkınca hemen topa ben oturdum, "Ohh, sıcacık." Güneşin gözleri büyüdü, "Lan duyan da şey sanacak... Ha!" Bu kız ne kadar fesattı...
"Sus kız le Güneş!"
Yüzünü buruşturdu hemen. Demek ki yaptığım espriyi anlamıştı. Le Cola, le Güneş.
Etrafımda gezdirdim bakışlarımı. Bugün zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Dünya dönmeyi unutmuştu galiba. Başka bir açıklaması olamazdı. Oksijen falan bitmiş olabilir miydi? Yoksa fazla oksijen vardı da oksijen bende kafa mı yapmıştı?
"Ya Aylin..."
"Ha?"
Şüpheli gözlerle Keremin çıktığı kapıyı inceliyordu. Herkeste -bizde yani- bir hormon bozukluğu vardı. E kolay mı günler sonra o aylarca lafını ettiğimiz sınava giriyorduk. Hormonlarımız tavandı, en ufacık bir şeyde 'Tatar Ramazan. Ben bu oyunu bozarım' havasına giriveriyorduk.
"Ya dinlesek mi? Şüphelendim şimdi Duru falan..."
"Saçmalama Güneş! Kanka Kerem öyle biri değil."
Durukan gibi değil.
Ellerini çenesine koyarak, "Ya biliyorum ama macera olur falan. Var mısın?" dedi. Stres atmak hiç de kötü bir fikir değildi aslında. "Tamam." İkimiz de ayağa kalktık ve yavaşça kapıya doğru yürüdük. Acilen bu bok çukurundan çıkmalıydım ve bunu da ekşın peşinde koşarak yapabilirdim sonuçta.
"Hazır mısın?"
Güneşe yüzümü buruşturdum, "Kızım dramatizm yapma, aç şu kapıyı!" Saçını bana doğru savurarak ağır ağır kapıyı açtı. Keremin götünü kesiyorduk şimdi de.. Hah! Salak çocuk.... İnsan telefonla konuşmaya banyoya giderdi lan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sapık!.
HumorBizim hikayemizin olağanüstü bir güzelliği yoktu. Olağanüstü kişiler, olağanüstü olaylar... Hiçbiri. Ama bizim hikayemizdi ya... Bu en güzeliydi. Bu, o gülünce kalbimin deli gibi çırpınışının, ne kadar kırılırsak kırılalım dönüşümüzün hikayesiydi. B...