KOPSUN KIYAMET"bölüm 37"

6.2K 387 30
                                    

"Bölüm şarkısı RAVİ İNCİGÖZ'den İKİ KALP"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bölüm şarkısı RAVİ İNCİGÖZ'den İKİ KALP"

*

...

Gözlerimi korkuyla salonun kapısına dikmiş öylece bakıyordum. Her geçen saniye kalbimin hızı dahada artıyor ve avuçlarımın içi giderek terliyordu.
Çaresizdim, kaçacak bir yerim yoktu. Fırtınanın ayak seslerini duyabiliyordum artık, fırtına yine ve yeniden kopmak üzereydi.

"Çek lan elini."

Kulağıma dolan ses şu anda görmek ve sesini dahi duymak istemediğim kişiye aitti. Mardin'de yaşadıklarımı hala unutmamışken, bu karşılaşma çok kötü olmuştu. Şimdi gelip birkaç sözle burayı darmadağan edecekti. Zaten pamuk ipliğiyle bağlı olan bağlarımızı, iki sözüyle koparıp gidecekti. Ve ben buna hiç hazır değildim.

Kerem'le aynı anda yüzümüzü salonun girişine çevirdik.
Kara gözleriyle aynı renkte olan kıyafetleriyle başımın belası Cengiz tamda orda duruyordu. Gözleri tıpkı bir baykuşun gözleri kadar keskin, ürkütücü ve korkutucuydu.
Aramızda az bir mesafe vardı ve o da tıpkı bizim ona baktığımız gibi, öfkeyle bakıyordu. Öyle bakıyordu ki, aklından geçenleri tahmin etmek dahi imkansızdı.

"Sende kimsin? Ne cesaretle evime eşkıya gibi girebiliyorsun?"

Oğuzhan abi beyefendiliğini koruyarak, Cengiz'e çıkışmıştı. Oğuzhan abinin sesiyle birlikte salondaki herkes kalkıp yanımızda durmuştu. Cengiz'i engelleyemeyen erkek çalışan geri çekildiğinde, Cengiz tamamen salona girmişti ve Oğuzhan abinin sözlerini kaale bile almadan ilerlemişti. Utancımdan yüzüm alev almış, Cengiz'in öfkeli bakışlarından korkmaya başlamıştım.

Oğuzhan abi Cengiz'e doğru adım atınca, Kerem hızla yürüyüp babasının önüne geçti ve Cengiz'in karşısına dikildi. Kavga çıkmasın diye bende hemen harekete geçip, Kerem'in yanında durdum. Cengiz bir bana, bir de Kerem'e bakmaya başladı.

"Senin burda ne işin var?" diye sordu Kerem dişlerinin arasından konuşarak.
Cengiz rahatını bozmayıp, Kerem'e doğru bir adım atarak, tabiri caizse Kerem'in burnuna girdi.

"Karımı almaya geldim." diye konuştu Cengiz sadece benim ve Kerem'in duyabildiği bir sesle.
Kerem'in boynundaki damarların belirginleştiğini ve elini yumruk yaptığını gördüm.Saniyeler sonra da öfkesine hakim olamayıp, Cengiz'in yakasına yapıştı.
Kerem'in bu hareketiyle, Cengiz"in yüzü acıyla buruşmuştu ama yinede sesini çıkarmadı.
Hemen devreye girip Kerem'in kolunu tuttum ve yalvarırcasına fısıldadım.

"Kerem lütfen, o yaralı..."

Kerem gözlerime baktıktan sonra bozulmuş bir şekilde derin bir nefes aldı. Ardından Cengiz'in yakasını tutan ellerini hızla bıraktı. Cengiz'in sarsılmasıyla birlikte yüzü yine acıyla buruşmuştu.
Biliyorum ona acımamalıydım, hatta onun acı çekmesi beni mutlu etmeliydi ama onu ben yaralamıştım, o yüzden ister istemez kendimi suçlu hissediyordum.

Kopsun KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin