Kelime Sayısı:1235
Umarım sahura yetişmiştir.
63 Bölüm
Bir Efsane Doğuyor
İleride kılıç sesleri ve yaratıkların bağrışmaları duyuluyordu. Borla koştu ve ağaçların bittiği meydana ulaştığında üç kişi Godullar ile dövüşüyordu. Aralarında Kadan bir adam ve bir kadın vardı. Borla'nın geldiğini farketmişler fakat görmezden gelmişlerdi. Kadran babasını görünce sevinçle seslendi. Borlanın o sırada bir Godul önüne geçti ve boğazından tutup onu havaya kaldırdı. Kadran ona bakarken ayağı takıldı ve yere düştü, Godul onun üzerine doğru yürüyordu. Borla bir elini Godul'un bileğine koydu ve karanlık gücü ile Godulun kolunu kesip kafasını ortadan ikiye ayırdı. Borla yere inince başka bir Godul saldırıya geçmişti. Godul'un yumruklarından kurtulup karnına yumruk atarak deldi. Kadran yerde geriye doru giderken kılıcını eline aldı. Godun ona yumruğunu indirirken ayağı ile durdurdu elinde ki kılıcı ile Godul'un ayaklarınden bir tanesini kesti. Godul dengesini kaybedip üzerine düşerken Kadran yuvarlanarak kenara çekildi, hızlıca ayağa kalktı ve Godulun göğsüne kılıcını sapladı. Ayağa kalktı ve Borla ile Kadran sırt sırta verdi. Borla ''Bu ikisi kim?'' diye sordu. Kadran ''Kadının ismi Golgo onunla birlikte şu ağaçlarda ki kafesin içerisindeydik sonra şu siyahlı adam kurtardı. Onun kim olduğunu bilmiyorum. Golgoda bilmiyordur muhtemelen.'' Dedi. Borla bir şey söylemedi ve biraz birbirlerinden ayrılıp geriye kadar iki Godul'uda indirdikten sonra arkalarına döndüler. Golgo, siyahlı adam Borla ve Kadran ortada buluştular. Golgo elini havaya kaldırıp Borla'ya gülümsedi ve parmaklarını oynatıp ''Benim adım Golgo'' dedi. Borla ''Adım Borla'' deyince Golgo ağzı açık kalmıştı. ''Yoksa kötülüğün babası Borla'mı?'' diye bağırdı. Borla başını salladı. Siyahlı adam onun lakabını daha önce duymuştu ilk kez karşısında görüyordu, uzun boylu yaşlı adam kötülüğün nasıl babası olabilir diye düşünürken kendisini tanıtma ihtiyacı hissetti.
''Adını daha önce duymuştum Borla adım. Kara Ali'' dedi. Borla onun sözünü kesip ''Yani Cellat Ali. '' dedi. Cellat onun kendi adını bilmesine şaşırmıştı. Farklı dünyalarda yaşasalar birbirlerinin namlarını duymuşlardı. Golgo ''Sanırım ayrılmam gerek tanıştığımıza memnun oldum Borla.'' Dedi ve aradan çekildi. Cellat ''Burayı bir şeytanı avlamaya geldim belki görmüşsünüzdür'' dedi. Borla Saban'dan bahsediyorsun onun ayağını kırdım suyun içerisinde kayboldu ama fazla uzağa kaçamayacağını biliyorsun iyi iz sürücüysen onu rahatlıkla bulabilirsin. Şu tarafta karşılaştım.'' Dedi ve sözlerini bitirdi. Cellat bir şey söylemeden Borla'nın söylediği yere doğru yürümeye başladı. Borla ters istikamette yürürken Kadran ''Baba kalmukyada şeytan var mı? Diye sordu. Borla sesli güldü. ''Kalmukya şeytanlar yok onların yerine kötüler bizler varız. Kurt Ilenyas döneminle Cellatlar kötüleri avlamak için gelmişler. Kötüleri avlamışlar bizde onları avlamışız. Sonrada bir daha gelmemişler. Onlar genelde şeytanların çok olduğu gezegenlerde dolaşıyorlar. '' dedi. Kadran ''Sen o gezegenlere gittin mi hiç?'' dedi. Borla ''Yok fakat onlar bize gelmişlerdi gökyüzünde giden bir gemileri vardı. Geminin sahibi kendisine Kaptan Osmanlı diyordu.'' Dedi. Koşmaya başladı, Kadran onu takip etti. Ormanın içerisinde ikisine koşuyordu peşlerine bir süre sonra Godullar takılmıştı. Kadran
''Onlarla savaşacak mıyız?'' diye sordu. Borla cevap vermedi. Kadran gereken cevabı aldığını düşünüp sustu. Borla durdu ve çeşmenin karşısında durdu. Kobo siyah akan çeşmeden kötülük içiyordu. Onları görünce geri çekildi. Birisini tanıyor gibiydi diğer ise henüz toy olduğunu anlamıştı. Borla hızlıca siyah akan çeşmeden bir avuç kötülüğü göğsünde ki yaralara götürdü. ''Evlat gün sona eriyor gün tamamlanmadan dönmemiz lazım kötülüğü iç ziyaretçilerimiz olacak'' dedi. Kobo daha da geriye çekilmiş işaret parmağı ile Borla'yı göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasiaAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.