Merhabayın, İyi denemeydi dostum okurları ben Sevda Masalından Monteyn. "İnsanlar acılarını paylaştıkça birbirlerine yakışırlarmıi" sözünü ilke edinip sizlere acıklı hikayemi anlatıyorum. Buyrun acıya.
Tam 6 sene yurtta yaşadım. Ve 6 yıl boyunca haftasonları yurttan çıktığımızda utanmadan birbirimize "Ulan yine yurtdışına çıktık." diye şakalaştık. Ve bu yıllarda en büyük hobimiz; kağıtları birleştirdikten sonra üstüne de çorap (temiz çorap) geçirip top yapıp yurdun salonunda karşılıklı maç yapmaktı. Pek tabi ki yurtta oyun oynamak da yasaktı. Yakalandığımız da zor koşullar altında yaptığımız çorap topumuza el konulur, ayrıyetten top oynayanalara da bi' kaç tokat atılırdı. Çok dayak yesek de bu eğlencemizden vazgeçmiyorduk. Hocalarımız arasından çocuk ruhlu Hulusi Hocamız top oynamamıza kızmıyor hatta bizimle top oynuyordu. Lakin başka bir hoca top oynadığımızı görürse top oynamayı bırakıp hemen bizi dövüyordu. Biz de eleman eksik olduğu için "Hocam hem bizimle oynuyorsunuz hem dövüyorsunuz ." diyemiyorduk. Dayak yedikten sonra beraberce top oynamaya devam ediyorduk. İşte biz o zamanlar "normalliği, hayat akışını" bozmamak için acı çekmeyi öğrenmiştik. Ve hala biliyoruz.
Monteyn.
Sundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Denemeydi Dostum.
HumorEğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Şaka lan şaka nereye okuyun işte. Buraya dikkat çeken bir şeyler yazmam gerektiğini söylediler. Yeterince dikkat çekti sanırım. Çekmedi mi? Bir gün çeker, her şey geçer.