HİS 2 BÖLÜM~ 14

63K 5.4K 1.3K
                                    

Merhaba canımın içleri,

Yorum ve oyları ihmal etmeyelim lütfen.

Evenescence~ Anywhere

🔥

Parmak uçlarında taşıdığı buzdan kristaller ruhumu üşütürken, nefesinin soğuk buğusuna sığındım.

Nefesi, nefesimdi...

Kara suların yuttuğu bedenimde dolanan elleri bir yanımı tutsak kılarken, öte yandan dokunuşları benliğimi özgürlüğe fırlatıyordu. Kudretli varlığının sarkacında dalgalanan takatim, bana dokunduğu her an yokoluşu meylediyordu.

Belimi saran kemikli parmakları beni kendisine bastırmaya devam ettiğinde avucumun altındaki kolunu istemsizce sıktım. Kopçamın hemen altında gezinen diğer eli nabzımı tekmeliyordu. Kalp atışlarım arşa çıkıyordu. Dudaklarının arasına hapsettiği üst dudağımı usulca öperken, bacaklarına dolanan bacaklarım tek beden olmamıza sebep oldu. Genzime uzanan ve orayı yakan büyüleyici tadıyla birlikte kendime engel olmadım. Alt dudağını özlemle kavrayarak öpmeye başladığımda bedeninin kasıldığını hissettim. Duraksayan busesi dudaklarımda kalakaldı, bedenimi hızla yüksek çekti. Bu yaptığıyla birlikte bacaklarım belini sararken, kollarım düşmemek için bir çıkış ararcasına boynuna dolandı.

Şimdi ben ondan yüksekteydim.

Ayrılan dudaklarımızın arasında sadece milimler vardı. Nefes nefese inip kalkan göğsüm gözlerinin önünde hareketlenirken yavaşça açılan gözleri bir süre orayı izledi. Göğsümün içinde kelebekler parçalanıyordu ve sanki izlediği göğsüm değildi. Kelebeklerin ölümüne şahitlik ediyordu.

Başını ağır ağır yukarı kaldırdı. Parlayan ıslak saçları gözlerimin önünden arkaya kayarken, tutkuyla kısılan mavileri gözlerime tutundu. Renkleri seçemeyeceğim kadar karanlıktı ancak tam da şu an gözlerinin geceyle yarıştığını biliyordum.

"Ciğerlerimde uzun zamandır garip bir susuzluk vardı." diye konuştu fısıltı halinde. Sözlerinin hedefi ben değildim, daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. "Ne yaparsam yapayım tatmin olamadığım garip bir yetersizlikle boğuşuyordum."

Hüzne bürünen gözlerle ona bakarken, elleri ensemi buldu ve enseme yapışan turuncu tutamları avuçlayarak beni kendine çekti. Bir kez daha dudaklarıma çarpan dudakları bu kez hırçındı. Günlerce aç kalmış yırtıcı bir hayvan gibi dudaklarımı öperken, tenime sürtünen sakalları canımı yakıyordu. Buna rağmen ona engel olmak için en ufak bir istek yoktu içimde. Tadı, kokusu ve nefesi, mübremdi.

"Benim gibi bir adamı tatmine ulaştıracak şeyin senin nefesinde saklı olması..." ensemden boynuma kayan parmakları, orayı şefkatle okşadı. "İnanılır gibi değil."

Boynuna sarılı olan kollarımı sıkarak çerçevemizi daralttım ve yukarıdan alnımı alnıma bıraktım. "O halde inanma." Gülümseyerek burnumu burnuna sürttüm."Sadece hisset."

"Hissetmek" diye tekrar ettiğinde, karakteristik sesi harf harf geceye döküldü. "Seninle eş anlamlı"

Duru bir rüyanın en en ücra köşelerine kilitlenmiş gibiydim. Sıcaklığımı saran buz gibi suyu bile hissedemiyordum. Alnımızı birbirinden ayırdığında burnunu iki göğsümün arasına götürdü. İstemsizce başımı geriye atarak belini bacaklarımın arasında sıkıştırdım. Dudaklarının tenime çarpması içimde keskin zelzelelere sebep olurken, göz kapaklarım ağırlaştı.

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin