KOPSUN KIYAMET'bölüm 3"

18.3K 793 88
                                    

"Bölüm şarkısı TAN TAŞÇI'dan KALBİME GÖMÜYORUM"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bölüm şarkısı TAN TAŞÇI'dan KALBİME GÖMÜYORUM"

Cengiz in kalbini söküp avcumun içine alsaydım. Sıksaydım var gücümle, tırnaklarımı batırsaydım her yerine. Kanasaydı, birtek damla kan bile kalmayana kadar aksaydı kanı. O zaman beni anlar mıydı? Kalbimi nasıl yaraladığını, canımı nasıl acıttığını anlar mıydı?
-ben seni çok üzmüşüm.
-ben sana çok büyük kötülük yapmışım. Dermiydi?

-Demezdi.
O bana nasıl bir acı çektirdiğinin farkında bile değildi. Şimdi anlıyordum, biz çok farklıymışız.
Dünyalarımız aynıymış ama dünyaya bakış açımız farklıymış.
Kafalarımız aynı ama kafalarımızın içindeki beynimiz farklıymış. Onu asla affetmeyecektim. O beni karısıyla aynı sofraya oturtacak kadar ileri gitmişti. Şaşırmıyordum, kimbilir belkide daha ne kadar ileri gidecekti?

Sabah ın ilk ışıklarına kadar pencerenin önünde dışarıyı izliyordum. Sabah ezanı okunduktan sonra pencerenin önünden çekilip, çaresizce yatağın bir köşesine oturdum. Cengiz bütün gece gelmemişti. Gelmemesine seviniyordum ama bir yandan da nerde olduğunu merak ediyordum. Onu hala seviyordum ama elbet birgün unuturdum, değil mi? Gerekirse kalbime savaş bile açmaya hazırdım. Ne olursa olsun Cengiz i söküp atacaktım içimden.

Yatağımda cenin pozisyonunu alıp gözlerimi kapattım. Belki biraz uyku iyi gelebilirdi.

*
*
*

Kapının açılma sesiyle irkilip gözlerimi açtım. Endişeyle kapıya baktığımda karşımda görümcem Funda duruyordu. "Günaydın" deyip yanıma geldi. Yalandan gülümseyip ona oturmasını söyledim. Yatağın bir köşesine oturup mahçup bir şekilde yüzüme bakıyordu. Onu vicdan azabından kurtarmak için kendimi zorlayıp tekrardan gülümsedim. Onu suçlayamazdım. Cengiz herkese korku salmayı başardığı için o da mecburen bana yalan söylemişti. O yüzden Funda gibi ince ruhlu bir insanı suçlayıp üzmeye hakkım yoktu.

"Nasılsın yenge?" diye sordu. Mahcup olduğu sesinede yansıyordu.

Elimi Funda nın omuzuna koyup gözlerim dolmuş bir şekilde..
"İyi değilim." diye cevap verdim.

Funda gözlerini yatağın işlemelerine dikip, sustu. En azından "nasılsın?" diye sorabiliyordu bana, bunu sormak bile cesaret isterdi bu evde.

"Özür dilerim." dedi gözlerime bakmadan. Elimi çenesine koyup, başını yerden kaldırdım. Sürekli gözlerini benden kaçırıyordu. Abisinin işlediği suçun vicdan azabını o çekiyordu resmen.
"Özür dilemene gerek yok. Senin ne suçun varki?"

"Aslında ben sana söyleyecektim ama abim bana yalvardı..."

'Yalvardı' kelimesini duyduğumda, Funda nın gözlerine takılı kaldım. Sanki dünyanın en saçma cümlesini kurmuştu!

"Abimi yalvarırken düşünemiyorsun değil mi yenge? Ama ben gördüm, bana yalvardı. Seni nasıl sevdiğini anlattı bana ve sana anlatmamam için bana yalvardı. Ben onu hiç böyle görmemistim. O yüzden söyleyemedim." dedi ve yutkundu.

Kopsun KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin