Bu hafta sonu ehliyet sınavım var yeni bölüm geç gelebilir. Kafadan en az iki bölüm daha var bu hafta
Ms word:1751 kelime
20 Bölüm
Büyük Buluşma
Tellgarde Zindanları
İp ile yukarıya çıktığında gardiyanlar etrafında idi. Sadağın ok alıp havaya fırlattı o an etrafı kaplayan beyaz duman sayesinde hücreden dışarıya çıktı. Gardiyanlar gelmeye devam ediyordu tekrar eline oku aldı ve gardiyanın başına attı. Ok önde ki ilk gardiyanın başını delip geçerken arkada ki herkesi de öldürüp geçmişti. Çıkış kapısına yönelirken Ustalar ile birlikte buraya geldiği günü hatırladı, ikinci geç bu kapıdan geçiyordu bu seferki dışarıya doğruydu. Dışarıya ilk çıktığında Usta Sagata avluda ki herkesi yenmişti. General Umur yerde baygın yatıyordu. Siyah pelerinlinin isteği üzerine onu öldürmedi. Askerler gelmeye devam ediyorken Irdenser Barut'a atladı ve Sagata'nın yüzüne baktı. Sagata ona yüzünü gösterdiğinde sevinmişti. Hayatta kalan son ustaydı Sagata. O da atına atladı ve dışarıya çıktılar. Haber çoktan duyulmuş Kral süvarileri uzaktan görünmüştü. Kalenin arka tarafından ancak gelmişlerdi. Siyah pelerinli onların Vanguard avına çıktığı haberini aldığı an hücuma geçmişti. Irdenser ve Sagata hızlıca oradan uzaklaşmaya çalışıyorlardı. Irdenser
''Buradan kaçabilecek miyiz?'' diye sorduğunda Sagata atını yavaşlattı ve Irdenser'in öne geçmesini sağladı. ''Bir daha buraya dönmemek kaydı ile buradan kurtulacaksın Irdenser'' dedi. Irdenser atını yavaşlattı ve onunla aynı hizaya geldi. Sagata ''Bundan sonra tek başınasın Irdenser dostların her şeyin başladığı yerde seni bekliyor. '' dedi ve o an omzuna konan atmacayı Irdenser'e yönlendirdi. Atmaca onun omzuna konmuştu. Sagata
''Yolu hatırlamayabilirsin Atmaca seni oraya götürecek'' dediğinde Irdenser ''Onlardan kurtulabiliriz atlarımız çok hızlı'' dedi. Sagata ''Atlarımız hızlı ama yerimizi bulabilirler bu yüzden ben geri döneceğim. Kendine iyi bak ihtiyarlar seni bekliyorlar'' dediğinde Irdenser ''Öldüklerini sanıyordum.'' Dediğinde Sagata kalbini gösterdi. ''Onlar aslında hiç ölmediler her zaman burada varlardı'' dedi ve atını durdurup geriye döndü. Irdenser atını hızlandırdı, iki siyah pelerinli onun için kendilerini feda etmişlerdi. Sagata kılıcını çıkardı ve diğer elini açtı. İki eli de havada kılıcını tutuyordu. Irdenser başıboş topraklarda karanlığa doğru atını sürdü ve izini kaybettirdi. Karanlık bulutların içinde onu kimse göremez ve izini takip edemezlerdi. Karanlık at izlerini silmeye başlamıştı.
Sagata atını döndüğünde karşısında 500 den fazla kral süvarisi vardı ve hızlıca ona doğru ilerliyorlardı. ''Bugün unutulan siyah pelerinliler tekrardan anılacak''
...
Gardiyanlar içeriye öylece kaldılar, apaçık korktukları belli idi, komutan gelinceye kadar beklediler. Akas geldiğinde onun yanına usulca yaklaştı ve onun yüzüne baktı. Yüzünde artık karanlık yoktu, başında ki kukuletayı kaldırdığında yüzü görünebiliyordu. Akas yüzünü tanımasa da Helmund onu iyi tanımıştı. ''Sen!'' diye bağırdı ve ''Sen yaşıyorsun!'' diye devam etti. Akas arkaya bakıp siyah pelerinliyi işaret etti. O da terlemeye başlamıştı, Helmund'u bile şaşırtan kim olabilirdi ki? Diye kendi kendine soruyor aklına Borla'dan başka kimse gelmiyordu. Borla ismi beyninde döndükçe vücudunu ters basmaya devam ediyordu. Helmund
''Senin ölmüş olman gerekiyordu.'' Dedi. Siyah pelerinli ''İyilere göre her kötünün bu dünyada ölmüş olması gerekiyor'' dedi ve Akas'a baktı. ''Karanlığın ordusunun başkomutanı ve Dünya'nın sonunun eski hâkimi Kansız Worgreymon'' dediğinde Akas'ın ağzı açık kalmıştı. Başkomutanı ele geçirmişlerdi, Borladan sonra Karanlığın ordusunun en güçlü adamı. Bu güne kadar efsane olmayı hak etmiş fakat sırf Borla efsane diye olmayan kişi ellerindeydi. Bu krallığı apaçık hedef haline çevirmekti. Haberin yayılacağı kuşkusuzdu, bu orduya sempati duyan herkesi kızdıracak ve daha saldırgan duruma getirecekti. Şehirlerde ki suç oranını artacak krallığa karşı ayaklanmalar yaşanacaktı. Komutan Akas
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.