Bölüm 27

21.1K 937 122
                                    

       Babaannem elimdeli rakıyı tezgaha bıraktıktan sonra bende hemen buzdolabına gidip mezeleri tezgaha dizmeye başladım. Büyükada'da yaşıyorsan nasıl rakı içileceğini ve meze olarak nelerin kullanılacağını bilmen gerekiyordu o yüzden babaannem her zaman buzdolabında mezeyi eksik etmezdi. Dedem rakıyı çok sevdiği için buzdolabında her zaman bitmemiş bir rakı bulunurdu. Geldiğimiz o yaz dedemle babaannem karşılıklı olarak rakılarını içer, masadaki herkes hep bir ağızdan arkada çalan müziğe eşlik ederdi. Ve o masada her zaman bir çalgıcı bulunurdu. Babannem burada doğduğu için adadaki hemen herkesi tanıyordu ve çevresi o yüzden oldukça genişti. Yaz akşamlarıda bahçemizdeki masa hiç boş durmazdı. Şimdi rakı mezelerini tek tek buzdolabından çıkarırken ister istemez küçüklüğüme dönmüştüm. Peynirleri çıkarıp küp şeklinde kesmeye başladığım sırada Kuzey içeri girdi ve yardım edebileceği bir şey var mı diye sordu.

      "Kuzey pek rakı adamı değildir." Dedim  babaanneme dönüp gülümseyerek.

       "Sen öyle san." Dedi Kuzey'de hemen lafa atlayarak.

       Onu hiç rakı içerken görmemiştim gece kulübünde tekila, kokteyl içerken ya da  gittiğimiz restoranlarda şarap içerken görmüşlüğüm olmuştu ama rakı başka bir şeydi benim gözümde. Mezeleri hazır ettiğimiz sırada babannem son olarak karpuzuda kesip tabaklara yerleştirdi ve bizde hepsini tek tek masaya götürdük. Rakı sofrası hazır olduğunda masaya doğru baktım, her şey tamdı tıpkı eski günlerdeki gibi.

       "İyi akşamlar." Bahçe kapısının önünde elindeki klarnet kutusuyla bize doğru seslenen kır saçlı hiç değişmemiş Ender Amca'ı görünce gülümsedim veyanına gittim.

       "Nasılsın Ender Amca?" Dedim ve hemen elindeki klarnet çantasını aldım.

        "Emir bu sen misin ne kadar büyümüşsün böyle." Dedi Ender Amca, eskiden babannemlere masada klarnetiyle eşlik eden çalgıcılardan en sevdiğim insan oydu.
         Masaya geçip herkesle selamlaştıktan sonra babaannem rakı bardaklarını tek tek önüzüme koydu ve hafifçe rakıyı bardaklara dökdükten sonra üzerini suyla tamamladı.

       "Büyükada'a gelmişseniz sizi rakı içmeden göndermek ayıp olurdu." Dedi babannem, Kuzey'in babannesine bakıp gülümseyerek.

       "İçmeyeli uzun zaman olmuştu." Dedi o da ve önünde duran bardağa uzandı.

         Babaannem hemen yanında getirdiği bardaklara şalgam suyunu doldurduktan sonra:           "Rakı içmenin bir adabı vardır değil mi?" Dedi şaşkın şaşkın gözlerini ona dikmiş  Kuzey'e bakarak.

        Kuzey'de başıyla onayladıktan sonra herkes masadaki yerine geçti ve rakı bardaklarımızı kaldırıp tokuşturduktan sonra birer yudum aldık. Uzun zaman sonra içmiş olduğum rakının tadını dilimde hissettiğim zaman suratımın ekşimesini geçirmek için hemen şalgam suyuna uzandım. Şalgam suyundan bir yudum aldıktan sonra rakının tadı yavaş yavaş boğazımdan bütün organlarıma yayılırken bende kendimi onun kollarına bıraktım.  Ender Amca klarnetini çıkarıp çalmaya başladığı sırada hepimizin üzerine doğru uçuşa geçen hüzünle birbirimize bakıp şarkılar söylemeye başladık. Dedeminde o anda masada bize eşlik ettiğini düşündüm her zamanki köşesinde rakısını yudumlarken babanneme o aşk dolu bakışını atmaya devam ettiğini... Rakının yavaş yavaş içimde beliren yoğunluğuyla şarkılara daha da güzel eşlik ediyor ve Kuzey'in masanın üzerinde duran parmaklarını tutarak gözlerinin içine bakıp ona adeta serenat yapıyordum. O da her zamanki bakışıyla beni süzüp ara ara uzattığım parmaklarımı dudaklarına götürüp öpüyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde hepimiz kendimizi rakıya teslim etmeye başlamıştık ve daha fazla dayanamayıp ayağı kalkıp oynadık. Kuzey'in babaannesiyle karşılıklı oynadığım sırada kendimi rüyada gibi hissediyordum çünkü ona her baktığım zaman Kuzey'le birlikte eve ilk gittiğimiz gün geliyordu. Ve daha sonra evdekilerle yaşadığımız o küçük tartışmalar. Şuan bulunduğum yerden baktığımda Kuzey'in babaannesiyle aramızın gayet iyi olduğunu görmek bana her şeyin bir gün değişebileceğini daha iyi gösteriyordu. Belki günün birinde Aysel Hanım'da oğluyla arkamdaki ilişkiyi onaylardı. Bütün gece içip eğlenirken epey bir yorulmuştuk ve artık ayağı kalkacak dermanımız kalmadığında masayı toplayıp odalara dağıldık. Kuzey'de  babaannem aramızdaki ilişkiyi bildiği için benim odama geldi ve üzerimizi değiştirdikten sonra yatağa girdik. Beni her zamanki gibi kollarına aldığı sırada içimdeki mutluluk rakınında etkisiyle iki katına çıkmış bir şekilde gülümsemeye devam ediyordum.

Tuhaf Bir Evcilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin