Kelime sayısı:1245
44 Bölüm
Vobergen Ve Akka
Kartal Yuvası İçeridekiler
Ölüm akıncılarının içerisinde büyük bir isyan vardı, çoğu ölüm akıncısı uykusunda ölmüştü kalanları Loria ve Gellantara'yı korumak için avluya çekilirken kendilerini feda etmişlerdi. Avluda sadece üç kişi vardı; Loria,Gellantara ve Vile ölüm akıncıları kilitlenen ve onune eşyalar koyan kapıyı zorluyordu. Loria ve Vile bazı ihanet eden komutanları öldürmüşlerdi fakat ölüm akıncılarının sayısı oldukça fazla idi. Aralarında Loria'nın seviyesinden yüksek ölüm akıncılarıda vardı. Vile oldukça sakindi daha önce büyük birkaç savaş atlattığı ve tecrübe sahibi olduğu her halinden belli idi. Olduğu yerde oturağa otururken Loria yerinde duramıyor bir sağa bir sola yürüyordu. Gellantara etrafta daha çok eşya getirip kapının önüne koyuyordu. Gellantara ''Yardım edin daha çok eşya koyalım'' dediğinde Loria ona yardım etmeye başlamıştı, Vile sadece onları izliyordu. Loria ''Yardım et Vile'' dedi. Vile ''Kaçacak bir yerimiz yok eninde sonunda o kapıyı açacaklar tavana çıkıp bir kişiyi kurtarabiliriz'' dedi. Kimse onun görüşüne katılmadı. Vile ayağa kalktığında kapı kırılmış Loria ve Gellantara geriye fırlamıştı. Vile Loria'nın yanına gelip iyi olup olmadığını sormuştu, içeriye ölüm akıncıları girmeye başlamıştı, ayağa kalktı ve aralarına girdi birkaç tanesini yere devirdiğinde yenebileceğini aklı kesmişti tabi Kobo tarafından duvara yapıştırılana kadar. Loria ve Gellantara içeriye giren ölüm akıncıları ile çarpışırken Kobo Vile'nin üzerine gitti. O sırada üst kattan Voranin altladığı gibi Kobonun kafasına alev yumruğunu vurdu. Kobo'nun başı yanmaya başlayınca geriye doğru atladı. Kobo başındaki yangını söndürmeyi amaçlardan Voranın yere yumruğunu vurduğunda kırılan kapıya kadar alev oldu ve ölüm akıncıları yanmaya başladı, içeriye daha başka kimse giremeyecekti. İçerde ki ölüm akıncıları öldürüldükten sonra Kobo alevini söndürmüştü, Herkes ona karşı saldırıya geçtiğinde ayağını yere vurduğunda oluşan şok dalgası herkesi geriye attı. O sırada gökyüzünü karanlık olmuştu. Büyük bir gürültü koptu sonrasını kimse hatırlamadı. Mr.Wonderful ve Arslan zamanında tıpbi malzemelere ulaşmıştı.
Ölüm Ve Yıkımdan Sonra
Rhidger VS Vanguardlar
Vanguardlar sersemledikten sonra toparlanmaya başlamışlardı, Kadlou ve Borla'nın dövüştüklerini anlamışlar bazıları kaçmışlardı. Rhidger uzun bir dövüşün ardından yorulmuş olmayan ayağını karanlık gücünü kullanarak yerine getirmişti. Savunmaya geçecek ona saldırıyan Vanguardlardan saldırılarından korunuyordu, eğer vurabilirse ölümcül darbeler indirerek onları yere seriyordu. Vanguardlar onunla dövüşürken dinlenerek dövüşüyorlardı. Gruplar halinde dövüşüyor iki grup dinlenip gücünü yenilerken diğer iki grup Rhidger ile dövüşüyordu. Henüz en ufak bir çizik dahi almamıştı. Geriye bir adım attığında evin içerisinden çıkan Vanguard onu ıskalamıştı, Rhidger onu ortadan ikiye yardı, Vanguardlar saldırıya geçmeden önce Arslan gelmişti, kahkaha atarak savaş alanına gelmişti, Rhidger onu görünce şaşırmıştı. Arslan ''Hahaha budalalar Rhidgerle dövüştüklerinden haberi yok. Merhaba Rhidger uzun zaman oldu'' dedi. Rhidger ''Senin öldüğünü sanıyorum.'' Dedi. Arslan ''Hahaha Budala beni yeterince iyi tanımamışsın ben öyle kolay kolay ölmem'' dedi. Vanguardlar Rhidger ismini duyunca çekilmeye başlamışlardı, yaratıklar kendi aralarında ona Katliam ismini takmışlardı, birçok yaratık soyunun sona erdirmişti. Arslan ''Onlarla dövüşecek vaktimiz yok enkazın altında kalanlar var onlarla uğraşmalıyız'' dedi. Rhidger ''Onlar sadece dinlenmeye çekiliyorlar bizi yeniden arayacaklardır.'' Dedi. Arslan ''Onlarla vakit kaybedemeyiz kalenin neredeyse tamamı yıkıldı enkazın altında yaşayan birileri olabilir.'' Dedi el işareti yaparak Rhidger'i hızlandırmaya uğraşıyordu. Rhidger ''Irdenser ve Borla nerede?'' diye sordu. Arslan ''Irdenser Tarnovaya döndü, Robando'yu gömecekler Borla ise Dova'ya gitti Kadran'ı bulmaya diğer ekipte geriye döndü, Dorian krallığı buraya gelebilir'' dedi ve yürümeye başladı. Rhidger bir şey söylemedi, hareketleri ağırdı Robando'nun ölümüne üzülmüştü daha orduya katılırken bacak kadar boyu anca vardı, Karanlığın ordusu tarafından yetiştirilen en güçlülerden birisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.