KOPSUN KIYAMET"bölüm 19"

10.3K 508 35
                                    

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*

Yeni bir günün ilk ışıkları şehrin üzerine doğarken, bakışlarımı manzaradan ayırıp, daha güzel olan başka bir manzarayı izlemeye başladım.

Ona her baktığımda bağıra çağıra aşk şarkıları söyleyip, kendi eksenimde dönmek istiyordum. Sesim şarkı söylemeye pek müsait olmadığı için susuyordum çoğu zaman fakat içimde biryerlerde durmadan aşk şarkıları söyleyen bir ses vardı. Çoğu zaman slov ve bazen de hareketli...

Kerem yatakta uzanmış, yorganı kendine iyice sarmış ve derin bir uykudaydı.
Onunla yataklarımız ayrı olsa bile, ilk kez aynı odada uyuyorduk. Daha doğrusu Kerem uyuyor, ben ise onu izliyordum. Dün yarım yamalak içimden veda ettiğim yerdeydim yine. Ama arada bir fark vardı. Kendi evimde değil, Kerem'in evindeydim bu sefer.

Bu gün sıradan bir gün değildi bizim için. Bundan böyle hiçbir gün bizim için sıradan olmayacaktı. Ben Cengiz'in gözlerindeki kararlılığı çok net görmüştüm. O benden vazgeçmemişti ve vazgeçmeyecekti de. Yani işimiz asıl şimdi çok zordu.

Dün gece Kerem'le hiç konuşmamıştık. Merak ettiğim çok şey vardı ve bunların başında da Kerem'in beni nasıl bulduğu vardı. Kerem'in beni bulması büyük bir şans, hatta bir mucizeydide diyebilirdim. Beni nasıl bulduğunu deliler gibi merak ediyordum. Biran evvel uyansında, bana herşeyi anlatsın istiyordum.

Dün Cengiz'in gözü önünde, Kerem in bana uzattığı elini tutup onunla gitmiştim. Ve bu casaretime hala şaşırıyordum.
Bu hareketimin büyük bir bedeli olacak gibiydi. Cengiz benim başka erkeklerle tokalaşmama bile izin vermezken, ben Kerem'in elini tutmuştum. Bunu yaptığıma pişman değildim elbet ama Kerem için endişeleniyordum. Cengiz'in ona bir kötülük yapmasından çok korkuyordum.
İki inatçı ve iki gözükara insan benim için karşı karşıyaydılar ve bu gerçekten çok endişe vericiydi.

Cengiz dün gece "oğlum ölümden döndü." demişti. Bu benim kafamı çok kurcalıyordu. Onu merak ediyordum. İyi miydi? Başına ne gelmişti acaba? Biliyorum bu çok saçmaydı ama ben bunda kendimi suçluyordum.
Tabi birde Cengiz hala Urfa'daydı, muhtemelen, serbest bırakıldığı gibi de soluğu burda alacaktır diye düşünüyorum. O gelir gelmezde burda olay çıkaracak ve herkes benim evli olduğumu öğrenecektir.
Kerem bu konuda ne kadar rahatsa, bende tam tersi çok endişeliydim. Bütün komşular gerçeği öğrendiğinde, onların yüzüne nasıl bakacaktım bilmiyorum?

"Ne düşünüyorsun?" diyen Kerem e baktığımda uykusundan uyanmış, dikkatlice beni izliyordu. Gülümseyip, oturduğum yerden kalkıp onun yatağının bir köşesine oturdum.

"Beni nasıl bulduğunu anlatmadın. Bütün gece meraktan uyuyamadım."

Kerem esnedikten sonra yatağın kenarına kayıp, bana yer açtı.

"Uzansana."

Kerem in yanına uzanıp, aynı yastığa baş koydum. O benim yüzüme bakıyor, bende onun yüzüne bakıyordum. Biz böyle iyidik, güzeldik. Ben çok mu şey istiyordum acaba? Sadece Cengiz den boşanıp, Kerem le yaşamak istiyordum. Her sabah onunla uyanmak, korkmadan elini tutmak istiyordum. Cengiz in biranda çıkıp herşeyi mahfedecekmiş korkusuyla yaşamak istemiyordum. Kısacası ben bu sefer mutluluğumun elimden alınmasını istemiyordum.

Kopsun KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin