Yaşayan Efsane II[Düzenlenecek]

Y.E-19 Siyah Pelerinliler II

Ms word:1428 kelime

19 Bölüm

Siyah Pelerinliler II

           Harekete geçen askerler bir anda öylece kaldılar. Havadan saldırıya geçenler yere düştüler, General Umur dışında kimse kıpırdayamıyordu. Uzaklardan bir Siyah pelerinli daha gelmiş böylece Irdenser'ı kurtaracak kişi sayısı ikiye yükselmişti. Sonradan gelen hareket edemeyen askerlerin arasından zindanların girişine harekete geçerken Umur ona karşı saldırı düzenlemek için yerinden ayrıldı. Siyah pelerinli onun saldırısını fark etmişti fakat kayıtsız kalmayı tercih etti. Onunla uğraşmaya vakti yoktu. İlk gelen Siyah pelerinli General Umur'u durdurdu.

''Gözünü benden ayırmaman gerekiyordu.'' Dedi. Bir anda önüne geçen Siyah pelerinli yüzünden saldırısı kesmişti. Diğeri öylece giderken atından indi ve atının boynunu sıvazladı. ''Barut beni merak etme ve Irdenser'e iyi davran bugün onun yeniden özgürlüğe adım atacağı ilk günü olacak.'' Dediğinde at huysuzlaşmış gitme der gibi Siyah pelerinlinin yüzünü yalamaya çalışıyordu.

''Sagata ben gelene kadar onları oyala. Amacımızın ne olduğunu biliyorsun'' dedi. Usta Sagata başını salladı ve saldırıya geçti, Umur gelen kılıç saldırısını güçlükle önderken askerler yeniden hareketlenmeye başlamıştı. Umur saldırısının şiddetinden dolayı biraz sarsılmıştı. Usta Sagata diğer saldırıya geçen askerlerin kemiklerini parmaklarını oynatarak kırdı. Askerler bir anda yere yığıldılar, çoğunun boyunları kırılmıştı. Siyah pelerinli kapıyı açtıktan sonra içeriye girdi. İçeriden çıkan gardiyanları kılıcını kınından biraz çıkartarak hepsini kesti. Elinde ki haritaya göre yürümeye devam etti. Önünde ki kapıyı açtıktan sonra aniden yüzüne doğru inen kılıç darbesine bakmadan kenara çekildi ve saldırıdan kurtuldu. Siyah pelerinli bir eli ile haritaya bakarken diğer eli ile gardiyanın elinden kılıcı alıp onun kasıklarına saplayıp odanın içine attı. İçeriye girdikten sağa döndü ve koridor boyunda ilerlemeye başladı. Gardiyanlar kısa sürede arkadan ve önden etrafını sarmıştı. Siyah pelerinli karışık haritayı henüz tam anlamıyla çözebilmiş değildi, haritaya göre bir birinci seviye bir hücreye girmesi gerekiyordu. Bir eli kılıcı kınından yarıya kadar çektiğinde önünde ki ve arkasındaki birbiri ardına yığılan gardiyanların tek seferde kafalarını kesti. Koridorun rengi kırmızıya boyanırken cesetler koridorla yığılmaya başlamıştı. Haritada ki hücreye doğru gitti. Irdenser en alt katta bulunuyordu. Birinci kattan en alt kata inmenin tek yolu hücreyi bulmaktı. Sağlı sollu hücrelerde kalanlar sessizce yanlarında olan Siyah pelerinli ile göz göze gelmemek için köşeye sinmişlerdi. Bazıları korkutan altına işerken bazıları ''yapma!'' diye yalvarıyordu. Gardiyanlar gelmeye devam ediyordu. Hücrenin önüne gelmişti, tekme ile hücrenin kapısını kırdı ve hücrenin içinde ki adam henüz tepki bile veremeden öldürdü. Haritada gösterilen yere gelmişti. Haritayı sakladıktan sonra kılıcını kınından çıkardı ve yere sapladı. Yer büyük bir gürültü ile çöktü. Kılıcı tekrar kınına koyup açtığı yarıktan aşağıya atladı. On saniyeden az bir sürede en alt kattaki hücreye düşmüş ve dizlerinin önüne çökmüştü. Hücrenin kenarında karanlığa bakan gözler bir anda hücreye üst kattan gelene baktı ve güldü. Yaptığı harita doğru çıkmış Siyah pelerinli hiç uğraşmadan onun hücresini bulmuştu.

          Irdenser bu anı 37 yıldır bekliyordu. Dışarısının nasıl olacağı hakkında bilgi yoktu, tanıdığı birçok kişi ölmüştü, Ayağa kalktığında Helmund'ta ayağa kalkıp hücrenin parmaklıklarının önüne geldi. Siyah Pelerinli ona baktı fakat bir şey söylemedi. Irdenser karşısında ki Siyah pelerinli tanımakta güçlük çekmişti, eskilerden biri değildi. Siyah pelerinli

''37 yıl önce hayatımı kurtarmıştın General Irdenser bugün seninle ödeşmiş bulunuyoruz.'' Dedi ve sırtında ki yay ve sadağı ona uzattı. Irdenser onları eline almayalı uzun zaman olmasına rağmen sanki dün kaybetmiş bugün bulmuş gibi hissetmişti. En ufak bir eskime izi yoktu, oldukça iyi korunmuştu. Siyah pelerinli belinde ki ipi ona uzattı.