Bölüm 38

19.9K 1K 166
                                    

Multimedyadakiler çiftlerimiz; üsttekiler Gökhan ve Sima alttakilerse Bartu ve Merve hadi hayırlısı.

Bu arada karakterlere vücut bulmama yardımcı olan ve beni her zaman destekleyip yalnız bırakmayan @Melisadoan491 çok teşekkür ediyorumm.
Bir sonraki bölümde Kuzey ve Emir'i göreceğiz, iyi okumalar...

                  Aniden bütün vücudumda sinirin getirdiği kasılmaları hissettiğim zaman sağ elimi yumruk şekline getirip sıkarak kendimi odama attım. Annem yıllar sonra bana tokat atmıştı ve ben bunu kendime ve gururuma yedirememiştim. Artık büyüdüğümü ve ne yaparsam yapayım bana el kaldırmaması gerektiğini ona ödetmek istiyordum. Küçükken beni susturmak için kullandığı o tokatlardan birini bu yaşımda yediğim için ondan daha da nefret etmeye başlamıştım. İzmit'e gelmelerinden sonra annem ve babamdan ilk defa bu kadar nefret ediyordum. Hastanedeyken ve otele geldiğimiz zaman bana karşı tutumlarının değiştiğini, eskisi gibi olmayacaklarını düşünüp kendimi kandırmıştım. Ama maalesef ikisi de değişmemişti ve değişmeyeceklerdi. Bunu kafama sokmam gerekiyordu, sol elimin hâlâ yanağımda olduğunu fark edince hızlıca indirdim ve içimden her şeye söve söve odama girdim. Anne ve babamın bir an önce bu lanet evden gitmeleri gerekiyordu. Ya onlar gidecekti ya da ben! Bunu başaracaktım, her ne olursa olsun onları buradan gönderecektim. Sinirli bir şekilde kendimi yatağı attığım zaman yanaklarımdan süzülen birkaç göz yaşını sildim ve komedinin üzerinde unuttuğum telefonumu elime aldım. Merve'den gelen mesajla biraz sakinleşmeye başlamıştım. Buluşmak istediğini yazmıştı, sanırım şuanda ihtiyacım olan tek şey arkadaş tavsiyesiydi. Mesaj kısmını açarak, onu özlediğimi ve yarım saat sonra buluşmak istediğimi yazdım. Onu ve Sima'ı deli gibi özlemiştim bir an önce ikisiyle de görüşüp aramıza giren boşlukları doldurmalıydık. Merve'yle anlaştıktan sonra Sima'da hemen mesaj attım ve onunla da yarım saat sonra buluşmak için anlaştık. Hemen yataktan kalktım ve banyoya girdim. Kendimi sıcak suyun altına attığım zaman ellerimi yüzümde gezdirirken annem ve babamı düşünmeden edemiyordum. Onlara karşı içimde git gide daha çok büyüyen çığlıklar vardı ve ben çığlıkları suratlarına karşı atsam da hiçbir şey olmayacağın biliyordum. Çünkü ailem tam bir kalın kafalıydı ve benim düşüncelerimi önemsemiyorlardı. Ama bir şekilde onlara artık benimde özgür iradem olduğunu öğretecektim. Duştan çıktıktan sonra hemen kurulandım ve saçlarımı gelişi güzel taradıktan sonra üzerimi değiştirdim. Hazırlanıp kapıya geldiğim zaman annemin koşarak bana geldiğini görünce hemen kapıyı açtım ve kendimi bahçeye attım. O tokattan sonra hiçbir şey olmamış gibi bir de ona nereye gittiğim konusunda hesap verecek değildim. Koşar adımlarla arabalara doğru yöneldiğim zaman Uğur hemen şoför koltuğuna geçti. Bende hemen içeri girdim ve kendimi koltuğa yasladım.

"Şu sirk çadırı gibi evden bir an önce çıkabilir miyiz?" Dedim hemen annemin arabaya yetişerek beni durduracağını bildiğim için.

Uğur, kafasını tamam der gibi salladıktan sonra hemen bahçe kapısı açıldı ve dışarı çıktık. Annemin arkamdan öylece baktığını biliyordum. Kesin pişman olmuştu ya da az önceki tokatla yetinememişti daha fazlası için beri durduracaktı. İçimde kabaran ve git gide daha da büyüyen siniri elimin tersiyle itip kafamı pencereye diktim. Bu gün Merve ve Sima'yla buluşacaktım o yüzden moralimi bozan hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Uğur tarif ettiğim kafenin önünde durduğu zaman ben önden indim o da parke etmek için ayrıldı. Onu beklemeden kendimi kafenin içine attım ve dikkat çekmeyecek bir köşeye geçip oturdum. Ben oturmuş Sima ve Merve'i beklerken Uğur'da kafeden içeri girdi ve bana uzak bir masaya oturup elini kaldırdı. Telefonu elime almış, boş boş sosyal medyada dolaştığım sırada tanıdık bir ses duyunca hemen kafamı kaldırdım. Sima bütün tatlılığıyla karşımda dikilmiş bana bakıyordu. Hemen ayağı kalktım ve birbirimize sarıldık.

Tuhaf Bir Evcilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin