Tanıtım 2
...
Yeni nesil acımasız yetiştiriliyor yeni nesil 'in en önemli iki ismi Oro Jackson ve Kadran. Şimdi size soruyorum hangisi daha acımasız? Oro mu? Kadran mı? Hangisini daha önce öldürmek istersiniz müritlerim?
...
Han bugünlerde çok yoğundu. Gelenin gidenin hattı hesabı yoktu. Kalmukya da Tarnova savaşından sonra dengeler değişmişti. Han'dan içeriye giren Viral Krallığının askeri han'a sessizlik getirmişti. Askerler herkesin kaldığı yerden devam etmesini işaret etmişti. Askerlerden bir tanesi Hancının karşısına geçip sordu.
''Tek kollu kılıç ustası arıyorum'' dedi. Hancı göz ucu ile sağ tarafı gösterdi. Kukuletası ile başını kapatmış adam onlara döndü.
''Benimi arıyordunuz?'' diye sordu. Askerler ellerini kılıçlarına attığında. Savaşçı kukuletasını açtı. Yeşil saçlı kırmızı gözlü adam askerlere baktı. Hancı
''Yeşil Oro!'' dediğinde herkes ayağa kalmış çığlıklar atmıştı. İnsanlar çabucak han'ı terk etmeye başlamışlar. Hancı ve çalışanlar mutfağa geçip kapıyı kilitlemişlerdi. Sadece iki dakikanın içinde iki asker ve Oro'dan başka kimse kalmamıştı orada. Askerler
''Seni aramıyorduk'' dedi bir tanesi. Oro
''Bu dünyada benden başka tek kollu kılıç ustası var mı?'' diye sordu. Askerler
''Borla'nın oğlu Kadran'' dedi. Asker. Oro onlara sinirli bakış fırlattı.
''Beni aramıyorsunuz o halde?'' dedi. Askerler aslında onu da arıyorlardı fakat Oro'ya bulaşmak hiç akıl karı değildi.
''Hayır, aramıyorduk'' diyebildiler. Oro kukuletasını tekrar başına geçirdi. Tezgâha elini vurdu.
''Hancı! Buraya gel etraf temiz kimseyi öldürmedim. Hemen buraya gelmezsen ben mutfağa gelip senin derini yüzeceğim'' dedi. Hancı apar topar mutfaktan dışarı çıkarken askerler orayı terk etmişti. Hancı kısa sürede çok terlemişti. Alnını sildi çok şükür Oro han'a zarar vermemişti.
...
General Helmund
Dünyanın daha iyiye gideceğini ummuştuk yanılmışız onlarsız dünya çok daha kötü bir hal almışken çocuklar Borla ve Akasele olmanın hayalleriyle yaşamaya başladılar. Onlar bizim çocuklarımız ve onlara ne kadar kötü bakıyoruz ki katilleri örnek alabiliyorlar.
...
Kalmukya Kralı Panoz'u yanına çağırmıştı, sinirliydi. En son o duymuştu. Borla'nın oğlu ile Panoz'un bir zamanlar beraber büyüdüklerini. Kral çemkirerek
''Bana doğruyu söyle Panoz!'' dedi. Panoz daha fazla saklayamayacağını düşündü.
''Bir zamanlar ben ve Kadran hem arkadaş hem düşmanlık ama savaştan sonra her şey değişti.'' Dedi. Kral ayağa sinirlenerek ayağa kalktı.
''Değişen nedir Panoz?'' diye sordu Kral.
''İkimizin de dünyanın en iyi kılıç ustası olma gibi bir hayalimiz vardı, savaştan önce. Şimdi o artık benim düşmanım değil. Onu en son gördüğümde ölmek üzereydi, belki ölmüştür kim bilir. '' dedi. Kalmukya kralı
''Önü öldürdün mü?'' diye bağırdı. Panoz kafasını yukarıya kaldırdı bakışlarını çattı.
''Onu uçurumdan aşağıya attım'' dedi.
...
''Efendim duyduğuma göre Yüce Savaşçı Kuruyami renkli kılıçların peşine düşmüş. Bu güne kadar almak isteyip de alamadığı bir kılıç yok. Kara kılıç için koleksiyon yapıyor. '' dedi. Makriyan ayaklarımı masanın üzerine attı.
''Ne yani beni öldürmek için mi gelecek? Ben Enderis'e benzemem kolaysa karşıma çıksın o göstereceklerim var'' dedi.
İkinci hikaye için karakter alımı başlamıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.