HİS 2 BÖLÜM~ 18

29.8K 2.5K 885
                                    


Bu bölümler ilk kez wattpad de yayınlanıyor. Düzenleyerek atıyorum, hazır bölümler değil. Bu noktadan sonra her gün atamasam da elimden geleni yapacağım. Oylarınız ve yorumlarınız beni daha seri bölüm yayınlamaya teşvik eder <3

🔥

Göğsümü yaran kuzguni rengi acıya, ateş mavilerinden damlayan tutku merhem olurken, arzunun arsız zincirleri bileklerimize dolanmıştı.

Ruhuma peyda olan veca, onun kemikli parmaklarının arasında un ufak oluyordu. Dokunuşuyla surlarıma ince, kızıl bir hudut çiziyordu, sonra surlarımı nefesiyle esnetiyordu.
Esasen sınırlarımı çizen de, ihlal eden de oydu.

Parmaklarıma sıkı sıkıya kenetlenmiş kemikli parmaklarının boğumlarındaki terin terimle karıştığını hissedebiliyordum. Terimle harmanlanan teri birbirine karışan nefeslerimiz kadar şehvet yanlısıydı.

"Ateş, ruhum ruhuna muhtaç," diye itiraf ettim korkusuzca. "Yok olan nefesimin esamesi okunmaz ki."

Soğuk ve sert dudakları burnum boyunca kayarken, sırtım yatakta yay gibi gerildi ve kendimi istemsizce bir kez daha ona bastırdım.

"Senin ruhunda, bedeninde bana ait. Senin her hücreni sonsuza dek sahiplendim. Esamesi okunmaz dediğin nefesini nefesimle beslerim, o küçücük beyninden böyle şeyler geçirme."
Başım sola meylederken söylediklerine gülümsemeden edemedim. En güzel kelimelerinin orta yerine serpiştirdiği diken- lere alışkındım. Hatta bunu seviyordum.

"Öyle mi?" diye sordum kelimelerimi fısıltıya emanet ederek. "O halde, nefesinle beslenmek istiyorum."

Utancı kirli bir kıyafet gibi üzerimden sıyırıp atarken, cesareti çıplak omuzlarıma aldım. Vaktim yoktu, vaktimiz yoktu.

Başını boyun boşluğuma gömdüğünde ona yer açmak için başımı yavaşça diğer tarafa çevirdim. Gözlerimin önünden de- vasa bir boşluk varken, ruhum ve bedenim onunla dolup taşıyordu.

"Siktiğimin iradesini tekmeliyorsun resmen," diye hırladı boyun boşluğuma doğru. Nefesinin soğuk buğusu tenimi nemlendiriyordu. "Sonuçlarına katlanmak istemezsin."

Burnumu saçlarına çevirdim. Kahverengi duş jelinin mistik kokusu buradaydı. Gözlerimi ağır ağır kapatıp orada soluklandım. Bir adam her şeyiyle bu denli tapılası olmak zorunda mıydı? "Buna karar verecek olan benim Karan. Yoksa kelimelerin içi boş birer tehditten mi ibaret?"

Cevabını bildiğim bir soruyla üzerine yürüdüm. Aksi halde bana istediğimi vermezdi.

Bacaklarımı tek diziyle aralayarak ustaca bacak arama yerleştiğinde, ağırlığını üzerime asıl şimdi bıraktığını hissettim. Zira nefes almam güçleşirken, kemiklerimin birbirine geçmiş olma olasılığı yüksekti.

"Benimle oyun mu oynuyorsun? İyi düşün, görmüyor olabilirsin ancak karşında kimin olduğunu unutmayacak kadar akıllı bir kızsın."
Başımı yerden ayırmadan çenemi yukarı kaldırdım ve dudaklarımla sakallı çenesine dokundum. "Oyun değil bu. Fazla gerçek, Karan."

Dudaklarım aşağı doğru kayarken asi sakalları dudaklarımın hassas derisini tahriş ediyordu. Yine de verdiği his daha önce sadece onun tattırdığı, boşluğa düşme hissiyle aynıydı. En keskin uçurumların kenarında üryan ayaklarla dolaşırken, yersiz esen rüzgârın kuvvetiyle en derine savrulup, en dibe çakılmak, tam olarak buydu.

HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin