(Bölüm sarkısı TAN TAŞÇI' dan GEÇER⬆)
*Bugün Mardin'den gidiyordum ve tuhaf bir şekilde, bundan aylar öncesini birbir hatırlıyordum. En çok canımı acıtan ve beni utandıran şey; Kerem'e söylediğim yalanlardı şüphesiz. Cengiz evli olduğunu benden nasıl sakladıysa, bende evli olduğumu Kerem'den öyle saklamıştım maalesef. Hayatın kanunlarından biriydi bu. "Sana yapılanı, sende başkasına yaparsın." Evet aynısını bende ona yapmıştım ve bu yaptığımdan hala çok pişmanlık duyuyordum. Yinede söylediğim yalanlara rağmen beni bırakmamıştı Kerem. Yaptığım onca şeye rağmen hala benim yanımda duruyordu. O kadar çok seviyordu ki beni, gözlerini bile kırpmadan ölüme atlayabirdi. O yüzden çok korkuyordum. Benim yüzümden onun başına birşey gelecek diye deli oluyordum. Keşke bu kadar gözükara olmasaydı.
Evet, tarih kokan bu şehre veda ediyordum bugün.
Hayatımın en kötü günlerini bu şehirde yaşamıştım ben. Çoğu insanın kaldıramayacağı kadar ağır yükler taşımış, boyumdan büyük işlere kalkışmıştım. Ve asla da pişman değildim. Yine olsa yine kaçardım bu şehirden. Yine olsa, yine severdim Kerem'i. Cengiz'i de, ona ait herşeyi de burda bırakıp, birdaha gelmemek üzere terk ediyordum bu şehri. Hazır sularda durulmuşken, sağ salim binmek istiyordum o uçağa.İki günde Osman'da, Cengiz'de serbest kalmışlardı maalesef. Buna canım çok sıkılsada kanunlar karşısında yapacak birşey yoktu. Ama beni asıl şaşırtan detay; polisi arayıp Cengiz'i ihbar eden kişiydi. Kerem'in dediğine göre polis iki kez zaten evde arama yapmıştı. Bir ihbar olmadan tekrardan eve gelmeleri mümkün değilmiş. Ama neyseki Cengiz'in annesi Melike hanım ilk kez iyi birşey yapmıştı. Polisi aramış ve isimsiz bir ihbarda bulunmuştu. Böylelikle Kerem'in eve gelip, beni bulmasına sebep olmuştu. Onun sayesinde şimdi Kerem'in yanındaydım. Ona bir teşekkür borçluydum. Tabi onun ihbar etmesinin sebebi beni kurtarmak değildi biliyorum. Onun niyeti Cengiz'i benden kurtarmaktı. Niyeti her ne olursa olsun, sonuç olarak ben Cengiz'in elinden kurtulmuştum. Önemli olan buydu.
Yinede korkum devam ediyordu. Heran Cengiz karşımıza çıkacak diye ödüm patlıyordu. Bu korkumu Kerem'e yansıtmamaya çalışıyordum. O bu kadar mutluyken, onun huzurunu kaçırmak istemiyordum.
Küçük kapalı bir mekanda birlikte kahvaltı yaptıktan sonra kalkıp Kerem'in kiraladığı otomobile bindik. Henüz yola çıkmamıza baya bir zaman vardı, o yüzden Kerem'in isteği üzerine biraz gezmeye karar verdik. Kerem otomobili kullanırken, bende derin düşüncelerimle camdan dışarıyı izliyordum.
En geç saat 23 te İstanbul'a varmış olacaktık ve tabikide bizi havalanında Kerem'in babası bekliyor olacaktı. Onlarla yüzleşecek olmam tüylerimi ürpertiyordu. Evli olduğumu biliyorlardı ve ben onların yüzüne nasıl bakacaktım bilmiyorum? Evet evli olduğumu onlardan saklamamı Kerem istemişti ama ben yinede kendimi suçlu hissediyordum. Keşke her şeyi en başından anlatmış olsaydık. En azından şimdi böyle kıvranmıyor olurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kopsun KIYAMET
RomanceHayatımın en büyük şokunu evliliğimin ikinci gününde yaşadım.! Evlendiğim adamın evli ve ikide çocuğu olduğunu öğrendiğimde, dünyam başıma yıkılmıştı. Birbuçuk yıl gibi uzun bir ilişkiden sonra muhteşem bir düğünle dünya evine girdigimi düşünürken...