Kelime Sayısı:756
Karanlığın Ordusunun Şanlı Bayrağı Vol 1
General Olcayto ve Mr.Wonderful bir araya gelirken Strateji uzmanı Wira ve Zekası ile kısa zamanda karanlığın ordusunda yükselmiş Yerovalı oradaydı. İmparator ve başkomutan her zamanki gibi sorumsuz davranıp ortalıklarda gözükmüyordu. Ordunun Yeni atanan Generali askerinin yanı başında Karanlığın ordusunun moral vermek için etrafta naralar atıp duruyordu. Zaman kaybedilenleri geri almak ve sonun başlangıcını başlatmaktı. Yıllarca yer altında kendi askerini toplayan fanatikleri ile ateşli, saldırgan, gaddar ve acımasız günlere geri dönmek isteyen ordunun eline tarihi fırsat geçmişti. Bretonaska'ya yenildikten sonra kötüler iyilere karşı birkaç zaferden başka hep yenilgi almışlardı. Makûs tarihi yenmenin tam sırasıydı veya yok olmanın. Harita öne serilmiş olsa da ilk olarak kim nerede duracak o tartışmalıydı. Karanlığın ordusundan eskilerden neredeyse hiç kimse kalmamıştı. Son ağır kayıp Arslan'ın Borla kalesini yanındakiler ile birlikte terk etmesin ardından pusuya düşen kötüler tam her şey bitti derken ortaya çıkanlar orduya ve bütün kötülere umut vermişti. Kötülüğün kalbinde ki umut sönmeden umudu harlı tutmanın zamanı gelmişti. Olcayto ''Mr.Wonderful emin misin?'' diye sordu. Onun kararı herkesi derinden etkilemişti geçen yıllar onu Borla sevgisini bir an olsun azaltmamıştı. Son zamanlarında hep babası ve Borla ile beraberdi. Mr.Wonderful bir şey söylemeden Yerovalı atladı.
''Birinci sancak komutanı olursan büyük bir kaybımız olacak'' dedi. Wira ''Seni biraz daha savaşın gerisinde görsek daha iyi olurdu.'' Demişti. Mr.Wonderful ''Hayır!'' dedi. Birinci sancakta savaşmayı çok istiyordu. Sancakta ki herkes ölmeye yemin etmişti. Onlara kısacası ''Ölüme yeminliler'' diyorlardı başka bir adları da Borla'nın ölüm tugayları'' diye sesleniyorlar. Tarih boyunca Urbenzo ve Narayaçi dışında hiç kimse ikinci bir savaşı görememiş katıldığı savaşlarda ölmüşlerdi. Urbenzo dört savaş boyunca hayatta kalmış ve ona Rhidger nişanı takılmıştı. Narayaçi ise altı kez hayatta kalanlardan bir tanesiydi. Birinci sancak kuşatmada en ileriye atılacak gruptu ve ölmelerine kesin gözü ile bakılıyordu onlardan kurtulan olup olmayacağı ile ilgili ortada ordu içinde bahis dönmeye başlamıştı. Bahis dönmesinde ki en büyük sebep sancak komutanlığına Mr.Wonderful getirilmiş olmasıydı. İmparatorun yaverinin ilk büyük savaşında birinci sancakta savaşması görülmüş bir şey değildi. Mr.Wonderful zaten bütün uyarıları kulak arkası etmişti. Üç sancağın hepsi savaşa katılacaktı sancak komutanları ordunun moralini yükseltmeye yetiyordu. Birinci sancak komutanı savaşı ilk karşılayacak kişi olacak Mr.Wonderful'du ikinci sancak Yerovalının planı sayesinde savaşa dahil olmuştu onun komutanı da eski ölüm akıncılarının komutanlarından birisiydi pek sevilen birisi olmasa da düşmanın içerisinde neler sergileyeceğini insanlar merak etmiyor da değildi. Üçüncü sancak tek kişiden oluşuyordu kaleye en keskin yerden saldıracak bu kişi Başkomutan Arslan'dan başka kimse olamazdı. Yerovalı
''Tamam, sen bilirsin birinci sancak önden saldıracak hazırladığımız kuşatma kulesinden çıkacaksınız düşman hattını yarmak oldukça güç olacak zira düşmanın en güçlü olduğu yerden saldıracaksınız. İkinci sancak kalenin içerisinde sızacak onların işinden bahsetmeye gerek yok komutanı hem ben hem de Wira konuştu. Üçüncü sancak söylemeye gerek yok Arslan tek başına kaleye saldırmaya karar verdi. Her üç sancakta aynı anda saldırıya geçecek. Söz sende Wira'' dedi ve ona baktı. Yerovalı geriye çekilirken Wira öne eğildi ve haritayı gösterdi. ''Sayımız çok az bir asker en az 28 asker öldürmek zorunda eğer birinci sancak içeriye girmeden düştü ve ikinci sancakta içeride kaybederse o zaman Vanun birliklerinden oluşan ikinci orduyu göndereceğiz tam şu noktaya. Tekrar etmekte fayda birinci veya üçüncü sancak kesinlikle başarıya ulaşmalı ve ikinci ordunun yolunu açmalılar. İkinci ordu topçular tarafından desteklenecek kapıları zamanında kırabilirken ikinci ordu ve birinci sancak aynı anda saldırıyı gerçekleştirebilecek. Birinci ordu ise esas darbeyi vurmak için ikinci ordunun geriye çekilmesini bekleyecek oldu ki ikinci ordu güçlü saldırı ile içeriye girdi hemen sokak savaşına başlanmalı böylece birinci orduya yer açılacak. '' dedi sözlerinin bitirdikten sonra Olcayto'ya bakış fırlattı. Olcayto sıranın kendisine geldiğini fark edince
''Oraya vardığımız da düşman bizi az görüp dışarıya çıkarsa yapılan plan boşa gidecektir o yüzden bende başka bir plan düşündüm. Eğer ki meydan savaşı yapmak isterlerse sayıları ne olursa olsun avantaj bizim elimize geçer Siyah pelerinliler meydan savaşlarında avantajı düşman ordusuna bırakmayacaktı bu yüzden savaş meydanına tam güç çıkamayız, aramızda en hızlı siyah pelerinlilerinden 50 kişi seçip düşman ordusunun arkasına geçmeli ve iki taraftan baskı kurmalıyız. Tabi onlar kalede adam bırakacağını unutmamak gerek ikinci bir planda siyah pelerinliler kaleye girebilirlerse'' derken Yerovalı sözünü kesti.
''Atlarımız bu hamleyi yapabilecek kadar hızlı değil hep yapsa bile ordu geriye dönecek 50 kişi mutlak bir şekilde ölümü tadacaktır'' dedi. Olcayto konuşmaya başlamadan Wira ''Ölüm akıncıları olsa bile o kadar hızla arkalarına geçmemiz mümkün değil'' dedi. Olcayto ''Peki ya Gece süvarileri?'' diye sordu ve devam etti. ''Geceleri ölüm akıncılarından çok daha hızlı hareket ettiklerini biliyoruz. Gece süvarileri içeriye girebilir. '' dedi. Mr.Wonderful ''Eski bir gece süvarisi tanıyorum bizim orduda belki onlar ile anlaşabilirsek farklı olur ama meydan savaşı olması durumunda. Kuşatma veya meydan savaşı bunu oraya gittiğimizde anlayacağız''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.