Yaklaşık bir saatlik ders Kuzey sayesinde burnumdan gelmişti. Isınma hareketlerini yaptıktan sonra ilk ders olduğu için hoca bizi eşlere ayırdı ve karşıma güzel bir kızı getirdi. Biz birlikte hocanın gösterdiği hareketleri yaparken Kuzey durmadan kendi eşinden ayrılıp yanımıza geliyor, dikkatimizi dağıtıp duruyordu. Tamam kız gayet güzel ve çekiciydi Kuzey'in böyle bir davranış içerisinde bulunması normaldi ama daha sonra eşleri değiştirip bu sefer bir erkekle eşleştiğim zamanda aynı şekilde paranoyaklaşmıştı. Hocanın gösterdiği hareketleri anlayıp eşimin üzerinde uygulamak bir yandan da Kuzey'in gözlerinin içine bakıp artık bir dur diye sinyaller göndermek o kadar zordu ki ders artık bitsinde eve gidelim diye içten içe dua etmeye başlamıştım. Ders bitip herkes vedalaştıktan sonra Kuzey'de hemen yanımda bitti.
"Çok güzel bir dersti değil mi?" Dedi sırıtarak.
"Bunu bilerek yaptın değil mi?" Dedim, bal gibi bilerek yapmıştı.
"Sevgilinin sözünü dinlemeyip dövüş dersi alırsan böyle olur." Dedi kulağıma fısıldayarak.
İçimde kaynayan sinirle derin derin nefes aldım ve salondan çıkmak için harekete geçtim. Tam o sırada hocanın bana seslendiğini duyunca durdum ve arkamı döndüm.
"Emir düzenli olarak derslere gelirsen seninle iyi bir aşama kaydedeceğimizi sanıyorum. Söylenilen şeyleri gayet çabuk kavrıyorsun." Dedi gülümseyerek.
"Öyledir çok iyi kavrar her şeyi." Kuzey hemen lafa dalınca ister istemez kızardım ve çaktırmadan Kuzey'i çimdikledim.
"Teşekkür ederim gelmeye çalışacağım hocam." Dedim.
"Onur diyebilirsin ders bitti zaten. Bu arada babana belediye başkanlığında başarılar, başarıya gerek yok gerçi birinci olacak." Dedi ve tekrardan gülümsedi.
"Teşekkür ederim hocam, pardon Onur." Dedim ve birlikte kapıdan çıkarak vedalaştık.
Hoca bizden ayrılıp odasına gittiği zaman Kuzey hemen önüme geçip beni durdurdu.
Gözleriyle etrafa bakıp kimsenin olmadığını anlayınca: "Tişikkir idirim hicim, pirdin Onir." Dedi dalga geçerek.
"Ne var? Bunu da mı kıskandın?" Dedim gözlerinin içine bakarak.
"Hayır kıskanmadım ama bir kere daha sana bu kadar samimi davranırsa, onun o millete ders verirken kullandığı bütün eklem yerlerini kıracağım." Dedi, gayet ciddi bir şekilde.
Kahkaha attıktan sonra yürümeye devam ettim ve az önce söylediği şeyin sadece şaka olduğunu düşünmek istedim. Birlikte giyinme odasına gidip üzerimizi değiştirdikten sonra çantalarımızı alıp salondan ayrıldık. Valenin Kuzey'in arabasını getirmesini beklerken ikimizde bir şey söylemiyorduk.
"Yemeğe gidiyoruz." Dedi Kuzey sessizliği bozarak.
"Emredersiniz Kuzey hazretleri." Dedim bende az önceki söylediğine karşılık.
"İstersen hocanla git." Dedi.
"Of Kuzey kapatalım mı artık şu hoca ve ders mevzusunu." Dedim ve biraz durduktan sonra "Hem burada olduğumu kim söyledi sana?" Dedim birden.
"Burada ne kadar tanındığımı biliyorsun, resepsiyondaki kızdan öğrendim." Dedi sırıtarak.
Elimi kaldırdım ve: "Bir dakika sen o resepsiyondaki sarışın kızla telefonda mı konuştun? Yoksa onun sende telefonu mu var?" Dedim bu sefer onu deli etmek benim elimdeydi.
"Hayır yani salonu aradım, hem konumuz bu değil neden şimdi konumuz ben oldum?" Dedi şaşırmış bir şekilde toparlamaya çalışarak.
"Ya öyle demek ki Kuzey Bey, hayırlı işler." Dedim oynuyordum ama içten içe gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bir Evcilik Oyunu
Romance"Bazen bir erkek sana bütün kadınları unutturur." "Aşkın cinsiyeti yoktur." Yıllardır ailemin baskısıyla hiçbir şey yaşayamamış bir çocuk olarak sessiz hayatıma devam ediyordum ta ki başka bir şehre kaçana kadar. Evet, hayatım boyunca yapmak is...