KOPSUN KIYAMET"bölüm 13"

12.3K 569 61
                                    

(BÖLÜM ŞARKISI MURAT KEKİLİ DEN "BU AKŞAM ÖLÜRÜM"⬆)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(BÖLÜM ŞARKISI MURAT KEKİLİ DEN "BU AKŞAM ÖLÜRÜM"⬆)

En büyük hikayeler "herşey bitti" dediğimiz anda başlarmış.
Sabahın köründe beni pencerenin önüne diken şey, yeni hikayemin başlangıcıydı belkide. Günler birbirlerini kovalarken, yeni yeni şeyler hissetmeye başlıyordum ve bu hislerim kesinlikle karşılıklıydı.

Bir daha iyileşemem demiştim ya, iyileşmiştim.
Cengiz i unutamam demiştim, unutmuştum.
Bir daha sevemem demiştim, galiba seviyordum.
Yani "olmaz" dediğim ne varsa hepsi olmuştu. Sırada her şeyi Kerem e anlatmak vardı.

Mevsimlerden sonbahardı. Nasılki yapraklar sararıp bir bir dökülüyorlardı dallarından, benimde acılarım öyle dökülüyordu. O kurayan kalbimi yeniden yeşertmişti. O karanlığın içindeki ruhumu aydınlığa çıkarmıştı ve ben bu yalana devam edersem, Cengiz in beni ittiği karanlığa bende Kerem i itmiş olacaktım. Buna hakkım yoktu. Bu kötülüğü ona yapamazdım.

Kerem in bana karşı birşeyler hissettiği aşikardı. Yalnız hislerini bana söylemiyordu. Belkide bana zaman veriyordu, aklımın karışık olduğunu o da hissediyordu. Evet aklım çok karışıktı. Yeni bir aşk hesapta yoktu, zaten aşk hep aniden gelmez miydi?

Bugün ona her şeyi anlatıp üzerimdeki bu yükten kurtulmayı planlıyordum. Kerem herşeyi öğrendiğinde hala yanımda olur muydu bilmiyorum?
Cengiz bana yalan söylediği için ben onun yanında durmamıştım, Kerem de benim yanımda durmazsa eğer bunu anlayışla karşılarım. Yalnız içimden bir his Kerem in yanımda olacağını söylüyordu, yanılıyorda olabilirdim. Benim ona çok ihtiyacım vardı. Yine de onu kaybetmeyi göze alıp herşeyi anlatmaya hazırdım.

Dünden beri Kerem eve gelmemişti, onu çok merak ediyordum. O bir polisti ve heran yanımda olamazdı. Onu aramak istiyordum ama buna cesaret edemiyordum. Hangi sıfatla arayacağımı bilmiyordum. Bunu kendime itiraf ettirmek çok zor olmuştu ama ben onu gerçekten çok seviyordum.

Daha önce mermi hızında girmişti kalbime aşk ve derin bir yara bırakarak çıkmıştı.
Bu sefer ise usul usul girdi kalbime aşk ve en derin yaralarımı bile kapattı.
Bu bana verilmiş ikinci bir şanstı. Rabbimden tek dileğim bu şansın avuçlarımın içinden ucup gitmemesiydi.

Gözüm yollarda, pencereden dışarıyı izliyordum. Apartmanın önüne yanaşan beyaz bir otomobili görmemle, kalbim hızlanmaya başlamıştı. Nihayet Kerem gelmişti.

Pencereden dışarıyı izlemeyi bırakıp, bu sefer kapı deliğine koştum. Kararlıydım, bu işi bugün bitirmek istiyordum. Ellerim ve dizlerim titreyerek kapı deliğinden dışarıyı izlemeye başladım. Kerem görüş açıma girer girmez, kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Kerem dönüp bana bakmaya başladı.

"Hayat beni ödüllendiriyor.."

Kerem in ağzından çıkan cümleyi tam anlamadım.

"Nasıl?"

Kopsun KIYAMET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin