Kelime Sayısı:1168
Evin ortasına oturup masasız sandalyesiz bölüm yazdım. Hafta sonunu bekleyemedim okuyun gayri.İnternet telefondan elektrik komşudan daha ne kadar kötü olabilir diye düşünmüyorum eminim bundan daha kötüsü vardır. İyi okumalar.
53 Bölüm
Kuleye Giden Yol
Wira verdiği süreden daha kısa sürede Aiaria kölesi olarak satın alan kadının evini bulmuştu. Anons yerine uzaktı, yakınlarda sadece iki tünel vardı. Calista onun yanından ayrıldı ve Anons yerine doğru ilerlemeye başladı. O gelene kadar Borla ve diğerleri Anons'u yapmayacaklardı. Borla ve diğerlerinin Anons yerine doğru yol almaya başlamışlardı. Kadran haritayı ezberlemişti, Mr.Wonderful Borla'nın daha hızlı yürümesi için yardımcı oluyordu. Kadran önlerinde ilerliyor haritayı ezberlemesine rağmen ara sıra bakıyordu. Kuleye giden yolda kadın askerlerin sayılarının artışı göze batmaya başlamıştı. Dahası kadınlarda bu üç erkeğe bakıp duruyorlardı. Buralarda erkekler elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşamazlardı, mutlaka birilerinin kölesi olmuşlardı. Ara sıra kaçanlar oluyor çar çabuk yakayı ele veriyorlardı. Bir süre sonra kadın askerler onların peşlerine takılmaya başladı. Mr.Wonderful ve Kadran sıklıkla arkalarına bakıyor kadın askerlerin sayılarında ki artış onları tedirgin ediyordu. Borla ise umursamıyordu, kuleye yaklaştığında kadın savaşçılarda peşlerine takılmış bazıları önlerinde durup yollarını kesmişlerdi. Borla durunca Kadran ve Mr.Wonderful arkada kalmış kadınların kısa sürede kendilerini çembere alışlarını sadece izlemekle yetinmişlerdi. Kadın savaşçılardan birisi ''Sizin böyle elinizi kolunuzu sallayarak dışarıda dolaşmanıza izin veremeyiz. Söyleyin kimden kaçıyorsunuz? Bu şehirde köle olduğunuzu unutmayın'' demişti. Aralarından iki komutan çıktı, onlardan sıyrılarak Borla'ya yakınlaştılar.
''Görünüze göre köleye benzemiyorsunuz üstelik sen ihtiyar seni kim köle olarak kabul ederki? Çoktan ölmen gerekirdi.'' Dedi soldaki. Sağda ki ''Belkide onlar köle değil sadece anons kulesine ulaşmaya çalışıyorlardır. Hangi köle yüksek güvenlikli tünellerin veya çıkış kapılarının olmadığı bir bölgeye gelir ki? Köle değilseniz kız kaçırmaya gelme ihtimaliz yüksek yolunuzu kaybettiniz ise çok yanlış yere geldiniz. Lafı uzatmayacağım silahlarınız var teslim olun ve ölene kadar bu şehrin kadınlarına kölelik edin!'' dedi. Borla yaralarını açmayacak fakat gür bir şekilde kahkaha patlattı. Kadınları göstererek kafasını arkaya çevirdi. Kadran ve Mr.Wonderful'un sırıttığını görünce bir kahkaha daha patlattı.Onun patlattığı kahkahalar diğer kötü insanların patlattığı kahkahalardan farklı değildi. Borla yeterince güldükten sonra yüzünü ciddileştirdi.
''Bu şehirde benim kim olduğumu unutan çok insan var. Ara sıra insanlara kim olduğumu hatırlatmam gerekiyor sanırım. Benim adım Borla gerisi söylemeye gerek yok duyacağınız son ses benim ve kendinizin ölüm sesi olacak'' dedi. Bakışlarını kararttı, elini yana doğru açıp yumruğunu sıktı ve kadınlar saniyeler içerisinde kafaları aynı anda gövdelerinden ayırdı. Daha henüz küçük karanlık gücü kullanmasına rağmen aralarında hiç irade gücü kullanıcısı olmaması Borla'nın işine gelmişti. Borla yerde yatan ölülerin üzerine basıp geçerken önüne kesen kesik başları tekmeleyerek etrafından dağıtıyordu. Sokaktaki olayı gören kadın savaşçılar onu durdurmak için düzensiz koşmaya başlamışlardı. Şehrin o tarafında çabucak işler değişmiş ve çanlar çalınmaya başlamıştı. Borla karanlık gücünü açarak etrafa yaymaya başladı, ona ve diğerlerine doğru gelen kadın savaşçılar onun gücünün etkisi altına girdiği anda kafaları gövdelerinden ayrılıyordu. Kadınların bunu farketmeleri çok uzun sürmedi fakat ona ve arkadaşlarına dokunamamak onları daha da sinirlendirdi. Anons kulesi kendisini göstermeye başlamıştı. Siyahın şehrinde kule koyu yeşil olmasına rağmen kendisini belli ediyordu. Kraliçenin savaşçıları onlara doğru geldi, Borla'nın gücünü aşmayı başarmışlardı. Mr.Wonderful ileriye atıldı ve sars gücünü kullarak onların ayaklarını toprağa kilitledi. Kadran geriye kalmıştı, onun etrafı sarılmıştı karanlık gücünü kullanarak mavi kılıcını kınından çekti, mavi duman onun etrafında dönerken onun çevresini sarmaya çalışan karaliçenin savaşçılarının keserek kendisinden uzaklaştırdı. Kraliçenin savaşçıları irade güçlerini kullanarak Mr.Wonderful'un bataklığından kurtulmayı başardılarsa Kadran onların arkasına geçip aralarına saldı hızlıca zikzak çizerek onları birer uzuvlarını kesip kopararak aralarından ayrıldı. Mr.Wonderful Kadran'a baktı.
''Onları öldürmeyi denemelisin arkadaşım'' dedi. Kadran gülümsedi ve olmayan kolunu gösterdi. ''Bende eksik var arkadaşım aynısının onlarda da olmasını istiyorum. Bu benim onlara verdiğim mühür. Bir gün ortalıklarla kolsuz, bacaksız birileri dolaşıyorsa bilinsin ki Kadran bunu yaptı'' dedi. Mr.Wonderful Kadran'ın görüşünü taktir etti. Ayaklarını kaybetmek veya kollarını kaybetmek bir insana daha çok acı veriyordu. Ölmek bir seferlikti fakat eksik uzuvlar ise öbür boyu iz bırakacaktı. Borla o sırada 50 taneden fazlasını indirmişti. ''Aferin evlat onlarda iz bırak öylece karşında hep kolsuz ve ayaksız kalsınlar'' dedi. Kadran babasından aldığı destek ile mutlu oldu. Ciddi ciddi ilk kez kötülük düşünmeye başlamıştı. İçinde ki devin uyanmasına çok az kaldığını Borla onun gözlerine bakınca anlamıştı. Kehanetin gerçekleşeceğine artık daha fazla inanmaya başlamıştı, ne yazık ki kendisi bunu göremeyecek kadar yaşlı, ihtiyar ve yaralıydı.
İlerlemeyi yavaşlamıştı, Kadran her geçen saniye daha da sinirleniyor ve daha fazla acımasız oluyordu. Mr.Wonderful onun saldırganlaşması hoşuna gitmişti.Borla kaybedilecek zamanın olmadığını biliyordu, yumruğunu sıktı ve elini kalbinin üzerine dayayıp aynı hizada ileriye itti. Oluşan sarsıntı ardından büyük çığlık ve acı. Borla küçük çaplı hortumu 100 den fazla kadını öldürmüş etraftaki binaları çatlaklar oluşmasına sebep olmuştu. Kadınlar durmayacaktı Borla ise yeni başlamıştı, ard arda gelen aynı hareketler sonucu ortalık mezbağa dönmüştü. Yerde adım atılacak yer kalmamış cesetlerin üzerinden ilerlemeye başlamışlardı. Anons kulesine gelmişlerdi ufak meydanda askerler toplanmaya başlamadan Borla hortum oluşturarak 10 dan fazla yere gitmesini sağladı. Bunlar küçük hortumcuklardı Daranhazan'ın üzerine çökmemesi için büyük hortumu kullanmıyordu. Kule'in etrafı Borla tarafından temizlendikten sonra Borla kuleye çıktı. Kadran ve Mr.Wonderful kulenin kapısının önünde etrafı kolaçan ediyorlardı. Geriye kimse kalmamıştı fakat alarmdan sonra Daranhazan ordusu tedirgin olmuştu.
'' ''Ehem ehem Benim adım Borla Daranhazan'a gelmiş bulunmaktayım. Miçoz ve adamlarının ele geçirdiği Aiaria bana vermezseniz bütün şehri yok edeceğim ilk ve son uyarım bu ona göre'' dediğimi Kadran ve Mr.Wonderful duymuş ve sesli gülmüştü. Kadran halen tedirgindi, Aiaria tek parça halinde görmek istiyordu bunun için kaç kişinin öleceği veya şehrin yok edilmesinin bir önemi yoktu. Calista hiçbir zorluk ile karşılaşmadan anons kulesine ulaşmıştı. O geldiğinde Borla kuleden aşağıya iniyordu. Borla tarafı ilk aşamayı bitirmişti. Calista koşarak gelmiş soluklanmış önce Kadran'a sonra Mr.Wonderful'a en son da Borla'ya bakarak.
''Ariaria yaşıyor çocuğu ile birlikte'' deyince Kadran babasına bakmıştı. Mr.Wonderful elini Kadran'ın omzuna iki kez vurarak. ''Bir ailen olduğunu arkadaşından gizlemişsin'' dedi. Borla hiçbir şey söylememişti. Calista bile ilk kez duyunca şaşırmıştı, onun içinde kadınlara düşkünlük yoktu. Birisini sevip ondan çocuk yaptığını bir türlü aklı ermiyordu. Kadran bir süre düşündükten sonra ''Ariaria nerede?'' diye sordu. Calista
''Buraya çok yakın koşarsak 15 dakika içerinse onlara yetişiriz'' dedi. Borla ileriye çıktı boğazını temizledi. ''Yeni plan yapmak durumundayız. Yaralıyım ve koşmak için yaşlıyım. Beni burada bırakın oraya gidin ve Ariaria kurtarın ben buradan çıkışa yöneleceğim dışarıda buluşamazsak Robando'nun cenazesi Tarnovaya gidiyor oraya gidin. '' dedi. Kadran ''Olmaz seni burada bu şekilde bırakamayız'' dedi. Mr.Wonderful hiçbir şey söylemedi. Borla ''Bırakacaksın Aiaria için buraya geldik'' dedi. Kadran itiraz etti. ''Olmaz! Sen Aiaria dan daha önemli değilsin.'' Dedi. Mr.Wonderful bakışlarını arkadaşına yönlendirdi. Calista Kadran'ın beklediği gibi cevap vermesine şaşırmamıştı. Tek şaşıran Mr.Wonderfuldu, içinden ''Babasını sevdiği kadından üstün tutan evlat. İyiki arkadaşımsın Kadran'' dedi. Borla ''Buraya onun için geldik onu almadan dönersek Borla istediği bir şeyi alamadı kimseye dedirtmem. Beni bırakın sizler doğmadan önce ben hep tektim. Tek başıma Bretonaska ordununu yarıp savaş konseyinin karşısına dikilmiş adamım. Beni Daranhazan kesmez ben onları keserim. Aiaria alın ve buradan çıkın. Söz veriyorum Tarnovaya buluşacağız'' dedi. Kadran istemeyerekte olsa Borla'dan ayrılmıştı.
Üç yıl aradan sonra bir araya gelişleri çok uzun sürmemişti. Aiaria alıp Tarnovaya gidecekti fakat aklı halen Borla'da idi. Ona güveni tamdı fakat içinde iyi bir his vardı. İyi hisler ona iyi gelmiyordu. Umarım iyi his Borla için değildir deyip yoluna koyuldu. Daranhazan ordusu harekete geçip Kadran ve arkadaşları göz önünden kaybolunca Borla yere çöktü badaş kurup ordunun gelmesini bekledi. Borla
''Bakalım ben kaç kişilik ordu ederim.'' Dedi ve ordunun gelmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.