HİS 2 BÖLÜM~22

4.3K 464 80
                                    

Lütfen oy ve yorum bırakmayı unutmayın. 🖤

🔥

Ne ara sarhoş olduğunu bilmediğim zihnim, taze çekilmiş acı kahve kokusunun ağında çırpınıyordu. Ona duyduğum özlem etten kemiğe dönüşse hiç şüphesiz bana benzerdi.
Bunu bilmeden konuşuyordu.

Başımı hafifçe eğip dudaklarıma temas eden saçlarından öptüm. Tıpkı mizacı gibi sert ve asiydi.

"Hiç gelmedin," diye konuştum kırık bir sesle. "Bir kere bile gelmedin."

Başını usul usul oradan kaldırdığında, harelerinde gezinen ifadesizlik parçalara ayrılıyordu. Bana dokunurken bir kez daha duvarlarını soyunuyordu Ateş.

"Gelmedim değil, gelemedim. Ayrıca hiç gelmediğimi nerden çıkarıyorsun?"

Dudaklarımın bir yarısı kıvrıldı. "Uyurken geldiğini bilemem."

"Hissedersin. Yeterli değil mi?"

Sözlerindeki ciddiyetin altında yatan oyunu elini açık tutarak oynuyordu.
"Benim içim yeterli ama..." İşaret ve orta parmağımla her iki gözümü gösterdim. "Onlar için değil. Konu sen olunca biraz fazla doyumsuzlar."

Geceye saldığı erkeksi kahkahası ona duyduğum hasretin üzerine benzin döküp çakmağı çaktı. Tutuşan içimdi. Tutuşan ona sunduğum benliğimdi.

"Doyumsuzluktan bahseden sen misin?" Belimi tek hamleyle kavrayarak beni yere indirdi ve bedenimi bedenine bastırdı. "Nasıl bir doyumsuzluk yaşadığımı tahmin dahi edemezsin."

Puslanan görüntü zaman zaman silik bir hal alıyordu. Birisi kafama balyoz indirmişti sanki, bu zonklamanın başka bir açıklaması olamazdı. Damağımda ekşimsi, berbat bir tat vardı. Ara ara midemdeki safranın tadı genzime geliyor ve kusmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Bana ne?" dedim omuz silkerek. Bunu yaptığıma inanamıyorum ama büzülen dudaklar da bana aitti. "Sonuç olarak gelmedin."

Burnunu burnuma sürterken, benim aksime onun keyifli hali sinirlerimi bozuyordu. Yahu az önce sinirli değil miydi bu adam!

"Aslında böyle davranan kadınlardan nefret ederim," diye itiraf ettiğinde gözlerim kocaman açıldı. "Ama senin üzerinde, bilhassa dudaklarında fena durmadı gibi."

Elimi yumruk yapmaya çalıştım ama uyuşan parmak uçlarım buna müsaade etmedi. Ben de avucumu kocaman açarak omzuna tüm gücümle geçirdim. Tepki vermedi.
Eminim hissetmemiştir!

"Yaa seni taştan mı yaptılar be adam!" Kaşlarımı düşürüp biraz geri çekildim ve yüzünü net olarak görmeye çalıştım. Belimden tutuyor olmasa serileceğim yer arkamdaki koca kayaydı!

"Taştan mı? Denemek ister misin?" İşaret parmağıyla göğsünün orta yerini gösterdi ve zaten açık olan iki düğmesine bir ilmek daha çözerek üçüncüsünü ekledi. "Emin olmak için dişlerini kullanabilirsin. Tecrübeli olduğunu hatırlıyorum."

Saatte bilmem kaç kilometreyle dönen başımı o an toprağa gömmek istedim. Gerçekten istedim. Beni bu halde bile utandırmayı nasıl başarıyordu! Ah, bu kesinlikle ona özel bir şeydi.

"Her şeyi hatırlamanı istiyordum ya, keşke bazı şeyler eksik kalsaymış. Bence hiç de fena olmaz-" Cümlemi yarıda kesen sesli bir hıçkırığı dudaklarımdan salıverdiğimde bir kez daha gülümsediğine şahit oldum. "Ne gülüyorsun be! Sanki kendi isteğimle böyle olmuşum gibi."
Elimi belime koyup ona tehditkâr bakışlar atmaya çalıştım. "Suratsız deve! İfadesiz buzlar kralı! Gıcık herif!" Sinirlenmedi!

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin