HİS 2 BÖLÜM 16

63K 4.8K 1.8K
                                    

Metallica - Nothing else matter lyrics

Bu bölüm de çoook uzun, çokça yorumlarınızı beklemekteyim ✨️

🔥

Bir cümlenin yarattığı kaos bir bedeni yok oluşa sürüklerken, can kırıkları ruhu katil olmuş bir insanın etini lime lime ediyordu.

Hayır!

Defalarca tekrar etti. Her bir hücrem defalarca haykırdı.

Hayır! Hayır! Hayır!

Yok oluşa sebebiyet veren kelimeler benim dudaklarımdan dökülmüştü. Bana sormadan, ben istemeden fırlayıp gitmişti ağzımdan. Pimi çekilmiş bir bomba gibi ortaya atılmış, darma duman etmişti. Ağır ağır, zihinlere emaresini bıraka bıraka gerçekleşmişti her bir ayrıntı. Dağılan mavi ışığın yerini İzabelle'in moraran boynu takip etmişti ve o, kaybolup gitmişti. Tüm bunlar sırayla gerçekleşirken, ben sadece izlemekle yetinmiştim. İzabelle benim yüzümden yok olurken, elimden hiç bir şey gelmemişti.

Zaten yerde olan bedenim havası sönmüş bir balon misali olduğu yere yağıldığında bakışlarım Alya'nın ağlamaktan boyası akan, kızarmış gözlerine takıldı. Bir farkımın olmadığını biliyordum. Hatta şu an bildiğim tek şey buydu.

"İzabelle" dedi bir an sonra, cılız ve acı dolu bir sesle. "Tanrım!" elini ağzını kapatıp kirpiklerini birbirine bastırırken iki büklüm olan bedeni arkasındaki duvara yaslandı.

Andelko ise olduğu yerde bir put gibi durmuş, dehşetle açılan gözlerini İzabelle'nin yok olduğu yerden ayırmıyordu.

"Siktir!" diye fısıldadı sadece dudaklarını hareket ettirerek. "Onu yok ettin!"

Başımı ağır bir inkarla iki yana salladığım sırada sırılsıklam olan yanaklarım cayır cayır yanıyordu. "B-bilerek yapmadım. Yemin ederim."  birkaç kez içimi çektim. Konuşmak güçtü.

Omuzlarım düşerken sesim iyiden iyiye kısıldı. "Yemin ederim, bilerek yapmadım."

"Onu yok ettin." ıslak bakışlarım ayakta dikilen Andelko'ya kaydığında ardı-ardına bir kaç kez yutkunduğunu gördüm. "Seni lanet büyücü! Onu yok ettin!"

Suçlamaları Alya'nın derin hıçkırıklarına karışırken doğrulmaya çalıştım. Ancak bu atılımımı belinden çıkarttığı kılıcı bana doğrultarak ekarte etti. Kılıcın ucu keskindi ve tam orada mavi bir ışık vardı. Olduğum yerde kalakaldım. Ondan korktuğum için değil, kendimde ayaklarımın üstünde durabilecek gücü bulamıyordum.

"Muhafızlar!"

Gür sesi kıstırıldığım karanlık bodrumda yankılanırken, bir kez daha güçlü sesiyle haykırdı.

"Muhafızlar!"

Çok değil, sadece kaç saniye sonra içeriye çok sayıda muhafız akın etmişti. Andelko'nun beni işaret etmesiyle iki muhafız kollarımdan yakaladı. Onlara karşı koyacak takatim yoktu.

"İşin bitti!" iri, kırmızı taşlı yüzüğünü konumlandırdığı parmağıyla beni yaftalamaya devam etti. "Onu hemen huzuruma getirin. Cezasını keseceğim.

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin