Arka fonda müziğin sesini duyabiliyordum ama şuan düşündüğüm tek şey Kuzey'le dans ediyor olmamızdı. Parmaklarımın belinde dolaşması ve sağa sola gidip geldiğimizi görünce bitmesini istemediğim bir rüyadayım gibi hissettiriyordu. Ona kızgındım evet ama kafeye girer girmez sanki bütün kırgınlıklarımı, üzüntülerimi dışarıda bırakmış gibi hissediyordum. Şuan kocaman kafede sadece o ve ben varmışız da bütün dünya susmuş gibi izliyor gibiydi. Müzik bittikten sonra beni alıp İzmit'te ilk defa geldiğim ve oturduğum masaya götürdü. Koltuğumu çektikten sonra o da karşıma oturdu ve gözlerini bana dikti.
"Burada sana ilk defa o teklifi ettiğim zamanki gibi heyecanlıyım şuan. Gözlerinin içine baktığım zaman kendimi o kadar huzurlu hissediyorum ki sana bunu anlatacak kelimeleri bulamıyorum. O yüzden her zaman yaptığım gibi içimdekileri birden sana dökeceğim." Dedi ve masada duran elimi avuçları arasına aldı.
"Seni seviyorum Emir ve diğerlerinin ne düşündüğü umurumda değil." Dedi, ben seni seviyorum cümlesini duyduktan sonrasını hatırlamıyordum çünkü içime o kadar büyük bir mutluluk oturmuştu ki bu benim daha önce hissetmediğim kadar büyük bir mutluluktu.
"Bende seni seviyorum Kuzey Karacaoğlu." Dedim ve gülümsedim.
O anda üzerimize yağan konfetilerle ve alkışlarla daha da mutlu olarak gülümsemeye devam ettim. Evet onu seviyordum ve bu yaptığı sürprizden sonra ilk defa içimde tuttuğum iki kelimeyi ona karşı söylemiştim.
"Çok romantik değil mi ya?" Sima'nın sesini duyunca gözlerimi başımızda bekleyenlere doğru çevirdim.
Merve, Bartu, Sima ve adını bilmediğim iki kişi daha bize bakarak gülümsemeye devam ediyorlardı.
"Sen bu plana nasıl dahil oldun?" Dedim, Bartu'nun sırıtan yüzüne bakarak.
"Sana internet diye bir şeyin olduğunu bilmem kaçıncı kere söylüyorum Emir." Dedi ve omzumu sıvazlayarak yanımdaki sandalyeye oturdu.
"Bu sefer başardık sanırım!" Merve'den duyduğum çığlık karşısında içimden evet başardın diye geçirdim.
Daha sonra hepsi tek tek masada yerlerine oturdular, bense mutluluktan sarhoş olmuş gibiydim ve ellerim hâlâ Kuzey'in parmakları arasındaydı. Meğer Bartu, internetten Kuzey'e ulaşıp bir güzel saydırmış tabi bunun sonunda Kuzey'de Merve'yle böyle bir plan yapmaya karar vermişler. Kafeyi kapatıp benim okuldan çıkmamı beklemişler ve daha sonra BUM!
Kuzey, Emir'i evlenme teklifi ettiği yerde ona sevdiğini söyler.
"Şu iki gün nasıl aptal gibi hissediyordum açıklayamıyorum. Böyle bir şey yapmasanız bir daha Kuzey'i göremeyeceğimi falan düşünmüştüm." Dedim.
"Tabi ki böyle bir şey yapacaktık!" Dedi ismini bilmediğim çocuk elini Kuzey'in omzuna atarak.
"Tanıştırayım sana bahsettiğim çocukluk arkadaşlarımdan biri Gürkan ve diğeri de Merve'nin yanındaki Gökhan." Dedi eliyle Merve'nin yanındaki çocuğu göstererek.
Bende ikisine de bakıp gülümsedim, onlarında böyle bir şeye dahil olduklarını bilmek ister istemez beni mutlu etmişti. Çünkü çocukluk arkadaşlarının bir erkeğe aşık olduklarını bildikleri hâlde onun yanında olmaları beni duygulandırmıştı, tıpkı Bartu'nun benim yanımda olması gibi. Evet bu sefer mutluluk sarhoşu olmuştum ve şuan bu planı hazırlayan herkesi kucaklamak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bir Evcilik Oyunu
Romance"Bazen bir erkek sana bütün kadınları unutturur." "Aşkın cinsiyeti yoktur." Yıllardır ailemin baskısıyla hiçbir şey yaşayamamış bir çocuk olarak sessiz hayatıma devam ediyordum ta ki başka bir şehre kaçana kadar. Evet, hayatım boyunca yapmak is...