Uzun bir telefon trafiğinden sonra okuldaki arkadaşlarımla konuşmayı başarabilmiştim. Hepsinden finallerde çıkacak konular hakkında bilgileri alıp nereden not bulabileceğimi falanda öğrenmiştim. Şimdi geriye notları alıp çalışmak kalıyordu zaten çalışmam içinde önümde uzun bir hafta vardı. Tabi benim bir an önce başlamam gerekiyordu çünkü hiçbir zaman sınav günü çalışıp yüksek alanlardan olamamıştım. Her zaman çalışmaya bir iki hafta önceden başlıyordum çünkü anca her şeyi toparlayıp ezberleyebiliyordum. Telefonu masaya bıraktıktan sonra sadece üzerimdeki tişörtü değiştirmeye karar verdim. Akşam soğuk olabileceği için gömlek giymeyi tercih ettim ve üzerime yine ceket aldım. Kuzey'den gelecek olan mesajı bekliyordum ve yine evdekilere hiçbir şey söylemeden çıkacaktım. Yavaşça odamdan çıktıktan sonra merdivenlerden indim ve annemlere yakalanmadan babaannemin odasının kapısında durdum. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğim zaman babaannem bana gülümsedi ve hemen elindeki telefonu kapattı.
"Sen miydin kuzum gel." Dedi telefonu yatağın üzerine bırakarak.
"Kiminle konuşuyordun istersen daha sonra geleyim?" Dedim.
"Yok amcanlarla konuşuyordum." Dedi gözlerini kaçırarak.
Babaannem beni çok iyi tanıyordu evet ama bende onun beni tanıdığı kadar iyi tanıyordum. Bir şeylerin olduğu ortadaydı ama şimdi konusunu açıp onu mahcup düşürmek istemiyordum. Belki amcamlarla ilgili bir sorun olmuştu ve bize yansıtmak istemiyordu.
"Ben Kuzey'le dışarı çıkacağımda gitmeden sana bir uğrayayım dedim."
"İyi yapmışsın, Kuzey'le nasıl gidiyor bari?" Dedi babaannem, elini yüzüme uzatarak.
"Eskisinden daha iyi..." Dedim ve gülümsedim bende.
"Güzel o zaman umarım daha da iyi olur. Hadi birlikte çıkalım ben sizinkileri oyalarken sende tüyersin." Dedi ve birlikte yataktan odasından çıktık.
Eskiden de babaannem, annem ve babamı oyalar ben arkadaşlarımla akşam mahallede oynamaya çıkardım. Çünkü annem ve babam gece vakti dışarıda dolaşmama asla izin vermezlerdi. Her an başıma bir şey gelebileceğini ya da çok terleyip hasta olacağımı söylerlerdi. Oysa ki bütün arkadaşlarım her akşam dışarıda oynuyordu fakat hiç birinin başına bir şey gelmemişti. Yavaş adımlarla merdivenden indikten sonra babaannem oturma odasına geçerken yanağıma küçük bir öpücük kondurdu bende sessiz adımlarla kapıyı açtım ve bahçeye çıktım. Otoparka doğru yaklaştığım zaman gözlerimle Uğur'u aradım, biraz bekledikten sonra Uğur hemen yanımda belirdi. Arabaya bindiğimiz sırada Kuzey'i aradım ve nereye geleceğimi sordum. O da Seka Park'a geldiğimde onu aramamı söyledi. Yola koyulduğumuz zaman acaba Kuzey'in planı ne diye düşünmeye başlamıştım. Beni Seka Park'a çağırıyorsa kesin yine romantik bir şeyler planlamıştır diye düşünüyordum. Seka Park'a geldiğimiz zaman Uğur arabayı park etti. Bende arabadan inip Kuzey'i aradım, Kuzey'de birkaç dakika sonra beni otoparkta buldu.
"Ne haber? Dedi hemen yanıma gelip yanaklarımı öperken.
"Bir dakika kaşının hali ne?" Dedim hemen telaşla ellerimi kaşına götürerek.
"Bir şeyim yok." Dediği zaman tabi ki ona inanmadım ve hemen gözlerimi ellerine diktim.
"Kuzey yine mi kavga ettin, neler oluyor bana anlatacak mısın artık?" Diye bağırdım daha fazla dayanamayarak.
"Emir bir şey yok diyorum, olsa zaten anlatırdım. Şirketten biriyle atıştım hepsi bu." Dedi yalan söylediğini anlayabiliyordum yine gözlerini kaçırıp duruyordu.
"Buna inanacağımı mı düşünüyorsun gerçekten?"
"Emir lütfen bu güzel geceyi bozmayalım daha sonra her şeyi sana anlatacağım." Dediği zaman bende oflayıp puflayarak sustum ve ellerini ellerimin arasına aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bir Evcilik Oyunu
Romance"Bazen bir erkek sana bütün kadınları unutturur." "Aşkın cinsiyeti yoktur." Yıllardır ailemin baskısıyla hiçbir şey yaşayamamış bir çocuk olarak sessiz hayatıma devam ediyordum ta ki başka bir şehre kaçana kadar. Evet, hayatım boyunca yapmak is...