Bu Kadar Konuşacak Ne Var?

500 57 9
                                    

Merhabayın süpersonik insanlar. Lafı fazla dolandırmadan ve sizin de zamanınızı çok çalmadan söylemek istediklerimi söyleyip kaçacağım.

Bilmediğiniz üzere son dönemlerde kendime olabildiğince dijital detoks uygulamaya çalışıyorum. Elektromanyetiğin beni fazlasıyla germeye başladığını farkettim. Ne kadar dikkat etmeye çalışsam da bir şekilde yine bu boklarla hemhal oluyorum.

Kendimde bu farkındalığı oluşturduktan sonra insanları daha rahat gözlemleye başladım. Sonuçta insan kendi yapmadığı bir şeyi daha rahat gözlemleyip onun eksiklerini ve saçmalıklarını anlayabiliyor. 

İş böyleyken otobüste, okulda, sinemada, yemekte herkes telefonuyla ilgileniyor. Kimisi instagram - twitter arası mekik dokurken kimisi whatsapp mesaj şov yapıyor. Çoğunluğu telefonda birilerine hararet hareretli bir şeyler anlatıyorlar. Otobüste 10 tane konuşmaya kulak misarifi olduysam, konuşmaların 8'i o onun sevgilisine atlamış. O onun kayınçosunun eski sevdiğinin abisiyle birlikteymiş tarzı hiç kimseye faydası olmayan magazinsel lakırdılar. Geri kalan konuşmalar banka anketleri. 

Yaptığım küçük bir araştırmayla ne yazık ki pek çok alanda Avrupa'nın gerisinde kalan Türkiye cep telefonu ile konuşma süresi konusunda ise deyim yerindeyse Avrupa ülkelerine fark atıyor. Fark atmak ne kelime tur bindiriyor. 

Mobil kullanım süresi olarak 441 dakikayla Avrupa rekorunu elimizde bulunduruyoruz. Türkiye'ye en yakın ülke ise 295 dakikalık kullanım miktarı bulunan Makedonya.  

Ülkemizde cep telefonu abone sayısı 72 milyon. Yani henüz konuşamayan bebekler hariç hemen herkeste bir telefon var. Gerçi konuşamayan bebeklerin instagram sayfaları da var. 

Bu verilere bakınca, Türkiye''de herkesin artık içini döktüğünü, kimsenin söylenmemiş sözü kalmadığını düşünüyor insan. Bu kadar konuşacak ne var arkadaşlar? Bu kadar çok konuşup tümüyle boş konuşmuş veya hiç anlaşılmamış olamayız değil mi? (Acıklı ve pis sırıtış)

Bir değişik bilgi daha vereyim, Avrupa'nın en çok konuşan ve en hızlı cep telefonu yenileyen milletiyiz. Sosyal hiyerarşideki yerimizi, statü sembolü telefonlarla işaretliyoruz. Adamın ağzı açlıktan kokarken, iphone 8 mega plus çığırtkanlığı yapıyor. Belki de açlıktan yapıyor, vücut yeterince besini alamayınca otomatikman düşünme sistemini kapatıyor sosyal statüyü telefonda, kıyafette aramaya başlıyor. Yeni model cep telefonu satın almak yetkin ve modern olmakla bir tutuluyor.

Bizim yani gençlerin yüzde 70'i nomofobiymiş. Hayır ya pislik yapma hemen nemfomanyak değil,  nomofobi (No mobile phobia) yani cep telefonundan mahrum kalma korkusundan mustarip. Aşırı cep telefonu kullanımı depresyon belirtileri gösteriyor. İnsanlar sevilip sevilmediklerini gelen mesaj ve arama sayısıyla ölçüyorlar. 

Gözlemlerime dayanarak, günümüzde insanlar medeni cesaretten yoksun. Duygu ve düşüncelerini yüz yüze ifade etmekten korkuyorlar. Mesaj göndermek onlar için daha güvenli. Belki sizin için de öyle. Bunların, telefon ve sosyal medya bağımlılığından ötürü olduğunu düşünüyorum.  

Hiç kimse, 72 milyon cep telefonuyla gece gündüz konuşmanın iyi bir şey olduğunu iddia edemez. Kitap okumada Avrupa sonuncusu olduğumuzu da unutmayalım. Ülkemizde her yüz kişinin yüzünde cep telefonu varken, bunlardan yalnızca 4 tanesi kitap okuyor.

Gerçi çoğunuz bu yazıyı şu an telefonunuzdan okuyorsunuz. Eğer böyleyse eleştirel bir yazıdan ziyade ironik bir yazı olmuş olur. Büyük ihtimalle de böyle oldu. Olsun. Büyük Ev Ablukada'nın da dediği gibi "olmadı kaçarız."


Monteyn iPhone 5S'in katkılarıyla sundu. 

#np - Electro Tülay - Gönlüm

SOHN - Red Lines

NU - True Romance 

İyi Denemeydi Dostum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin