HİS 2 BÖLÜM~ 17

87.5K 5.4K 2.6K
                                    


Önemli!

İkinci kitabın elimdeki son bölümüydü. Buradan sonrası Wattpad'de hiç yayınlanmadı. Bu yüzden kitap formatındaki pdf halini düzenleyip atacağım ancak bölümler bilgisayarımda ve ben tatildeyim. Döner dönmez halledeceğim ve yine her gün ya da gün aşırı bölümler atmaya devam edeceğim.

Bu bölüm yazdığım en uzun bölümlerden. Kıymetli oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Beyonce~ Crazy ın love

🔥

Yelkovanın kıyısında yürüyen yalın ayaklar saniyelerin üzerinde tepinmeyi arzuluyordu. Akrebi ateşe vererek, dakikaları yağlı urgan ipinin ucunda sallandırmak istiyordu.

Korkunun ruhumla ettiği raks zaman ilerledikçe daha kıvrak bir hal alırken, hiç bir kelam teskin etmiyordu zihnimin içinde at koşturan düşünceleri. Hududa takılı kalan ihtimaller karanlık parmaklarını canıma saplayıp çekiştiriyordu. İçimde kendim için yükselmeyen endişelerim, onun için beni yiyip bitiriyordu.

İçim içimi tüketiyordu.

Salonun çeşitli yerlerine dağılan bizlerin gözlerine sinen endişenin aksine, onun mavilerinde kafayı yedirtecek bir sakinlik hakimdi. Oturduğu tekli koltuktan uzattığı uzun bacaklarını ahşap masanın üzerinde birbiri üstüne atmış, sukünet içinde şömineyi izliyordu.

Ben hiç bir yere sığamazken, onun sergilediği rahatlık çileden çıkarıyordu. Ayağımla yerde tuttuğum ritime bir son vererek aceleci adımlarla yanına ilerledim. Başında dikildiğimi bile fark etmemişti ya da fark etmek istememişti. Bilmiyorum.

"Şu tepkisizliğine bir son verir misin artık? Saat gece yarısını bulmak üzere ve senin kılın kıpırdamıyor!"

Cevap vermedi.

Bakışları bile milim yer değiştirmedi.

"Beni duyuyor musun?" Sesimi yükseltmemin işe yaranaması beni ciddi anlamda öfkelendirmişti. Öyle ki, ağabeyimin üzerimde olan bakışlarını dahi hiçe sayarak beni duymayan adama bağırmaya devam ettim.

"Bana cevap ver. Yaptığın saçmalık, benim yerime cezayı üstlenmiş olman kelimenin tam manasıyla saçmalık!"

Elini arkaya alıp ense köküne uzanan siyah tutamlarına dokundu. "Başımı ağrıtıyorsun."

Ne yani! Bana tek verebildiği yanıt bu muydu!

"Ateş! Bak, bu çok sa-"

"Neden susmayı denemiyorsun?" derken kımıldayan sadece dudaklarıydı, sadece dudakları.

Avucumu alnıma kapatıp öfkemin dinmesini bekledim. Kaale almamak kesinlikle en iyi yaptığı şeylerden birisiydi !

"Hala vaktimiz var. Dinle, Sezgin'in önerdiği yol en doğru olan. Kaçmalısın, bir an önce bu evden uzaklaşmalısın."

Masadan indirdiği ayaklarını yere bastığı sırada vereceği cevabın değişmeyeceğini içten içe biliyordum.

"Oradan bakınca korkak bir adama mı benziyorum? Tekrar etmeyin, kaçmayacağım."

"Bunun korkaklıkla ne alakası var? Ne ceza alacağını bile bilmiyoruz, sense burada oturup zamanın dolmasını bekliyorsun."

Ayağa kalkarken gözünüzü ucu bile değmemişti üzerime. Yanımdan geçip gittiğinde ona bağırıp çağırmamak , ağzıma geleni saymamak için zor tutuyordum kendimi.

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin