Y.E-42 Büyük Kartal Öldü

1K 144 49
                                    

Kelime Sayısı:1132(Olması gereken sayı değildi.)

Herkese hayırlı cumalar 1700 kelime olması gereken bölüm hesapta olmayan ihtiyarlar partisi yüzünden 600 kelime çöpe gitti(Sonraki bölüme eklenecek). Bir gün daha beklemek istemedim. Yazılması gereken Vsler bu bölümde de yer alamadı. İkinci duyuru bölüm sonu.

42 Bölüm

Büyük Kartal Öldü

           Ve iyiler karanlığa müdahale etti. Krallıkların savaş konseyleri insanları yok oluşa sürükleyebilecek karanlığı mücadelesinde başarılı oldular fakat gökyüzünde karanlık gezegen'in üzerinden hiç kalkmadı, üç gün sürecek olan bu karanlığın henüz dörtdüncü saatindelerdi. İki güçlü adam birbirlerine bakıyorlardı. Borla sırtını yığınlara vermişti, halsiz ve yorgunlu güçlükçe nefes alıp veriyordu, yaraları açılmıştı, kanın dışında akan pempe renkli sıvı zehirin yeniden bedenine yayıldığını göstergesiydi. Bedeninde ki damarlar gün yüzüne çıkmıştı. Kadlou ayaktaydı fakat yıkımı yaptığı kolu artık yoktu. Kolunu geriye getirmek için uğraşmadı, ağır adımlarla ilerliyordu, elbisesi kan kırmızısına bürünmüştü. Her ikisinin olduğu yerde kan göleti oluşmuştu. Vuruşu yaptıktan sonra herkes kale yığınlarının altında kalmıştı. Darbeden yarım saat geçmesine rağmen kimse gün yüzüne çıkmamıştı belki de ikisi herkesi öldürmüşlerdi. Borla ayağa kalkmaya tenezzül etmedi, Kadlou ona yaklaşıyordu, diğer kolunu yıkıma hazırlıyordu. Borla bir kez daha ölüm vuruşu yaparsa öleceğini iyi biliyordu. Bir kez daha saldırabilirdi fakat bu ölüm vuruşu olamazdı. Dünyaya karanlığı çökerten gündüzü zindanlara çeviren, yeryüzüne toz bulutuna gömenlerde bir kez daha karşı karşıya gelecekti. Borla kafasını geriye koydu, Kadlou ona doğru ilerlemişti, ona çok yakındı artık. Yeterince yakınlaştıktan sonra ''Borla seni öldürmek benim için bir zevk olacak'' dedi. Borla sırıttı.

''Seni öldürmekte benim için bir zevk olacak, durma vur hadi.'' Dediğinde Kadlou olduğu yerde kalmıştı. Ağzından kanlar gelmeye başlamıştı, bir adım geriye attı. Borla ''Hahaha zehirli yumruğumun tanı nasıl. Mademki bu zehirin bir çözümü yok mademki bu zehir beni öldürecek ben ölene kadar karşıma çıkan herkesi öldürmeye devam edeceğim ta ki ölüm beni almaya karar verinceye kadar.'' Dedi. Kadlou ''Nasıl?'' diye sordu ve geriye doğru düştü. Borla için ayağa kalkma zamanı gelmişti, yaslandığı yığınlardan güç olarak ayağa kalktı, sendeleyerek yürüdü ve Kadlou'nun yanına geldi. ''Ben yaşadığım sürece bu dünyanın en güçlü adamıyım. Benim adım Borla ben affetmeyenim'' dedi ve devam etti. ''Seni hiç özlemeyeceğim yaptıklarını hiç unutmayacağım Kadlou'' dedi ve onun yakasından tutup yukarıya kaldırdı, bir eli ile yukarıya kaldırırken diğer eli ile Kadlou'yu boğuyordu. Irdenser bu anı daha önce görmüştü ve gülümsedi.

Yenilmez Efsane Borla VS Efsane İmparator

            Yere düşmüştü, ağır darbe almıştı, her öksürdüğünde kanlar ağzından çıkıyordu. Kalmukya askerleri olduğu yerde kalmıştı, savaş durmuştu, Irdenser uzaktan orduları komuta etmeyi bırakmıştı, Rhidger Borla'ya bakıyordu. Hadi diyordu içinden yapabilirsin bunu. İyiliğin ve Kötülüğün en büyük savaşında herkes suspus olmuştu. Borla ''Ben yaşadığım sürece bu dünyanın en güçlü adamıyım. Benim adım Borla ben affetmeyenim'' dedi ve devam etti. ''Seni hiç özlemeyeceğim yaptıklarını hiç unutmayacağım İmparator'' dedi ve onun yakasından tutup yukarıya kaldırdı, bir eli ile yukarıya kaldırırken diğer eli ile İmpaatoru'u boğuyordu. Kötüler kazanmıştı, iyiliğin dip bucak kaçacağı zamanlar gelmişti. Sarsılmaz iradesi ile dünyayı sarsmaya ölene kadar devam edecek bir efsanenin ismi milyonlarca insana mezar olmuş savaşta haykırılıyordu. Borla! Borla! Borla! Dünya bu ismi nefret ile haykıracaktı ve nefret ile anılan iki azılı katilin isminden birisiydi.

Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin