Bölüm 39

19.7K 819 297
                                    

Medyadaki video Kuzey'in söylediği şarkı.
Fotoğraftakilerse tahmin ettiğiniz gibi Kuzey ve Emir. İkisini bulmak için epey bir uğraştık. Malum iki erkeğin hikayesini anlatıyoruz o yüzden ikiside erkeksi ve bir o kadar yakışıklı olmalıydı. 🙈

               Kuzey gözlerini kapatmış şarkıya gireceği zamanın gelmesini bekliyordu bense kendimi ondan daha çok heyecanlı hissediyordum.

"Bakınca içim gittiğinden göremeyince özlediğimden, her gün yolumu beklediğimden haberin yok haberin yok.

O gözlerinin yeşilinden geçemiyorum sevginden, ölüyorum sensizlikten haberin yok, haberin yok. " Şarkıya girer girmez gözlerini bana doğru dikti ve beni kendine bir kere daha hasta bırakan sesiyle şarkıyı söylemeye devam etti.

Sesindeki erkeksilik şarkının sözlerine yansıdığı zaman etrafta beliren alkışlarla daha da gaza gelen Kuzey, gözlerini bir dakika olsun benden ayırmıyordu.

"Vazgeç gönül ağlasan da gözünün yaşını silen yok.

Bu yüreğin ortasında kanayan yarayı saran yok."

O, şarkının sözlerini söylerken gözlerimi dikmiş bir saniye olsun ondan ayrılmıyordum. Sanki elim ayağım boşalmış gibiydi, içimde kabaran aşkla koltukta eriyip gideceğimi falan düşünmeye başlamıştım. Şarkıyı bana söylediğini düşündüğüm zaman bu aşk daha da kabarıyordu ve büyük bir dağı andırmaya başlıyordu. Şarkıyı söyleyip inişli çıkışlar yaparak bütün salonun dikkatini çekmeye devam ederken onunla yaşadığımız güzel anılar tek tek gözlerimin önüne geliyordu. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum ama belli etmemek için hiçbir tepki vermeden ona doğru bakmaya devam ediyordum. Kendimi Kuzey'e ve sesine kaptırmış bir şekilde giderken müzik yavaş yavaş kısılmaya başladı ve Kuzey sakin bir şekilde şarkıyı bitirdi. Tabi o şarkıyı bitirir bitirmez herkes alkışlamaya başlamıştı. Bizimkilerde daha fazla dayanamadı ve ayağı kalkıp alkışladılar. Bende hemen ayağı kalktım ve Kuzey'in gözünün içine bakarak alkışladım. Teşekkür edip mikrofonu tekrardan kıza uzattıktan sonra yanımıza geldi. Gökhan hemen ellerini Kuzey'in omzuna atıp sarstı.

"Helal be kardeşim." Diye bağırdı.

Kuzey, yavaş yavaş masadaki herkesin teşekkürünü aldıktan sonra yanıma gelip oturdu.

"Sürprizimi beğendin mi?" Dedi, gözlerini gözlerime dikerek.

"Çok..." Diyebildim sadece çünkü hâlâ az önceki şarkının etkisindeydim.

"Bu yüreğin ortasında kanayan yaranı her zaman saracağımı biliyorsun değil mi?" Diye fısıldadım kulağına doğru.

O da gülümsedikten sonra kafasını salladı ve dizlerimin üzerinde olan ellerimi sıktı. Ben yine ona aşk dolu bakmaya devam ederken kendime gelip kafamı ondan çektim ve sahneye çevirdim. İçimde tarif edemediğim bir mutluluk koşturuyordu ve ben o mutlulukla sarhoş olmuştum. Şu iki günde Kuzey o kadar çok değişmiş ve beni o kadar çok mutlu ediyordu ki ister istemez kendimi yine onu düşünürken buluyordum. Bu değişim beni mutlu etse de yine sonumuzun kötü olacağını düşünüp korkuyordum. Çünkü bu daha öncede başımıza gelmişti, her şey güzelken bir den bir şeyler oluyor ve aramız açılıyordu. Bu seferde böyle olacak diye o kadar çok korkuyordum ki o yüzden Kuzey bana koşarak gelirken ben yavaş adımlar atarak ona yaklaşıyordum. Sahnedeki kız hareketli şarkılara geçince hep birlikte ayağı kalkıp şarkılara eşlik edip dans etmeye başladık. Bende bu arada içimdeki kötü düşünceleri dansla birlikte yerlere döküp ayaklarımla eziyordum. Her şarkıda biraz daha çoşan ve yerinde duramayan kalabalık son şarkıyla birlikte üzülerek yerlerine oturdu. Çünkü rüya gibi konser sonunda bitmişti ve hepimiz üzülsek de bunu kabul etmek zorundaydık. Kız sahneden indikten sonra tekrardan yanımıza geldi ve hepimizde tanıştı.

Tuhaf Bir Evcilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin