Kelime sayısı:1489
Kırmızı halı geri döndü.İyi okumalar
46 Bölüm
İsyancılar Lideri Makrian
Meydan savaşı
Dovada işler karışmıştı, başta sadece yaratıklara karşı direnen Nucurua krallığı şehrin kontrolünün yarısını kaybetmişti, çaylakların gelmedi ardından İsyancıların şehre hızlı girişleri ile Dova da işler karışmış, çığırından çıkmıştı. İsyancılar şehre gelir gelmez hızlı işgale başlamışlar birçok noktayı ele geçirmişlerdi. Dovada sadece Lazaruslar kalmış kalanlarda meydan ve Nucurua krallığı cephesinde sıkışmışlardı, yıkılan evler yeni cephe hattını oluşturmuştu. Krallıkta Lazaruslarda çok zor durumda kalmışlardı, İsyancılar başlarında Makrian olduğu sürece Lazaruslarun üzerine daha hırslı çöküyorlardı. Makrian aynı günün ikincisi bütün Lazarusları şehirden temizlemeyi düşünüyordu. Calista ve Poligon fark edilmişlerdi, kulede kiler onları kuleye çağırıyordu, Oro ve Yerovalı dışarıda kıyım makinesi görevini görüyordu. Emrial ile arkalarını kolluyordu. Frieda pek ok kullanamasa da ara sıra Lazarusları indirmeyi başarıyordu. Calista ve Poligon'un etrafı Lazaruslar tarafından sarılmıştı, ikisi de okçu idi kılıç kullanmada çok iyi değillerdi. Calista hançerlerini çekti, Poligon kılıcını çekti. Lazarusların üzerine yürüdüler birkaç tanesini başarı ile indirdiler fakat Lazaruslar onların darbelerinlen kolayca kaçıyorlardı, bir tanesi Poligon'un arkasına geçmiş diğeri Calista'ya pençe savurarak ellerin de ki hançerlerin düşmesine sebep olmuştu.
Oro onlara yetişmiş Yerovali geride kalmıştı, hain saldırı yapan ve Calista'ya yürüren Lazarus'u öldürmüştü. Lazaruslar onu görünce birbirlerine bakmışlar aralarında fısılmalar başlamıştı, Oro onların üzerine yürüdü ve birkaç tanesini indirdi. O sırada Akka onları uzaktan görünce bağırdı, Vobergen'in koluna girmiş getiriyordu. Kadran arka tarafta hem geriliyor hem de bunu yaparken Lazaruslara kan kusturuyordu. Meydanda Lazaruslara karşı direnirken çember daralıyor ve her geçen saniye daha dar alanda dövüşüyorlardı. Lazaruslar hep isyancılar hem krallık tarafında aldıkları yenilgiler sonucu sinirliydiler var güçleri ile çaylaklara saldırıyorlardı. Yerovalı ''Yaşıyorsunuz! Diğerleri nerede?'' diye sordu. Vobergen ve Akka birbirlerine baktı. Akka boynunu eğdi, Yerovalı anlamıştı fakat duraksamadı arkadan saldırıya geçen Lazarus'a doğradı. Savaş sırasında Oro ve Yerovalı sırt sırta vermişlerdi. Yerovali ''Dua ette Vale ve ekibi ölmüş olsun yoksa bir çuval inciri berbat ettin olan sen ve bana olacak'' dedi. Oro ''Şurayı bir atlatalım ben kaçacağım zaten Kadran hemen kahraman ilan edilir onun kahraman ilan edilişini görmek istemiyorum'' dedi. Yerovalı bir şey söylemedi. Meydanın kuzey girişinden isyancılar gelmeye başlamışlardı. Yerovalı ''Suçsuz olsam bile bunun cezasi ölüm. Boktan bir sebepten ölmek istemiyorum'' dedi. İsyancılar meydanı sarmaya başladıklarında Lazarus birliklerine onlara doğru saldırmaya başlamış fakat bir taraftan da çaylakları bırakmak istememişlerdi.
Lazaruslar çok kısa sürede meydanı kaybettiler kalanları yakalanıp kafalarını kesilerek öldürüldü. Meydanda çaylaklar kalmıştı etrafı isyancılar ile sarılmıştı. Temkinliydiler İsyancıların kural tanımadıklarını biliyorlardı ve aralarında iki bayan vardı. İsyancılar Calista ve Frieda'ya baktıkça ağızlarının suları akıyordu, aralarında aylardan beri kadınlara dokunmayanlar vardı. İsyancılar araları açıldı ve Makrian aralarından çıkıp çaylakların yanına geldi. Yerovalı gözleri Oro'yı aradı fakat bulamadı çoktan kaçmıştı. Kaçmaktan son anda vazgeçmişti, Makrian'ın arkasında Vale çıkageldi. Makriak yüzünü arkaya çevirmeden ''Çaylakların bunlar mı Vale?'' diye sordu. Vale hepsine baktı, birçok çaylak eksikti. İkiye bölünmüş çaylakların sözde Yerovalı komutasındakilerin tamamı ölmüştü. Vale ''Diğer çaylaklar nerede?'' diye sordu. Frieda ''Hepimiz bu kadarız komutanım diğerleri öldüler'' dedi. Vale sinirlenmişti, kendi komutasında ki çaylaklardan sadece üç kişi ölmüştü. Vale Yerovalının üzerine yürüdü ve boğazına tuttu ve onu boğmaya başladı. Yerovalı kendisini savunmadı, Oro'nun elinden komutayı almadığı için kendisi hatalıydı. Çaylaklar neye uğradığını şaşırırken Kadran ''Hoy hoy ağır ol? Yerovalının bir suçu yok'' dedi. Vale ''Sen sus Kadran!'' diye bağırdı. Frieda ''Komuta Oro'nun elindeydi, Yerovalının bir suçu yok'' dedi. Vale bakışlarını kaldırıp önce Frieda'ya sonrada kalan çaylaklara baktı. Hepsinin yüzünde Frieda'yı destekler nitelikli tepkiler vardı. Vale onun boğazını çıkmayı bıraktı ve ittirerek yere düşmesini sağlamıştı. Yerovalı yerde kıvrılırken öksürüyordu, nefes alıp vermesini dengeye sokmaya çalışıyordu bu sırada iki büklüm olmuştu. Frieda aşağıya eğilim Yerovalı'ya kolundan tutuyordu. Vale
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]
FantasyAşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.