KOPSUN KIYAMET"Bölüm 33"

7.1K 399 20
                                    

"Bölüm şarkısı YALIN'dan BİR BAHAR AKŞAMI⬆"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bölüm şarkısı YALIN'dan BİR BAHAR AKŞAMI⬆"

*
...

"Elçin sana aç dedim kapıyı.."

Cengiz'in emir veren tondaki sesi yükseldiğinde, derin bir iç çektim. Bu akşam ne olursa olsun bu iş bitecekti. Ben bu akşam Kerem'e kavuşacaktım.

Elim kalbimde, kulağım kapıda beklerken kapının ardından bir ses daha işittim.

"Abi geliyorlar."

Osman'ın sesini duyduğumda, gözlerim sevinçten parladı.

"İnşAllah Kerem'de geliyordur" diye fısıldadım kendi kendime. Onu o kadar çok özlemiştim ki, bir dakikalık sabrım bile kalmamıştı. Umarım bu sefer sevincim kursağımda kalmazdı.

"Elçin, sakın aklından geçenleri yapmaya kalkma. Eğer gidersen çok ama çok kötü olur. Bilmiş ol."

Cengiz aklımdan geçenleri duyamıyordu ama tabikide tahmin edebiliyordu. Şu saatten sonra beni tehdit etmesi umrumda bile değildi.

Cengiz ve Osman fısıltı şeklinde konuşurken,  onları duyabilmek için kulağımı kapıya dayadım. Birşeyler konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını anlayamıyordum. Kısa bir süre sonra sesleri tekrardan yükseldi.

"Yine mi siz? Ama evimizi iyice yol geçen hanına çevirdiniz komserim."

Osman'ın sesinden de anlaşıldığı üzere, polisler nihayet içeri girmişlerdi.

Kısa bir sessizlikten sonra iyice yaklaştıklarını tahmin ettiğim ayak sesleri, durmuştu. Büyük ihtimalle şu anda tamda yaslandığım kapının diğer tarafında duruyorlardı. Kalbim heycanla atarken, onun sesini duyabilmek için sabırsızlıkla bekliyordum. O anlarda nefes almıyordum ve düşünmeyi bile bırakmıştım.

"Cengiz Sancar: nihayet seni evde bulabildik. Şimdi söyle bakalım Elçin nerde?"

Kulaklarıma dolan ses, bana baharı getirmişti sanki. Evet evet bu ses onun sesiydi...
Günlerdir hasretiyle yanıp kavrulduğum Kerem'in sesiydi..

Onun sesi karanlığın içindeki, aydınlık gibiydi.
Onun sesi kışın ağır soğuğunda, yüzünü gösteren güneşti.
Onun sesi ölmek üzere olan şu kalbime, can veren nefesti. Umuttu, aşktı, herşeydi.
Onun sesini yeniden duymuştum ya, ölsemde gam yemem...
Gözlerim yine yaşarmıştı ama bu sefer acıdan değildi gözyaşlarım, mutluluktandı. Şunu çok iyi anlıyordum ki; onun uğruna acı çekmek bile kutsaldı. Öyle olmasaydı eğer, sesini duymamla birlikte bütün acılarım uçup gitmezdi.

"Karımı neden aradığınızı öğrenebilir miyim acaba?"

Cengiz'in sesini duyduğumda, bütün tüylerim diken diken olmuştu. Bana "karım" dediğinde, çıldırmak istiyordum. Öyle bir his kaplıyordu ki içimi, üstümdeki kıyafetleri ellerimle parçalamak istiyordum.

Kopsun KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin