HİS 2 BÖLÜM~12

65.7K 5.2K 2.6K
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen 💐

Evenescence~ İmperfection

🔥

Soğuk dudaklarının orta yerinde kıvrılıp uyuyan küçük bir kız çocuğu vardı. Belleğine sığdıramadıklarını, dudaklarında saklamıştı.

Mora çalan kalın dudaklarına gizlenmiş hayali varlığını görebiliyordum.

Söylediği son kelimeyle yerinden fırlayan o kız, yaktığı sevinç meşalelerini oradan oraya savururken, parmaklarım isyan bayrağını çekti ve hızla tabanlarımın üzerine bıraktım bedenimi. Bununla birlikte aramıza giren mesafeye inat elleri hala bendeydi. Geceye kafa tutan koyu mavileri ise ıslak kirpiklerimin altından ona bakan gözlerimde bir şeyler arıyordu.

Bir yandan beni ilk kez görüyormuş gibi bakıyordu, öte yandan tüm varlığını beni izleyerek geçirmiş gibi...

"Tadını tanıyorum" diye fısıldadı. Karakteristik sesi kelimelerini kırbaçlıyordu.

"Tanıyorsun"

Baş parmağı yanağımdan kayarak usulca alt dudağıma yöneldiğinde, teninin soğuk yüzeyi cehennemin en keskin ateşinde yanan dudaklarıma buz timsali kırağıları savurdu.

"Tadın..." iki parmağıyla çenemden kavradığında kalp atışlarımı hissedemiyordum. Hissedebildiğim tek şey titreyen dizlerimdi.

"Tadın defalarca damağıma yayılmış gibi."

Gülümsemeye çalıştım. "Çoğu kez..."

Kara dikenleri andıran kirpiklerinin arasından parlayan gözleri, mümkünmüş gibi biraz daha koyulaştı.

"Sana defalarca böyle hitap ettim, değil mi?"

"Defalarca..." diye tekrar ettiğim sırada gök yarılırcasına kükredi.

Yağmur hızlandı. Ölü şehrin kötü ruhları katranı üzerimize boca ediyordu.

Aniden havaya kalkan başı göğün bir kez daha kuvvetlice kükremesiyle aşağı indi. Ancak bu kez bana değil de, kapısı açık olan eve ve bir kaç metre ileri saf tutan muhafızlara kaydı.

"İçeri girelim, hava iyice bozacak." bir eli bedenimden ayrıldığında diğeri bel boşluğuma kaydı ve beni eve yönelen adımlarına uydurdu.

Birlikte eve girdiğimizde eliyle şöminenin yanına geçmemi işaret etti. Başımı belli belirsiz sallayıp dediğini yaptım. Saçlarımdan yerlere damlayan su damlacıklarını ayaklarımın altında ezerek şöminenin yanına çöktüm. Koridora yönelen varlığı karanlıkta kaybolurken, yanıma dönmeme ihtimali içimi kemirmeye başlamıştı. Ellerimi sırılsıklam olmuş kazağımın eteklerine götürdüğüm sırada tüm bedenimde aynı ürpertiyi hissettim. Sanki çırılçıplaktım ve birisi üzerime bir kova buzlu su döktükten sonra kuvvetli nefesiyle üflüyordu. Hissettiğim tam olarak buydu. Bana neler olduğunu bilmiyordum. Tahmin bile edemiyordum. Tüm bu olanları, hala bir yerlerde can çekişiyor olduğum gerçeğiyle bağdaştıramamak düşüncelerimi yoruyordu.

"Islak kıyafetlerinden memnunsun sanırım"

Omzumun üzerinden yanımda biten adımlarına döndüm. "Hı?"

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin