HİS 2 BÖLÜM~10

62.4K 4.9K 1.5K
                                    

Camel- Stationary Traveler
🔥

Mağlubiyet zehirli kancasını omurgama saplarken, korkunun sinsice kıvrıldı dudakları...

Almaya kalktığım son nefes ilmek ilmek boğazımda düğümlendi ve zaferin tehlikeli tohumlarını donuk gözlerine yerleştirdi muhafız. Avucumda asılı kalan çadır örtüsünün ardında kalan adam kurtarıcım olabilirdi kuşkusuz. Lakin aheste aheste örtüden uzaklaşan parmaklarım, yakalandığım kapanda beni tek başıma bırakma yanlısıydı. Koca parmakları hızla belindeki kılıcına giderken, belirgin bir mavilikte olan kapüşonunun altından olduğum yere çivilenmeme sebep olacak nitelikte bir bakış attı. Şimdi ne olacaktı!

"Sen!" dedi baritonu gölgede bırakacak kadar kaba olan sesiyle "Bu saatte dışarıda ne arıyorsun?"

Gayri ihtiyari gözlerim yanı başında olduğum çadıra gittiğinde, içten içe onun muhafızı duymamış olmasını diledim.

"Sadece, biraz hava almak istemiştim."

Tek nefeste söylediğim yalanın ardından yüzüme inanmayan gözlerle baktı. Aslında gözlerini tam olarak göremiyordum. Yine de karanlık ne kadar ürkünç olduğumu gizlemek konusunda başarısızdı.

"Hava almak istedin" bir tekrardan ziyade, cevabı soran kişi tarafından bilinen bir soru gibiydi.

Sözlerimi tasdiklercesine başımı sallayarak "evet" dedim. "Yalnızca biraz hava almak istemiştim"

Bana attığı sert adımla birlikte ben de bir adım geriye giderken, kalbim korktuğum için değil de, Ateş'in sesleri duyarak çadırdan çıkabileceği ihtimaliyle hızlanmaya başladı.

"Sen kimi kandırıyorsun küçük sürtük, karşında kim var sanıyorsun!"

Sözlerini henüz bitirmişti ki aniden sol tarafımızda bir hareketlenme oldu ve daha ne olduğunu anlayamadan aldığı kafa darbesiyle yere yığılıverdi muhafız. Elimi ağzıma kapatırken, yerde kıvranan muhafıza sıktığı yumrukları eşliğinde öldürücü bakışlar atan Ateş'e baktım.

"Ona ne demiştin, tekrar et." işaret parmağı beni hedef alırken fazlasıyla öfkeli olduğunu fark ettim. Eğer şu an elinde bir bıçak olsaydı o adamı parçalara ayırabilirdi.

"Tekrar et dedim!" adamın üzerine meyletmek üzereyken hızla koluna yapıştım ve "yapma" diyerek engel olmaya çalıştım cılız bir sesle.  Mavileri önce koluna yapışan parmaklarıma düştü, ardından ağır ağır endişenin hüküm sürdüğü yüzüme tırmandı.

Kapüşondan sıyrılan saçlarıma baktıkça stabil kalan öfkeli ifadesi gözlerimi bulduğunda yumuşadı sanki. Şaçlarıma baktığında kimi hatırladığını biliyordum. Bunu bilmek canımı yakıyordu ancak gözlerime baktığında sadece beni gördüğünü biliyordum. Bilmekten öte, hissediyordum.

Tekrar ettim. "Yapma"

Bu bize zaman kaybettirdi.

"Siz bittiniz!"

Muhafız hızla ayağa kalktığında aralanan kanlı dudakları diğer tüm muhafızları başımıza üşüştürerek sonumuz olacaktı. Ellerimin altındaki güçlü koldan destek alırcasına sıkarken "Hayır! Yapma!" diye itiraz ettim. "Sakın bunu yapma!"

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin